๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 07 Ekim 2012, 16:16:37



Konu Başlığı: Namaz bölümü
Gönderen: Sümeyye üzerinde 07 Ekim 2012, 16:16:37
4. BÖLÜM NAMAZ

9. Namazın Tanımı


İslâm Dini'nin kelime-i şehadetten sonra, birinci şartı namazdır. Aslında farsça bir kelime olan "namaz"ın hukuk dilindeki ve Arapçadaki karşılığı "salât"tır. Hukuk dilinde namaz "Bir takım şart ve rükünlerden meydana gelen ve tekbirle başlayıp selamla biten özel söz (zikir) ve hareketlerdir (fiil) "Namaz bu ikinci manâsıyla Kur'ân-ı Kerîm'de birçok defa tekrar edilir. Bunların yirmiyedisi zekâtla birlikte geçmektedir:

"Akîmu's-Salâte ve Âtu'z-Zekâte = Namazı kılın, zekâtı ödeyin" şeklindeki bu âyetle­re örnek olarak Bakara: 2/3; Enfal: 8/3; Tevbe: 9/71 ve Nur: 24/51 hatırla­yabiliriz.

İslâm'dan önce dua ve istiğfar mânâsına kullanılan "salât" kelimesi­nin, biri İbraniceden Arapçalaşmış olmak üzere üç kökten türemesi muh­temeldir:[52]

1) S-L-Y Kökü: Bu kökten türeyince sözlükte "lüzum" mânâsına gelir. el-Ezherî bu görüşü benimserken, el-Mu'cemu'l-Vasît, bu kökün "Doğuma yakın kadının veya devenin karın şişkin­liği" ya da "ateşe atmak, azaba uğratmak, kızartmak, tuzağa ve kötülüğe düşürmek" mânâlarına geldiğini kaydeder.[53]

2) Sala (Salevan) Kökü: Deve kuyruğunun iki yanındaki damar, kuyruk sokumu, sırtın ortası.[54]

3) Salveta Kökü: İbraniceden Arapçaya geçen ve "namaz yeri" mânâsını taşıyan kök.[55]

Kur'ân-ı Kerîm'de "salât" kelimesi, tefîl babindaki türemiş I eriyle birlikte doksandokuz yerde geçmektedir:[56]

i)Salât kelimesi mufred (tekli) ve cem' (çoklu) olmak üzere toplam seksenüç yerde geçer:

1) Mufred Olan Salât Kelimeleri: Yetmişsekiz yerde mufred ola­rak geçen salât kelimelerinin altmışyedisi, başında tarif har­fi bulunarak[57] geçer -bunların yirmisi mekkî, diğerleri me­denîdir-; onbirinin başındaysa tarif harfi bulunmaz ve bu sonuncular çeşitli zamirlerle isim tamlaması halindedir:

a) Mufred Muhatap (ikinci tekli kişi) Zamirine Muzaf Olan­lar: İkisi mekkî[58] ve biri de medenî[59] olmak üzere üç tane­dir.

b) Mufred Gaib (üçüncü tekil kişi) Zamirine Muzaf Olan: Bu çeşidi bir tane olup, medenîdir.[60]

c) Mufred Mutekellim (birinci tekil kişi) Zamirine Muzaf Olan: Bu şekildeki salât kelimesi, bir yerde bulunup, mekkîdir.[61]

d) Cem' Gaib (üçüncü çoklu kişi) Zamirine Muzaf Olanlar: Bu çeşit salât kelimeleri altı tane olup,[62]  yalnızca biri[63] medenî, diğerleri mekkîdir.

2) Cem' Halindeki Salât Kelimeleri: Biri dışında hepsi medenî olan cem' durumundaki salât kelimeleri beş tanedir:

a) İzafetsiz Olanlar: Bu çeşit salâvat kelimesi üç tane olup, yalnızca birinin başında tarif harfi bulunmakta,[64] diğerle­ri ise tarif harfsizdir.[65]

b) İzafet Terkibi Halindekiler: İzafet terkibi halindeki cem' salât kelimelerinin biri er-Kasul kelimesine,[66] diğeri cem' gaib zamirine[67] muzaftır.

