๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 21 Ağustos 2012, 13:28:13



Konu Başlığı: Öşür Toprağında Fiilen Ziraat Yapılması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 21 Ağustos 2012, 13:28:13
Öşür Toprağında Fiilen Ziraat Yapılması: [1020]

Öşre tâbi “arazi üzerinde fiilen ziraat yapılarak mahsul elde edilmişse öşür ödemek gerekir. Bu sebeple, sadece bilfiil ziraat ya­pılan arazide yetişen üründen dolayı zekât ödenir. Öşre tâbi arazı üzerinde bulunan odun, kuru ot, kamış, yaprak vb. toprağa zararlı olan bitkiler için öşür ödenmez. Fakat bu gibi bitkiler, ticaret eş­yası olarak kullanılırsa, ticarî zekât statüsüne tâbi olurlar. Öşre tâbi toprakta bilfiil ziraat yapılmıyorsa, öşür ödenmez. Fakat ha­raca tâbi topraklarda, ziraat yapılsın yapılmasın, haraç mükellefi­yeti kalkmaz. Zira haraç ürüne değil, toprağın işlenmesine bağlı bir vergidir.

Öşür, sahipsiz topraktan ve yabani olarak kendiliğinden yeti­şen meyveler üzerinden de alınır. Çünkü öşre tâbi bir ürünü teslim etmek için bir bakıcının bulunması gerekli değildir. Ebu Yusuf ve Muhammed eş-Şeybanî, bu çeşit topraklardan elde edilen ürünler­den öşür alınmayacağını savunurlar. Çünkü bunlar, karşılıksız, bedelsiz ürün verirler ve ilk sahibinin malı haline gelirler.

Ticaret için satın alınan toprak veya ağacın ürünleri ve ken­dileri, hem ziraî, hem ticarî nisabı bulunca, Ebu Hanife ve Ebu Sev­r'e göre, ürünler için ziraî, toprak için ticarî zekât statüsü uygula­nır. Îbnu'l-Arabî ve onun görüşündeki hanbelî hukukçular ile el-Hasen b. Hayy'e göre bütünü ticarî statüye tâbi olur. [1021]

Hanefî Mezhebine göre, ticaret için alınan öşür veya haraç toprağı için, sadece öşür veya haraç ödenir. [1022]

Yusuf Kardavî, iki özellikten birinin tercih edilerek, ziraî ya da ticarî zekât statüsünün uygulanması gerektiği kanaatini taşır. [1023]




[1020] Bilmen, HFK, c. IV, s. 80; Cezîrî, Fame, c. I, s. 616; Kâsânî, BS, c. 11, s. 58.

[1021] Kardavî, FZ, c. I, S. 531; Serahsî, age, c. III, s. 47; Şeybanî, Asl, e. II, s. 103, 137 (Ebu Hanife'den, sadece öşür ödeyebileceğini nakleder).

[1022] Kardavî, FZ, c. I, s. 533; Kâsânî, BS, c. II, s. 58; Serahsî, age, c. III, s. 47.

[1023] Kardavî, FZ, c. I, s. 533.