๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 20 Eylül 2012, 16:27:47



Konu Başlığı: Namazın Bir Kısmında İktida
Gönderen: Sümeyye üzerinde 20 Eylül 2012, 16:27:47
Namazın Bir Kısmında İktida:

Başlamazdan Önce Rekât Kaçırıp Kalanında İktida: Mesbûk

 

İmama, birinci rekâtin rükûundan sonra, bitene kadar her­hangi bir yerinde uyan kimseye Mesbûk adı verilir

(a) Hanefî Mezhebine göre, mesbûk, şu esaslar çerçevesinde namazını kılar:

(1) Başlangıçta İmama Uyması: İmama kıraatin gizli yapıldığı namazda yetişen kimse, tekbirden sonra senayı (subhaneke) okur, açık yapılan kıraatteyse -sahih görüşe göre- okumaz. İmama rükûda veya secde yapmadan yetişince, -rükû veya secdenin bir kısmına yetişecekse- senayı okur, yetişmezse okumaz; ka’de yaparken  yetişince  sena okunmayıp  doğrudan oturulur.

(2) Kılamadıklarını Kazaya Kalkması: Mesbûk kılamadığı  rekâtleri  kaza  etmeye, imamın  selâmından  sonra kalkar, daha önce kalkması şu haller dışında mekruhtur:

(2.a) İmamın selâmını bekleyince mesh süresinin dol­ması,

(2:b) Özür sahibi olup vaktin çıkma korkusu,   

(2.c) Cuma namazında ikindi vaktinin girmesi,

(2.d) Sabah namazında güneşin doğması, bayram na­mazında ikindi vaktinin girmesi,

(2,e) Sebku’l-hades endişesi,

(2.f) Cemaatin önünden geçme korkusu. Bütün bu du­rumlarda bile, imam teşehhüd miktarı oturduktan sonra kalkılır, daha önce kalkınca mesbûkun namazı bozulur. İmamın selâmını beklerken susmak ve kelime-i şehadeti tek­rarlamak uygundur, salavât ve dualar da okunabilir. Mesbûk ayağa kalkması sahih olacak yerde kıyam yapıp, daha imamı selâm vermeden namazını bitirerek selâmda ona uysa, na­mazı bozulmaz.

(3) Kılamadıklarını Kazası:

(3.a) Münferîd Gibi Olduğu Yerler: Mesbûk kılamadığı rekâtlerde normal olarak münferîd gibidir, yani tek başına nasıl kılıyorsa, kalan kısmı da öylece tamamlar. Namazın başı kıraate göre, sonu da teşehhüde göre düzenlenir:

(a) Dört Rekâtli Namazlarda Durum:               

I. Dört rekâtli namazlarda ikinci rekâtte imama yetişen kimse, kalan üç rekâtı imamla birlikte kılar, selâmdan sonra kılamadığı ilk rekâti kıraat yaparak kılar.

II. İmama üçüncü  rekâtte yetişen kimse, kılamadığı iki rekâti selâmdan sonra yine kıraati Fa­tiha ve zamm-ı sûre ile yaparak tamamlar.

III. İmama dördüncü rekâtte rükûdan önce yetişen mükellef,  bir  rekâti  imamla,  kalan  üç  rekâti  yalnız başına kılar: İkinci rekâtte oturur, üçüncü rekâtte de ikincide olduğu gibi kıraat yapar, fakat oturmaz, böylece namaz normal hale gelir,  dördüncüde sadece Fatihayı okuyarak  ka’deyi   de  yapmak  suretiyle   namazını  ta­mamlamış  olur.

(b) Üç Rekâtli Namazlarda Durum:

I. Akşam namazına ikinci rekâtte yetişen kimse, kılamadığı ilk rekâti, selâmdan sonra kıraat yaparak tamamlar, bu rekâtte oturur ve sonra selâm verir.

