๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 10 Eylül 2012, 14:02:48



Konu Başlığı: Zuhr-i Ahir Kılınmamalıdır Görüşündekiler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 10 Eylül 2012, 14:02:48
Zuhr-i Ahir Kılınmamalıdır Görüşündekiler:

Kılınmasını Mekruh Görenler:

Bu gruptaki hukukçular şüphenin ibadeti ifsad edeceğinden hareket ederek, zuhr-i âhiri kılmak mekruh olur görüşündedir. Bunlara göre, cuma gibi mübarek ve çok sevaplı bir ibadeti eda edenler, Kbu namaz, şu ihtilaf sebebiyle belki sahih olmamıştır” şüphesiyle, son öğle namazını da kılarlarsa, cuma namazlarını if­sad ve iptal etmiş olurlar. Ayrıca, bunu gören halk, cuma na­mazının farz olmadığını, öğlenin farz olduğunu, yahut da bir vakitte ikisinin de farz olduğunu zanneder. İşte bu sebeple, zuhr-i âhir kılmak mekruhtur.

Bu görüşü, İbn Nuceym (ö. 970/1563) el-Bahru’r-Raik’ta ileri sürmüş, Alauddin el-Haskefi (ö. 1088/1677)’de ed-Durru1-Muhtar’ da benimseyerek nakletmiştir. Bu görüşü benimseyerek nakledenler arasında, M. Zihni Efendi [286] ile Şam allâmesi Cemaluddin el-Kasımî [287] de bulunmaktadır. İbn Abidin de, el-Makdisi’ye uyarak şöyle demiştir:

“Eğer bu namazı kılmak, böyle bir yanlış anlamaya ve fesada sebeb olursa açıkça kılınmamalıdır; havas (bilenler) bunu evinde kılmalıdır.” [288]




[286] M. Zihni Efendi, Ni'met-i İslâm, İstanbul 1316, c. II, s. 534-535.

[287] Cemaluddin el-Kasımî, Islahul-Mesacid, Beyrut 1390, s. 50.

[288] İbn Abidin, Raddu’l-Muhtar, c. I, s. 596