Konu Başlığı: Yıllık Nafile Namazlar Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Eylül 2012, 16:42:50 Yıllık Nafile Namazlar (en-Nevâfilu’s-Seneviyye): Teravih Namazı (Salâtu’t-Terâvîh, Kıyâmu Ramadân): I. Tanımı Ve Özellikleri: Ramazan ayında yatsı namazından sonra, vitir namazından önce, tek başına veya cemaatle, orucun değil, Ramazan’ın sünneti olarak kılınan yirmi rekâtli namaza Teravih Namazı denmektedir. [401] (a) Teravih namazı, Ramazan ayına mahsustur, başka zamanlarda kılınmaz. (b) Teravih, orucun değil, Ramazan’ın sünnetidir. Bu sebeple, oruç tutmayanlar da, teravih namazı kılabilir. Ülkemizde, oruç tutmayanların teravih kılamayacakları şeklinde, yanlış bir görüş ve uygulama vardır. II. Hükmü: [402] (a) ÜM’e göre, teravih namazı, erkek ve kadınlar için sünneti aynı müekkededir. Hanefî Mezhebine göre, teravih sahabe sünnetidir. (b) Maliki Mezhebine göre, teravih, müekked menduptur. III. Vakti: [403] A. Başlangıcı: (a) ÜM’e göre, teravih namazının vakti, yatsı namazının kılınmasından sonra başlar. Bazı hanefî hukukçulara göre, mutlaka yatsı ile vitir arasında kılınması gerekir. (b) Malikî Mezhebine göre de, başlama vakti yukarıdaki gibidir. Fakat, akşam ve yatsı namazları, cem’ut-takdim şeklinde kılınınca, yatsı namazının gerçek vakti girene kadar beklenir, sonra teravih kılınır. B. Sonu: Teravih namazının vakti, fecrin doğusuyla sona erer. ÜM’e göre, teravih namazını, vitirden önce veya sonra kılmak caizdir, ancak efdal olan önce kılmaktır; bazı hanefî hukukçulara göre mutlaka vitirden önce kılınır; Malikî Mezhebine göre, teravih, yatsıdan sonra, vitirden önce kılınır, vitirden sonraya bırakmak mekruhtur. ÜM’e göre, vakti çıktıktan sonra teravih namazı kaza edilmez, Şafiî Mezhebine göre, kaza edilebilir. [404] IV. Miktarı: [405] (a) Cumhur’a göre, teravih namazı, yirmi rekâttir. (b) Ömer b. Abdilaziz, Mekke’deki müslümanların, her dört rekatten sonra bir tavaf yaptıklarını görmüş ve her tavafı dört rekât namaza denk tutmuştur. Böylece o, teravih namazını otuzaltı rekât kılmıştır. (c) -Bir kavlinde- Malik’ten ikinci görüş, diğer kavlindeyse yirmialtı rekât olduğu nakledilmiştir. [401] Suyûti’nin bu konuda, Mesâbîh fi Salâti't-Terâuîh (Lahor ty. Resâilü Isnâ Aşer) adlı bir eseri vardır. [402] İbn Rüşd, BM, c. I, s. 166; Serahsî, age, c. II, s. 145; Kâsânî, BS, c. I, s. 288; Cezîrî, Fame, c. I, s. 340; Mergınânî, Hidâye, c. I, s. 70. [403] Serahsî, age, c. II, s. 148; Kâsânî, BS, c. I, s. 288; Cezîrî, Fame, d I, s. 342; Mergınânî, Hidâye, c. I, s. 70. [404] Kâsânî, BS, c. I, s. 290; Cezîrî, Fame, c. I, s. 342. [405] Serahsî, age, c. II, s. 144; Kâsânî, BS, c. I, s. 288; c. I, s. 166; Cezîrî, Fame, c. I, s. 342. |