๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 01 Eylül 2012, 15:07:46



Konu Başlığı: Oruç Fidyesi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Eylül 2012, 15:07:46
Oruç Fidyesi: [588]

Tanımı:

 

Düşkün bir şekilde ihtiyar olan veya iyileşme ümidi olmayan hastalıktan dolayı oruç tutmayanların oruca bedel olmak üzere yaptıkları malî işleme Fidye (Fidyetu’s-Savm) denir. Fidye için, el-Bakara: 2/184 âyetiyle izin verilmiştir.

İbn Abbas’a göre, bu âyet mensuh değildir; İbn Mes’ud, Muaz b. Cebel ve İbn Ömer’e göre bu ayet mensuhtur. Bu konuda selef, ihtilaf etmiş ve şu görüşler açıklanmıştır:

1) Cumhur’a göre, duyurma, yaşlılık dolayısıyla oruç tutama­yan içindir, diğerleri hakkında mensuhtur.

2) Bir gruba  göre, doyurma mensuhtur,  yaşlının  doyurma şeklinde fidye ödemesi gerekmez.

3) İbn Abbas’a göre, yaşlı ve iyileşmesi umulmayan hastalarfidye öderler.

4) Malik’e göre, doyurma fidyesi müstehaptır. [589]

Fidye, sadece Ramazan orucu, bu orucun kazası ve adak oruç­larına mahsustur.

 
Miktarı Ve Ödenmesi:

 

Fidyenin miktarı, her gün için bir fakiri doyuracak olan iki öğün yiyecek miktarıdır. Yani, bir fakir sabahlı akşamlı yiyecek şekilde doyurulmak veya bu tutarda para, ya da mal vermek sure­tiyle yerine gelmiş olur. Tutulmayan günler için, sadece bir fakire fidye verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere veya bir aileye de verilebilir.                                   

Fidye vermeye de gücü yetmeyenler, son imkân ve tercih ola­rak Allah’tan (c.c.) af ve mağfiret diler.




[588] İbn Kudâme, age, c. III, s. 141; Kâsânî, BS, c. II, s. 105.

[589] San'anî. Subulu's-Selâm, c. II, s. 664-665.