Konu Başlığı: Zekâtın Tarhı Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Ağustos 2012, 15:17:58 31. Zekâtın Tarhı: 1- Kavram: Vergi mükellefiyeti, bir kişiyi kanunlara göre vergi olarak tespit edilen belli bir parayı devlete ödemeye zorlayan hukukî bir ilişkidir. Vergi kanunları bir vergi mükellefiyetinin doğmasını; vergi mevzuu, vergi matrahı ve vergiyi doğuran olaya bağlamaktadır. Kişiler hakkında kanunlara göre vergi mükellefiyeti doğduktan sonra, vergi borcunun tespiti işlemi yapılır. Vergi borcunun tes-pit edilebilmesi için, vergi matrahının bulunması ve bu matraha ilgili kanunda yazılı oran veya tarifenin uygulanması gerekir. Tarh işlemi, vergi memurları tarafından yapılır, bu bir idarî işlemdir. Şu halde, bir verginin tarhı, o verginin kanunda gösterilen matrah ve nispeti üzerinden, miktarının hesaplanması için yapılan idarî bir işlemdir. [506] Libya Zekât Kanunu'na (m. 25) göre, zekâtın tahsil ve tevzii için ayrı bir fon kurulur. Maliye Bakanlığı, Zekât İşleri Genel Müdürlüğü'nü kurar ve bu genel müdürlüğün alt birimleri de kurulur. Bu idarî mekanizma için, yeterli sayıda personel istihdam edilir. [507] Zekât İşleri Genel Müdürlüğüne bağlı kuruluşlar, zekâta tâbi mallar ve maliklerine afit beyannameleri, malların kıymet takdiriyle ilgili son durum ve değişmeleri genel müdürlüğe bildirmek zorundadır. [508] Yine kanunen sözleşme vb. belgeleri kaydetmeye veya yazılanları ilanda görevli olanlara, huzurlarında yapılan ve zekâta tâbi mallardan birinde meydana gelen mülkiyet intikaline ait her tasarruf ve sözleşmeyi bir hafta içinde idareye bildirmek zorundadır. [509] Vergi usul kanunu gereğince, mükellefin bildirmelerle sorumlu tutulması, onun borç altına girdiği günün tespiti içindir. İşte verginin tarhı, mükellefin vergi yükümlülüğünün başladığı günden itibaren ortaya çıkan durumun sonucuna dayanır. Vergi oranları bakımından bir güçlük yoktur; çünkü bu oranlar kanunda yazılıdır. Fakat matrahların tayin ve tespiti için bir takım usullere başvurmak zorunluluğu vardır. İşte çeşitli matrahların tayin ve tespit için başvurulan bu usullere Matrahın Tespiti Usulleri denir. Burada hemen belirtmeliyiz ki Hz. Peygamber ve Halifeler devrinde zekâtın tarh, tahakkuk ve tahsil işlemleri hep birlikte ve aynı anda yapılırdı. Bunlarla ilgili kaideler de Medine'ye hicretten sonra gelişme göstermiştir. Hz. Peygamber vergi memurlarına, matrahın tespiti ve bu matraha tarifenin nasıl uygulanacağını bizzat öğretirdi. [510] [506] Erginay, age, s. 74-75; Nadaroğlu, Kamu Maliyesi Teorisi, s. 236. [507] Bu genel müdürlüğün kuruluş ve görevleri hakkında bkz. Arafe, Zekât fi'l-Cumhuriyyeû'l-Arabiyyeti'l-Lîbiiyye, s. 3-6, 66-69. [508] LZK, m. 40. [509] LZK, m. 41. [510] Kettanî, et-Terâtîbu'l-İdâriyye, c. 1, s. 399; Tuğ, İslâm Vergi Hukuku, s. 71. |