> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Mükayeseli İbadetler İlmihali > Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur  (Okunma Sayısı 526 defa)
28 Ağustos 2012, 14:45:55
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 28 Ağustos 2012, 14:45:55 »



Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur:


Hukukçuların bir kısmına -meselâ Dahhak'e-, özellikle son­raki hukukçulara göre, malda bulunan biricik hak zekâttır. Zekât ödendikten sonra mal temizlenir, zimmet borçtan kurtulur. Bu­nunla birlikte mükellef dilerse nafile olarak malını harcayabilir.

Her iki grubun görüş ve delilleri incelendiğinde, ittifak ve ih­tilaf noktalarını belirleyebiliriz:

1) İttifak Noktaları:

(a) Çocuklarının durumu iyi olduğu takdirde, muhtaç anne-babanın nafaka hakkı bulunmaktadır.

(b) Prensip olarak yakınların da nafaka hakkı bulunmak­tadır, ancak nafakayı vacip kılacak yakınlar derecesi   ihti­laflıdır.

(c) Yiyecek, giyecek, mesken vb. ihtiyaçlarla muztar du­ruma düşenlerin bu ihtiyaçlarının giderilmesi de ihtilafsızdır.

(d) Müslüman topluluğun başına gelen -düşman tehlikesi, müslümanların esir bulunması gibi- umumî belaların da üstle­nilmesi gerekir. Şu halde, aslında ikinci görüştekiler de malda zekât dışında hak bulunduğunu kabul ederler. Amme menfaati­nin gerektirmemesi,  ihtiyaç duyulmamasına rağmen kendile­rine ve çevresine rahat, idare ettiklerine baskı için vergi koyan zalim idarecilere kendi görüşlerinin basamak olması yolunu kapamak gayesiyle, bu görüşü benimsemişlerdir.

2) İhtilaf Noktaları:

Hasad zamanı ürünlerde, hayvanlarda hak bulunduğu, misa­firin hakkı bulunduğu noktalarında, birinci görüştekiler malda vacip haklar görürken, ikinciler bunları -zaruret bulunmadıkça- mendup görür. Şüphesiz, sayılan bu haklar içinde fakirlerin ihti­yacının giderilmesi -birincilerin görüşünü İbn Hazm'ın belirttiği şekilde- en önemli yeri tutar.

Ayet ve hadislerin incelenmesi, şu sonuçları çıkarmayı ge­rektirir;                       

1) İslâm, -sayısız âyet ve hadislerle- sosyal dayanışmayı ve yardımlaşmayı mecburî kabul eder. Bu sebeple, kuvvetli zayıfı ko­rumak, zengin fakirin elini tutmak, yakınlar aralarında bağlılık kurmak, komşular iyi geçinmek zorundadır. Bunları ihmal eden­ler, sağlam müslüman olamazlar. Bu yardımlaşma, dayanışma ve iyilikte bulunma emirleri, en azından toplumun her üyesinin ken­disi ve ailesi için insan haysiyetine yakışır hayat seviyesinde bu­lunmasını gerektirir.

2) Zekât, malda her yıl -ihtiyacı giderilmek üzere fakir bulun­sun bulunmasın- ödenmesi gereken bir borç olarak devam eder. Normal zamanlarda nisab miktarı mala sahip olanlar zekât dışında bir ödemede bulunmak zorunda değildirler. Zekâtı ödeyip borçtan ve malın kötülüğünü kendinden uzaklaştırdıktan sonra na­file harcamalarda bulunabilirler. Zekât gibi sabit olmayan, belli bir miktarı olmayıp, ihtiyaç ve hallere, zaman ve çevreye göre değişik geçicilik vasfı taşıyan hakların yerine getirilmesi farz-ı ayın değil, farz-ı kifayedir. Mükelleflerin dindarlığına bırakılan bu haklar, gereği gibi yerine getirilmez ve fertlerin ihtiyaçlarıyla ilgilenilmezse, devlet konuya el atarak geçicilik vasfı taşıyan ve Neva'ib denen vergiler koyar. Nitekim ferdin yakınında aç, çıplak veya muztar (zora düşmüş) biri bulununca, onun ihtiyacının giderilmesi, yakınında bulunan için farz-ı ayına dönüşür. Ancak, çağımızda olduğu gibi, fertlerin ihtiyaçları yaygınlaşıp arttığında devlet ve harcamaları da bütçeye ağır geldiğinde, devlet konuya el atarak çö­züm bulmak zorundadır.

İbn Teymiyye, konuya büyük ve önemli bir açıklık ka­zandırmaktadır: “Malda, zekât dışında hak yoktur” demek, “Malda, mal olması sebebiyle zekâttan başka hak yoktur” ma­nasına gelir. Yoksa “mal olma” dışındaki sebeplerle -meselâ ak­raba, karı, köle ve hayvanların nafakası, âkıleye diyetin yüklen­mesi, borçların ödenmesi, nevaibi ödemek, açı doyurmak, çıplağı giydirmek vb. malî farzların farz-ı kifaye olarak yerine getiril­mesi- olağanüstü ve geçici bazı durumlarda malda kimi haklar bu­lunduğu konusu, prensipte tartışmalı bile değildir. Bu gibi haklar, mal sebebiyle değil, geçici bir sebeple sabit olur, ancak mal, onların farz olma şartıdır. Nitekim hac için malî gücün yeterli olması da, buna benzer. Beden haccın farz olma sebebi ise, malî gücün yeterli olması da onun şartıdır. Zekâtta da mal, farz olma sebep ve şartıdır, hatta olduğu yerde hak sahibi bulunmayınca dahi, -Allah'ın farz kıldığı bir borç olduğundan- başka bir yere gönderilmesi gerekir.” [173]




[173] Bkz. aşağıda. 12.2.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur
« Posted on: 19 Nisan 2024, 16:12:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur rüya tabiri,Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur mekke canlı, Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur kabe canlı yayın, Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur Üç boyutlu kuran oku Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur kuran ı kerim, Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur peygamber kıssaları,Malda Zekât Dışında Haklar Yoktur ilitam ders soruları, Malda Zekât Dışında Haklar Yokturönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes