Konu Başlığı: Zekâtın Tahsil Ödenme Usulleri Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Ağustos 2012, 16:02:03 43. Zekâtın Tahsil / Ödenme Usulleri Uygulamada görülen usullere göre vergiler, ya halk temsilcileri, ya mültezimler veya devlet memurları tarafından tahsil edilir. [591] 1- Halk Temsilcileri Yoluyla Tahsil Usulü: Bu usulde mükellefler, hazine hesabına vergi tahsil edecek halk temsilcilerini kendileri seçerler; buna göre, belirli yerlerin vergileri, o yerin halkı arasından seçilen temsilcileri tarafından toplanır ve maliyeye yatırılır. Osmanlı devrinde iltizama verilmeyen bazı vergiler muhtarlar tarafından tahsil edilirdi. Abdülaziz zamanının sonlarına kadar süren bu usul sonradan bırakılmıştır. Temsilcilerin tam bir otorite kuramamaları ve görevlerini yeteri derecede yapmaktan kaçınmaları dolayısıyla bu usul kötü sonuçlar vermiştir; modern ülkelerde halen uygulanmamaktadır. 2- İltizam Usulü: Bu usulde, belirli vergilerin, kanunlara göre tarh ve tahsil hakkı, devlet tarafından, anlaşma ile üçüncü bir şahsa (veya şirkete) verilerek karşılığında bir bedel alınır. Verginin tahsilini üzerine alan kimseye Mültezim denir. Mültezim, bir verginin toplanması işini kendi üzerine alan bir müteahhittir. İltizama verme, arttırma usulü ile olur; tahsil edeceği vergi karşılığında hazineye kim daha fazla vermeyi teklif ederse, iltizamı o alır. Özellikle ayın (ürün) olarak alınan vergilerde bu tahsil usulüne başvurulmuştur. Osmanlı devrinde âşâr, iltizam usulü ile alınırdı. Bu usulün yararı, devletin verginin tarh ve tahsil giderlerini yapmaması, sadece idarî ve kazaî denetimde bulunmasıdır. Fakat sakıncaları da çoktur. Her şeyden önce, devletin kuvvet ve itibarına zarar verilir. Öte yandan mültezimler, mümkün olduğu kadar fazla vergi almak amacıyla mükellefleri bunaltabilirler. Modern devletlerde bu usul de artık uygulanmamaktadır. 3- Devlet Memurları Tarafından Tahsil: Zamanımızda genel olarak vergilerin devlet memurları tarafından tarh ve tahsil edilmesi usulü uygulanmaktadır. Bu, gerek mükelleflerin güvencesi, gerek hazinenin yararı bakımından iyi bir usuldür. [591] Erginay, age, s. 122-123; Nadaroğlu, Kamu Maliyesi Teorisi, s. 244-247. |