๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Ağustos 2012, 08:56:32



Konu Başlığı: Yalnızca Geliri Zekâta Tabî Tutanlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Ağustos 2012, 08:56:32
II. Yalnızca Geliri Zekâta Tabî Tutanlar:
 
A. Nakîtlerın Zekât Statüsü:



Bu görüştekiler, gelir sağlayan mallara, değişik açıdan ba­karak, her yıl, kıymeti üzerinden değil, gelir ve üretimi üzerinden zekât ödenmesi gerektiğini savunur:

1) Ahmed b.  Hanbel'den, evini kiraya veren kişinin, bu kira bedelini aldığında, zekâtı hemen ödeyeceği görüşü nakledilir. [1127]

2) Maliki hukukçu Zervak'ın belirttiğine göre, gelir için ha­zırlanan veya elde bulunan mallar konusunda, mezhep içinde, ayn'ı satılınca bedelin ve elde edilince gelirin olmak üzere iki nok­tada görüş ayrılığı bulunmaktadır:

a) İlk meselede, iki görüş ileri sürülmüştür:

aa) Meşhur olan görüşe göre, bedel için -şahsî kullanım aracının satımmdaki gibi- bir yıl beklenir ve sonra zekâtı ödenir.

bb) İkinciye göre, mükellef muhtekir tüccar gibi kabul edilir; [1128] mal kendinde bir yıl veya daha fazla kalınca zekâ­tını hemen öder.

b)  İkinci meseledeki gelirin zekâtı ise, elde edilince hemen ödenir. [1129]

3) Mal-i müstefad için havelân-ı havl şartı aranmaksızın mülkiyete geçtiği anda zekâtının ödeneceğini benimseyen İbn Abbas, İbn Mes'ud, Muaviye, en-Nasır, el-Bakır, Davud, Ömer b. Abdilaziz, el-Hasenu'1-Basrî, Zuhrî, Mekhul ve Evzaî, gelir getiren bina, fabrika, ulaşım araçlarının, gelirini de mal-i müstefad gibi kabul ederler. [1130] Şu halde, gelir getiren malları, mal-i müstefad gibi kabul edenler, havelân-ı havi şartı aramaksızın ve % 2.5 oranında zekâta tâbi tutarlar. [1131]

Kuveyt'te hazırlanan bir zekât kanunu tasarısına göre, hay­van, sözleşme, seyahat hizmetleri ve taşınmaz şirketleri % 2.5 ora­nında zekât ödeyecektir. [1132]




[1127] Kardavî, FZ, c. I, s. 474.

[1128] Bkz. yukarıda 50 2 2.

[1129] Kardavî, FZ, c. I, s. 474-475.

[1130] Bkz. yukarıda 25 5 1 2.4.

[1131] Kardavî, FZ, c.I, s. 476.

[1132] Abdullah, Zekât, s. 213.