Konu Başlığı: Vücutta İyileşmeyecek Hastalık Veya Sakatlık Bulunmak Gönderen: Sümeyye üzerinde 12 Ağustos 2012, 15:34:45 B. Vücutta İyileşmeyecek Hastalık Veya Sakatlık Bulunmak: a) Hanefî Mezhebine göre, hacca bedel gönderebilmek için gerekli diğer şartları taşıyan âmirin vücudunda körlük, sakatlık, ihtiyarlık gibi hacca gitmeye engel bir durumun bulunması gerekir. Ayrıca, bu hastalık ve sakatlığın geçici olmayıp iyileşme ümidi olmayacak şekilde olması da şarttır. Hac yapıldıktan sonra bu şekildeki bir kimse iyileşse bile, haccı sahihtir ve borç ödenmiş olur. b) Şafiî Mezhebine göre, diriler için amir göndermek caiz olduğu gibi, ölüler için de niyabe'ten hac yaptırılabilir. Şartlarını taşıdığı halde hacca gitmeyen ve ölen kimsenin vasisir n, mirasçılarının, bunlar yoksa hakimin terekesinden gerekli miktarı ayırarak bu haccını yaptırması gerekir. Fakat ölenin malı bulunmazsa, sayılan kimselere naib göndermek mecburi değildir. Ancak, mirasçılardan veya yabancı biri bizzat veya niyabeten onun adına hac yapabilir. Bu durumda, ölünün mürted olmaması ve farz veya vacip hac veya umre borcu bulunması gerekir. Farz veya vacip hac veya umresi yoksa terekesinden haccettirilmez. c) Malikî Mezhebine göre, hac yapılmasını vasiyet etmek mekruhtur. Fakat vasiyet yapılınca bu, malının üçte biriyle yerine getirilir. Başka bir vasiyet bulunur ve mal ikisinden birine yeterse hac vasiyeti iptal edilir, diğeri yerine getirilir. Hac vasiyeti için ayrılan para veya mal, herhangi bir sebeple yetersiz kalırsa, imkanlar ölçüsünde naib gönderilir; vasiyet malı yetersiz kalınca, vasiyet de hükümsüz kalır. d) Hanbelî Mezhebine göre, -özürlü veya özürsüz- farz haccı veya umreyi yapmadan ölen kimsenin -vasiyet etmese bile- malından gerekli pay ayrılır ve bir naib gönderilir. Bu naibin, mükellefin öldüğü yerden değil, kendisine haccın farz olduğu yerden olması gerekir, fakat naib kasru's-salât (90 km) uzaklığmdaki bir yerden de olabilir. Başka birinin -velisinin izni olmasa bile- ölü adına yaptığı hac mükelleften borcu düşürür. Ebu Hanife ve eş-Şeybanî'ye göre, kör ve yatalak durumundaki âmirler iyileşince niyabeten hac sahih olurken bu Yusuf’a göre hac yapıldıktan sonra ortadan kalkan her türlü mazeret ve hastalık hacca tesir etmez. Şafiî Mezhebine göre, iyileşmesi umulmayan âmirin naibi haccı tamamladıktan sonra iyileşmesi halinde, bizzat kendisinin haccetmesi gerekir. Naibin yaptığı hac kendisine ait olur, ücret alamaz, verilen geri alınır. III. Bedele Hac Emri Vermek: Amir kendi adına hac yapması için, bedele hac emri vermesi gerekir. Amirin emri ve isteği olmadan onun adına hac yapılmaz. Fakat mirasçı, miras bırakan adına onun emri olmadan haccedebilir. IV. Bedelin Masraflarını Karşılamak: Başkası adına hacca gidecek bedelin hac işlemleriyle ilgili masrafları âmir tarafından karşılanır. Kendi malıyla hacca giden bir kimsenin, bu haccım bedel göndermeyi vasiyet eden birine bağışlaması vasiyet eden için sahih değildir. Aynı şekilde, kendi malıyla haccedilmesini vasiyet edip ölen kimse için mirasçısı onun adına kendi malıyla hacca giderse, bu hac, vasiyet edilen hac için sahih olmaz. |