Konu Başlığı: Zahirî Mezhebi Gönderen: Sümeyye üzerinde 07 Ekim 2012, 16:24:53 A. Zahirî Mezhebi:[47] a) İmamı: Ebu Süleyman Davud b. Ali b. Halef ez-Zahirî el-Isfahanî (200-270/ 815-883). i) Hayatı: Aslı İsfahan'a bağlı Kazan'dan (Kâşân'dan) olup Kûfe'de doğan bu zat, ilim tahsili için seyahatler yapmış, Nisabur'a gitmiş ve sonra da öldüğü yer olan Bağdat'a gelmiştir. Babası hanefîdir. Hocaları arasında Ebu Sevr, Süleyman b. Harb, Amr b. Merzuk, el-Ka'nebi, Musedded, Ishak b. Raheveyh gibi hadis ve fıkıh ulemâsı bulunmaktadır. Son hocası Nisabur'daydı. Davud onunla temas kurduktan sonra, şafiîîerin ehl-i hadis koluna girip, mutaassıp bir şafiî oldu, hatta eş-Şafîî'inin menakıbını yazan ilk âlim o olmuştur. ii) Eserleri: Yüz kadar eserinden bahsedilmektedir. Bunların çoğu taklid ve kıyasın iptali, haber-i vahid, icmâ gibi mezhebinin esaslarını müdafaya aittir. İbtâlu'l-Kıyâs, Risâletu'l-Usûl, Kitabu'l-Haberi'l-Vâhid, İbtâlu't-Taklid, el-Mufesser ve'l-Mucmel, el-Husus ve'l-Umûm, el-Hucce bunlardan bazılarıdır. Zahirî Mezhebini daha çok İbn Hazm'in el-Ihkâm fî Usûli'l-Ahkâm, el-Muhalla, el~Fasl, İbtalu'l-Kıyas gibi eserlerinden öğreniyoruz. iii) Talebeleri: İlk talebesi arasında oğlu Muhammed vardır. Aynı zamanda edip ve tarihçi olan Muhammed b. Davud babasının mezhebini yaymaya çalışmıştır. Davud'dan sonra onun yerini alan, eserleriyle Zahiri Mezhebini destekleyenlerin başında bu mezhebi Irak'ta yayan ve el-Muvaddih fi'l-Fıkh adında eseri bulunan Abdullah b. Ahmed b. el-Mugalles (ö. 324/-) gelmektedir. Eserleriyle tesiri zamanımıza kadar devam eden Zahirî Mezhebini, Endülüs'te temsil eden Ali b. Sa'id b. Hazm, mezhebin ikinci imamı olarak kabul edilmiştir. b) Özellikleri: eş-Şafiî'nin sünnet karşısında re'y ve istihsana hücumlarının tesiri altında daha da ileri giderek kitap ve sünnetin zahirine dayanan mezhebini ortaya koydu. H. VII. yy'a kadar yaşayan Zahirî Mezhebi kitap ve sünnetin nasslarına dayanır. Re'y içtihadını, kıyası ve taklidi reddeder. İcma ancak bütün ulemânın icmâı olursa muteberdir, bunu da tespit etmek mümkün değildir. Şu halde dayanılacak icmâ sadece sahabe icmaldir. Çünkü bunu tespit etmek mümkündür. Davud, kitap ve sünnetin zahirinden anlaşılan mânâyı alarak, ihtiyaç duyulan bütün hükümlere cevap verebileceğini iddia etmiş ve ifrat yoluna sapmıştır. Halbuki kıyas, istihsan... gibi diğer delil ve metodlarla yine kitap ve sünnetin ruhundan istifade edilmezse birçok mesele cevapsız kalmaya mahkûmdur. Bu yüzden Davud da adına "delil" dediği bir çeşit kıyası kabul etmeye mecbur kalmıştır. Zahirî Mezhebinin farklı ictihadlarına göre, zıhar keffaretinde her çeşit köle azad edilebilir, cuma namazı köy ve obalarda da kılınabilir. c) Yayılması: Zahirî Mezhebi, Davud'un talebesi olan oğlu ile Abdullah b. Ahmed b. Mugalles ve İbn Hazm tarafından yayılmıştır. Muhaliflerini reddiyede çok şiddetli davranan, onları kötü sıfatlarla niteleyen İbn Hazm, bu sebeple ulemâca ayıplanmıştır, ancak bu gidişatı eser ve fikirlerinden istifadeyi engellemez. İbn Hazm'in el-Muhallâ ve el-İhkâm fi Usûli'l-Ahkâm gibi doğrudan fıkıhla ilgili eserlerinin yanısıra, kelam ve mezhepler tarihiyle ilgili kitapları da vardır. IV. yy'da İran'da zahirîler hakimiyet kurdular. Sultan Adududdevle zahirî olduğu için birçok memuriyet ve kadılık bu mezhep mensuplarının elinde bulunuyordu. Makdisî kendi zamanında dördüncü mezhep olarak -Hanbelîlerin yerine- Zahirî Mezhebini zikretmiştir. İbn Ferhun ise -sekizinci asır- tatbik edilen mezheplerin beşincisi olarak Zahirî Mezhebini saymıştır, İbn Haldun yaşadığı (VIII.) asırda zahirîlerin kalmadığını ifade etmektedir. Endülüs'te bir zamanlar -Zahiri Mezhebi hâkim olmuş, hatta Yakub b. Yusuf b. Abdilmü'min idareyi ele alınca -Zahirî Mezhebi taassubu ile- bazı maliki kitaplarım yaktırmıştır. [47] Zahirî Mezhebi konusunda bkz. Ignaz Goldziher, Zahirîler (Sistem ve Tarihleri), çev. Cihad Tunç, Ankara, 1982. |