II. Üçüncü rekâtte imama uyan kimse ise, selâm­dan sonra kalkar ve kılamadığı iki rekâti tam kıraat ile ve ikisinde de oturarak tamamlar. Bununla birlikte, ikincide unutarak oturmazsa, bu yanılmadan dolayı se­hiv secdesi gerekmez.

(c) İki Rekâtli Namazlarda Durum: İmama sabah namazında ikinci rekâtte veya birinci rekâtin rükûundan

sonra uyan kimse, bu rekâti onunla tamamlar, kılamadığı iki rekâti tam kıraat ile kılar, ikincide oturur ve sonra se­lâm verir.

(3.b) Münferidden Ayrıldığı Yerler:

I. İmameti ve İktidası: Mesbûk kaza edeceği rekâtlerde başkasına, başkası da ona uyamaz: Mesbûk, mesbûka    iktida ederse muktedînin namazı bozulur, imamınki bozulmaz, mesbûk başkasına uyunca sadece kendisinin namazı bozulur. Kılınacak rekât sayısı için aynı durumdaki bir başkasına bakarak namaz kılınabilîr.

II. Yeni Namaz İçin Tekbir Almak: Mesbûk yeni bir namaza başlamak niyetiyle tekbir alıp, bununla ön­ceki namazı kesebilir.

III. İmamın Sehiv Secdesi Yapması: Mesbûk teşehhüd miktarı oturduktan sonra, kılamadığı rekâtleri tamamlamaya kalktığında, imamın sehiv secdesi yaptığını görürse, iki durum ortaya çıkar:

(1)  Kılmaya kalktığı rekât için secde yaptıysa, sehiv secdesini namaz sonunda yapar,

(2) Kalktığı rekât için secde yapmadıysa, he­men ona uyar,  sonra diğerlerini kılar,  sehiv secde­sine dönmeyince bu secde namaz sonunda kaza edi­lir. İlk durumda, imama uyarak secdeye dönülürse, namaz bozulur.

IV. İmamın Tilavet Secdesi Yapması:  Mesbûk kılamadıklarını  kazaya kalkar  ve bu sırada henüz kaza için kalktığı rekâtin secdesini yapmadan imam ti­lavet secdesi yaparsa, imama mütabeat etmesi vaciptir; kaza için kalktığı rekâtin secdesini yaparsa, mesbûkun namazı -mütabeata dönsün dönmesin- bozulur. İmam tilâvet secdesi yapmayınca, her ikisinin de namazı sahih­tir. Namazın rüknü olan secdeler için de, tilâvet secdesinin bu hükümleri uygulanır.

V. İmamın Sehven Beşinci Rekâte Kalkması: Böyle bir durumda eğer imam dördüncü rekâtte oturmuşsa ve mesbûk da beşinci rekâtte ona uymuşsa, namazı   bu  kıyamla  bozulur,   imam   dördüncü  rekâtte oturmamışsa -beşinci rekâtte secdeye gitmedikçe- mes­bûkun namazı ona uymasıyla bozulmaz.

(b) Mâlikî Mezhebine göre, cemaatle kılınan namaza girmez­den önce, muktedî bir veya daha fazla rekât kaçırdıysa mesbûk adını alır: Mesbûk, imamın selâmından sonra kaçırdıklarını kaza etmeye kalkar, ancak buradaki “kaza” ifadesi sözlü işlemler için kullanılır,  fiili  işlemlerde  mesbûk banidir, yani namaza kaldığı yerden devam etmektedir: Kaçırdığını namazın başlangıcı kılması, “kaza” demektir ve bu durumda kıraat de ona göre düzen­lenerek Fatiha ve sûre veya kaçırdığına göre -gizli veya açık- sa­dece Fatiha okunur; yetiştiğini namazın başlangıcı, yetişemediğini namazın sonu kabul etmek “bina” demektir. Bu son durum, şöyle açıklanır: Muktedî, imama yatsının son rekâtinde yetişip üç rekât kaçırmış olursa, imam selâm verince kalkar, bu kıldığı ilk rekâtte Fatiha ve sûreyi açıktan okur, sonra oturur ve teşehhüdden sonra kalkar, yine Fatiha ve sûreyi açıktan okuyarak bir rekât daha kılar, teşehhüd için oturmaz, son rekât için kalktığında yalnızca Fatihayı içinden okur, teşehhüd yaparak selâm verir. Kaza edilecek sözlü işlemlerden biri de kunûttur: Sabah namazına ikinci rekâtte yetişince, imama uyularak kunût okunur, selâmdan sonra ilk re­kâtin kazasına kalkılır, kunût okunmaz. Burada kaza edilen sözlü işlemler, kunût ve kıraattir. İmamın sehiv secdesi yapması gerekir ve bu, selâmdan önce olursa, kazaya kalkmazdan önce imamla secde edilir, selâmdan sonraki sehiv secdesi olunca, kaçırılanlar kaza edildikten sonra yapılır. Mesbûk, imamla iki rekât kılarsa veya bir rekâtten daha az rekât kıldıysa kazaya tekbirle kalkar, aksi halde kıyam halinde tekbir almayıp susarak kalkar.

