๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 02 Eylül 2012, 13:45:48



Konu Başlığı: Tevessül
Gönderen: Sümeyye üzerinde 02 Eylül 2012, 13:45:48
101. Tevessül:

1- Tevessül Kavramı Ve BaşkalarındanYardım isteme:

Bir kimsenin diğerinden yardım istemesi vasıtalı ve vasıta­sız olmak üzere ikiye ayrılır: Vasıtasız olanı, çaresizlik ve sı­kışma halinde olursa, İstigâse, İstimdâd, İstiâze; normal durumda olursa İstiâne adını alır. Kulun gücü yeteceği işte ondan yardım ve imdat dilemek caizdir; bu durumda da asıl yardımın Allah’tan ol­duğunu, kulun vasıta bulunduğunu bilmek gerekir. Kulun gücü ve iradesi içinde olmayan şeyleri ondan istemek caiz değildir.

Allah’tan istenecek bir şeye kulu-aracı ve vasıta yapmak Şe­faat ve Tevessül kelimeleriyle ifade edilir:

 
Şefaat:

 

Kur’ân-ı Kerîm’de, Allah’ın izni ve rızası olmadan hiçbir kimsenin, O’nun katında şefaat edemeyeceği ifade buyurulmuştur[556].

Sahih hadisler kıyamet günü, Şefi’u-1-Umem Efendimizin, Al­lah’ın izniyle şefaat edeceğini bildirmektedir.

Bu âyet ve hadisler karşısında ümmet, şefaati ittifakla kabul etmiş, ancak mefhumuna farklı görüşler getirmişlerdir:

Bilindiği üzere, halk arasında şefaat, araya ricacı koyarak bir kimsenin diğerine yapmayacağını yaptırmak, yapacağını yap­tırmamak isteği mânâsında kullanılır.

Allah’ın hüküm ve kararı, âdil ve kesindir. O’nun hakkında, bu mânâda bir şefaat düşünülemez. İşte selef, böyle düşünerek “şefaat haktır, Allah Teâlâ’nın, kıyamet gününde bazı kullarına tanıyacağı bir meziyettir, imtiyazdır; ancak mânâ ve mahiyetini biz bilemeyiz” demişlerdir.

Sonrakiler ise şefaate, “Allah katında yapılacak şefaat, Zat-ı Kerim’in kabul buyuracağı bir duadır” mânâsını vermiş, bu anla­yışı  benimsemişlerdir.

 
Tevessül:

 

Sözlükte tevessül, aracı mânâsında kullanılır. Hukuk deyimi olarak, “kabirde yatanı veya sağ bir insanı, çeşitli şekillerde aracı kılarak, Allah Teâlâ’dan bir şey dilemektir.”

Bilhassa İbn Teymiye’den beri bu mesele üzerinde şiddetli münakaşa ve ihtilaflar olmuş, üzerinde uzun boylu konuşulmuş ve yazılmıştır.




[556] Bakara: 2/255; Taha: 20/100; Enbiya: 21/28.