Konu Başlığı: Zekât Ödenecek Köleler Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Ağustos 2012, 07:41:31 Zekât Ödenecek Köleler; Mükâtep Köle: Hanefî, Şafiî ve Hanbelî Mezheblerine göre, “rikâb”tan maksat, mükâtep kölelerdir. [127] Bu gibilere, bir an önce hürriyetlerine kavuşması için bir yardım olarak zekât ödenir. Fakat mükateb'in, mükelleften başkasına ait olması gerekir; zira, ona ait olunca, menfaat yine kendisine dönecektir. Şafiî Mezhebi buna üç şart daha eklemektedir: a) Kitabetin (azad sözleşmesinin) sahih- olması, b) Kölenin müslüman olması, c) Borcunu ödeyecek malının bulunmaması.[128] el-Leys b.Sa'd, Sevrî, Mukatil, Ömer b.Abdilaziz ve bilginlerin çoğunluğu bu görüştedir. [129] Görüldüğü gibi, ÜM'e mensup hukukçularla onların görüşünü paylaşan bazı otoritelere göre, er-Rikâb, hür'olabilmeleri için azad bedelinin tamamlanmasında, kölelere yardım etmek mânâsına gelir. Bu hukukçular, kölelerin satın alınıp salıverilmesini uygun görmezler; zira satın almakla mülkiyet devredilmiş olur ve malike köle üzerinde sahiplik hakkı verir. Halbuki zekât ödemenin amacı,bu sonucu doğurmak değildir. Bunun içindir ki, bu tabir, mükâttep köleleri ifade eder. [130] Muhammed Hamidullah'ın açıklamasına göre, Hz. Peygamber, Selman Fârisî'nin mükâbete bedelini ödemesine zekâtıyla yardım etmiştir. [131] [127] Mükâtep Köle: Bir bedel karşılığında azad edilmek üzere efendisiyleanlaşma yapmış köle ve cariyedir. Böyle bir istek olunca, efendisinin bunu reddetmeye hakkı yoktur. Gerekli ücreti kazanıp, temin edebilmesi için köle önceden kendi nam ve hesabına çalışıp, para kazanmak müsadesi alır. Hatta bu zaman zarfında zekât ödemekten tamamen muaf tutulur, (bkz. yukarıda 17. 3). Efendisi böyle bir azad isteğine hayır demeye kalkınca, köle mahkeme kararıyla hakkını alır: Nur: 24/33. [128] Bilmen, HFK, c. IV, s. 117; Cezîrî, Fame, c. I, s. 625; Hamidullah, İslâm'aGiriş, s. 115, 196; Hamidullah, İslâm Peygamberi, c. II, s. 225; İbn Rüşd, BM, c.I, s. 252; Kâsânî, BS, c. II, s. 45; Maverdi, age, s. 123; Mergınânî, age, c. I, s. 112-113; Şeybanî, Asl, c. II, s. 97; Tahâvî, Muhtasar, s. 52. [129] Kardavî, FZ, c. II, s. 616; Sayis, age, c. II, s. 39; Yavuz, İZM, s. 371. [130] Kâsânî, BS, c. II, s. 45; Sıddıki, age, s. 138. [131] Hamidullah, İslâm Peygamberi, c. I, s. 454; Hamidullah, Vesaik, s. 278-279.Ayrıca bkz. Yeniçeri, İslâm'da Devlet Bütçesi, s. 212-213. |