๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 21 Ağustos 2012, 13:27:07



Konu Başlığı: Öşre Tâbi Ürünlerden Olmak
Gönderen: Sümeyye üzerinde 21 Ağustos 2012, 13:27:07
Öşre Tâbi Ürünlerden Olmak: [1024]

İslâm vergi hukukunun ortaya çıkışını inceleyen Salih Tuğ, bu konunun tarihî gelişmesini şöylece açıklamaktadır:

“Bakara: 2/267 âyetinde umumî bir kaide olarak “(...) toprak­tan çıkardığımız şeylerden (...)” diye meselenin vazedilmesine ve Hz. Peygamber'den rivayet edilen bir hadiste de “(...) topraktan çı­kan şeylerde uşr vardır (...)” denmesine rağmen, Yemen'e vergi tahsil salahiyeti ile gönderilen memurlarına sadece buğday, arpa, hurma ve kuru üzümden öşür toplama yetkisini tanımaktadır. Bu­nun yanında şimalde mukim Cuhayna kabilesine yazılan bir ya­zıda ziraî vergi mevzuu sadece simâr olarak gösterilmekte ve bunda öşür tatbik edileceği kaidesi vazedilmektedir. Keza Hicaz bölgesindeki Has'am kabilesine yazılan yazıda akar su ve yağmur suyu ile sulanan arazide elde edilen her nevi mahsulden müslümanların vergi verecekleri belirtilmektedir. Ayrıca Bahreyn'e ve Umman'a giden memurların müslimlerden,  hurma mahsulünden öşür ve hububattan ise nısfu'1-uşr tahsil ettiğini biliyoruz. Has'am kabilesi misalinde olduğu gibi, umumen her nevi mahsullere vergi yüklendiği ve mahsul nevi belirtilmediği vakıalarda ise, bu duru­mun orada çıkan mahsulün mahdut neviden olup, esasen herkesçe bilinen oraya mahsus şeyler olmasından ileri gelmesi mümkün bu­lunmaktadır. Keza bazı mektuplarda da “(...) namazı vaktinde kılı­nız ve zekâtı da gerektiği şekilde (muayyen mevzu ve nispetlerde) ödeyiniz (...)” şeklinde kaidenin vazedilmesi, ya ora ahalisince ze­kâtın ne olduğunun bilindiğini veya gönderilen memurların bunu ayrıca halka, Hz. Peygamber'den aldıkları yazılı veya şifahî vergi talimatı mucibince şifahen bildirdiklerini gösterir. Esasen Hz. Peygamber'in bazı bölgelere gönderdiği yazılarda zekât mevzu ve nispetlerini bir bir ele alıp gösterdiğini tespit edebilmekteyiz; bun­lardan bir kısmı kaybolmuş, günümüze kadar ulaşmamış ise de, diğer bazıları birçok kaynaklarda iktibas suretiyle zamanımıza kadar gelmiş bulunmaktadır. Ana hukuk kaynaklarında ziraî mahsuller, umumî olarak vazedildikleri halde, bir kısım hukukçu­lar ilerki devirlerde bunun münakaşasını yaparlarken bazı mah­sul nevilerini zekâttan hariç tutma yoluna gitmişler, meyve, sebze ve sair bazı mahsulleri, üzerinden vergi ödenmeyen şeyler olarak göstermişlerdir.” [1025]

Gerçekten de hukukçular, ziraî ürünlerin zekâta tâbi olması konusunda ürün ayırımı yapılıp yapılmamasını uzun uzun tartış­mışlardır. Bazıları ürünler arasında ayırım yaparken, bazıları herhangi bir ayırım yapmaz.