 

                                            Musalli/Namaz Kılanlar

-----------------------------------------------------------------------------------------

Münferid                                                              Cemaat

-----------------------------------------------------------------------------------------

İmam                                                                   Muktedi

-----------------------------------------------------------------------------------------

Namazın Bütününde veya Kısmen                          Ağırlık Fatihada Olarak

İktidaya Göre Değerlendirme (ÜM)                        Değerlendirme (Şafiî Mezhebi)

-------------------------------------------------------         1. Mesbûk

Bütününde Muktedi:               Kısmen Muktedi       2. Muva                 

Müdrik

--------------------------------------------------------                     

Başlamazdan Sonra Rekâtı    Başlamazdan Önce Rekâtı                                     

Kaçırıp Kalanında İktida:       Kaçırıp Kalanında İktida:

1. Sırf Lahık                            Mesbûk

2. Mesbûk Lahık

Şema 28: Musalli: Namaz Kılanlar

 

(c) Hanbelî Mezhebine göre, cemaatle kılınan namaza, bir veya daha fazla rekât kaçırdıktan sonra başlayınca, imam namazı bitirdikten  sonra kaçırılanlar eda edilir;  teşehhüd  dışında kaza edilenler namazın başlangıcı, imamla kılınan ise namazın sonu kabul edilir: Kazada istiftah duası ve taavvuz, duruma göre Fatiha ve sûre okunur, cuma dışındaki namazlarda, namaz açık kıraatliyse açık veya gizli okuma konusunda mükellef seçme hakkına sahiptir, cumada ise açıktan okuyamaz. Mesbûk, kazaya, imam ikinci selâmı vermeden kalkar. Ayrılmayı mubah kılan bir özür bulunmadan ikinci selâmında kalkılırsa, sonrasını kaza et­meye kalkmak gerekir (yani selâm beklenir, sonra yeniden kalkılır), aksi halde namaz nafileye dönüşerek farzın iadesi gere­kir. Teşehhüdde ise, şöylece hareket edilir: Meselâ dört rekâtli na­mazda veya akşam namazında imama yetişen mesbûk, bir rekât kaza ettikten sonra teşehhüd yapar. İmamın son teşehhüdünde, mesbûkun teverruk şeklinde oturması uygundur. Mesbûk sehven imamıyla birlikte selâm verirse, namaz sonunda sehiv secdesi yapması gerekir. Aynı şekilde, -imamla secde etse de- hem imamla birlikte kılman, hem de yalnız başına kaza edilen kısımdaki se­hivler için ayrı ayrı secde yapılır. İmam secdeyi gerektiren bir halle karşılaşıp secde yapmazsa, mesbûk bu secdeyi yapar. Mesbûk, imam birinci selâmı vermeden iftitah tekbiri alınca, cemaate yetişmiş olur. Mesbûk, rükûda -itmi’nan olmasa da- imama yetişince, rekâte yetişmiş olur, bu durumda itmi’nanı kendisi uygular, sonra imama katılır.