๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Ağustos 2012, 15:04:53



Konu Başlığı: Zekât Hilesinin Caiz Olması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Ağustos 2012, 15:04:53
Zekât Hilesinin Caiz Olması:


Kâsânî, zekât hileleri konusunda hanefi görüşü şöylece belir­tir:

“Zekâttan kaçınmak için hile yapmak, Muhammed'e göre mek­ruh iken, Ebu Yusuf’a göre mekruh değildir. Ancak, farz olduktan sonra zekâtın düşmesi için hileye başvurmak, ihtilafsız mekruh­tur.”

İbn Teymiyye, zekâttan kaçmak ve düşmesi için hile yapmak konusunda hanefi hukukçuların görüşlerini şu şekilde belirtir: [549]

“Ebu Hanife'ye göre, zekât mükellefliğinden kaçmak için hile yapmak caizdir, ancak Muhammed bunu mekruh görürken, Ebu Yusuf mekruh görmez.”

İbn Teymiyye'nin, Ebu Yusuf’a ait olarak belirttiği bu görüş, kendisinin el-Harac adlı kitabındaki görüşüne aykırıdır. Çünkü Ebu Yusuf, bu eserinde hiçbir sebep ve şekilde hile yapılamayacağı­nı açıklar:

“Allah'a ve âhiret gününe iman eden bir kişinin zekâtı ödememesi, kendisinden zekât düşsün diye malı çeşitli kişilere vermek suretiyle mülkiyetinden çıkarması ve bunu o kişilere de zekât düşmeyecek şekilde yapması ve hangi şekil ve sebeple olursa olsun zekâtın düşmesi konusunda hile yapması helal olmaz.” [550]

İbn Teymiyye'nin belirttiği görüş, Ebu Yusuf’un söylediği ye meşhur olan,

“Hileler kanunen geçerli, fakat diyaneten caiz değil­dir.” Sözlerine uygundur.

Hanefi hukukçuların kitaplarında bazı hilelerin mekruh ol­duğu, bazısının da mekruh olmadığı belirtilir. Buna örnek olarak, zekât ödenmeyecek kimselere -msl., güç durumdaki anne-babaya, mescid yapımı veya borç ödemeye- verilmek üzere fakire şartlı ödeme yapmak gösterilir, ancak fakir bu şartı yerine getirmek zo­runda değildir. Görüldüğü gibi, bu hileler de zekâtın ödenmesi ko­nusunda olup, zekât borcunun düşürülmesi konusunda değildir.




[549] İbn Teymiyye, el-Kavâid, s. 89'dan Kardavî, FZ, c. II, s. 837.

[550] Ebu Yusuf, el-Harac, s. 80. Ayrıca bkz. Kardavî, FZ, c. II, s. 839.