๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 05 Eylül 2012, 15:12:11



Konu Başlığı: Okuyup Yazmak Yoluyla Tedavi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 05 Eylül 2012, 15:12:11
Okuyup Yazmak Yoluyla Tedavi (Rukye):


Az önce geçen üçlü taksimde, bu çeşit tedavinin mubah olduğu, fakat tevekküle aykırı telakki edildiği geçmiştir.

Okumak yoluyla tedavi, hem Hz. Peygamber, hem de ashab tarafından yapılmış, caiz ve müessir olduğu bu tatbikatja anlaşıl­mıştır. Buhârî’nin tıb bölümünde ve diğer bölümlerde verdiği hadisler, bu nevi tedavide daha ziyade Fatiha, İhlas, Felak, Nas süreleriyle bazı duaların okunduğunu ifade etmektedir. Bu sûreler ve dualar nazar değmesi gibi manevî sebepli hastalıklara okunduğu gibi, jalan ve akrep sokması kabilinden maddî sebepli hastalıklara da okunmuş ve netice alınmıştır.

Âyet ve duaların yazılarak taşınması konusunda iki görüş bulunmaktadır:

(a) Hz. Âişe, Malik, Ahmed b. Hanbel ve Şafiî   gibi hukukçuların bir çoğu bunun caiz olduğu görüşündedir.

(b) İbn  Abbas,  İbn  Mes’ud,   Hanefî  Mezhebi  ve  bazı  Şafiî hukukçular, âyet ve dualar yazarak nazarlık vb. taşınmasının caiz olmadığı görüşünü benimsemişlerdir.

Muskacılığın bir meslek haline gelmemesi, dinin ve dinî duyguların hasis menfaatlere âlet edilmemesi bakımından ikinci görüş dikkat çekicidir. Çocuklara ve okuma bilmeyenlere bilenler, bir menfaat beklemeden okumalıdır. Okuyacak bulunmazsa, yazma yoluna başvurulur.

Bazı âlimler tasa yazıp suyunu içirmek suretiyle yapılan tedaviyi de caiz görmüşlerdir.

Okuma ve yazma yoluyla yapılan tedavinin caiz olabilmesi için bazı şartlar vardır:

(a) Okunan ve yazılan âyet, hadis veya mânâsı anlaşılan dua olacaktır. Rasul-i Ekrem, okunan duaların anlaşılır olmasını, şifa dileyen ifadeler taşımasını istemiş; âyetlerin tahrif edilmesini, mânâsı olmayan bir takım  ifadelerin kullanılmasını  yasaklamış­tır.

(b) Mânâsı bilinmeyen bir takım isim, harf ve rakamlar kul­lanılmayacaktır. Nazarlık, boncuk vb. takılmasını,  Hz. Peygamber yasaklamış, bunu yapanları şiddetle kınamıştır.

(c) Tıbbî tedavide olduğu gibi, burada da şifa verenin yalnız Allah olduğuna inanılacaktır.

(d) Sevdirmek, nefret ettirmek gibi tedavi ile alâkası bulunmayan  maksatlarla yapılmayacaktır.

Cumhur, meşru ve şartlarına uygun olan okuma ve yazma yoluyla tedaviden (rukyeden) ücret almanın da caiz olduğu hükmünü benimsemiştir.

Tıbbî tedavi yanında, telkin ve dua ile tedavi usûlü, aradan ondört asır geçtikten sonra müspet ilmin de dikkatini çekmiş, Avrupa ve Amerika’da bu usulle tedavi yapan şifa yurtları açılmıştır.