Sözlükteki mânâsı "dua, istiğfar ve rahmet" olan salât kelimesi[68]hu-kukî kullanılışıyla birlikte Kur'ân-ı Kerîm'de on ayrı mânâya gelir:

1) Namaz mânâsmdakiler:

a) Beş vakit namaz,[69]

b) İkindi namazı,[70]

c) Cuma namazı,[71]

d) Cenaze namazı[72];

2) Namazla ilgili mânâlar:

a) Kıraat,[73]

b) Namaz kılınan yer.[74]

Bu kelime ekseriyete (Ebu Hanife, Hz. Ali, Mücahid ve Katade'ye) göre bizzat namaz; eş-Şafıî, İbn Mes'ud, Enes b. Malik ve Said b. el-Museyyeb'e göre de namaz kılınan yer mânâsındadır.

c) Yahudilerin ibadet yeri;[75]

3) Dua ve istiğfar;[76]

4) Övmek;[77]

5) Din.[78]

Salât kelimesinin birlikte kullanıldığı fiiller -onbeşe yakım emir sigasıyla (kipiyle) olan- kırkbeş civarındaki "ikâmet", üç tanesi "kıyam", üç tanesi "kadâ", iki tanesi "nida", iki tanesi "emr", birer tane olmak üze­re "ityân, îsâ, idâ'ah, kasr, sadd" masdarlarının çeşitli formlarıdır.

ii)Tefîl Babındaki Fiiller ve Türemişleri: Salât kelimesinin tefîl babındaki fiilleri "namaz kılmak, dua etmek, atın yarışta ikinci olması ve bereket istemek" mânâsına gelir.[79] Salât kelimesi haddizatında hep bu tef’il babındaki türemişiyle kullanılır:

1) Fiiller:

a) Maziler: Tefil.babmdaki ve mazi şeklindeki salât kelime­si üç yerde geçer, bu âyetlerin hepsi de mekkîdir.[80]

b) Muzariler: (1) Cem' Gaib Olan: Bir tanedir ve medenî­dir,[81] (2) Mufred Gaib Olan: İki tanedir ve ikisi de mede­nîdir.[82]

(c) Hâzır Emir: (1) Mufred Olanlar: Biri mekkî,[83] diğeri me­denî[84] olmak üzere iki yerdedir. (2) Cem' Olan: Bir tane­dir ve medenîdir.[85]

d) Gaib Emir (istek): Bir tanedir ve medenî olup, aynı za­manda cem'dir.[86]

e) Hazır Nehy (olumsuz emir): Bir tane, medenî ve mufreddir.[87]

f) Cahd-i Mutlak: Bir tane, medenî ve cem'dir.[88] (2) Türemiş İsimleri:

a) İsmu'l-Fail: Hepsi cem' ve tarif harfli olmak üzere üç ta­ne olup, biri veyl[89] biri istisna edatından[90]  ve diğeri de "min" cer harfinden[91] sonra gelir.

b) İsmu'l-Mekân: Bir yerde geçer, tarif harfsîz ve medenî­dir.[92]

Ahzab: 33/56 âyetinde; Allah, melekler ve insanların Hz. Peygamber'e salâtından sözedilmektedir. Müfessirler buradaki salât tabirini üçe ayırırarak açıklar: (1) Salâtullah (Allah'ın salâtı): İbn Abbas'a göre rah­met, dua ve teberrük; el-Buharî'ye göre Övme; el-Hasenu'l-Basrî ve Said b. Cubeyr'e göre rahmet ve mağfiret (bereket ve keramet); Ebu'l-Âliye'ye göre meleklere övmek mânâsına gelir. (2) Salâtu'l-Melâ'ike (Meleklerin Salâtı): Hz. Peygamber'e dua, ümmetine istiğfar demektir. (3) Salâtu'n-Nas (insanların Salâtı): Dua mânâsmdadır.[93]

Kur'ân-ı Kerim'de namaz karşılığı olarak, salâttan (rağbet veya he­ves, meyletme) başka, dua (reca, çağırmak), zikr, hatırlama,[94] teşbih (ta'zim, şerefli ve kutlu olduğunu bildirme[95]), inâbe (dönüş, bağlılık[96]), iman[97] vb. kelimeler kullanılır.[98]




[52] Hudarî, Tarihu't-Teşrii'l-İslâmî, s. 35-36.

[53] el-Mu'cemu'l-Vasît, c. I, s. 524.

[54] el-Mu'cemul-Vasît, c. I, 3. 524.

[55] Hacc: 22/40.

[56] M. Fuad Abdulbâki, el-Mu'cemu'l-Mufekres, s. 413-414.

[57] Meselâ Bakara: 2/3, 43, 45, 83, 110; Nisa: 4/43, 77,101,102; Tevbe: 9/5, 11, 18, 54.

[58] Hud: ll/87;İsra: 17/110.

[59] Tevbe: 9/103.

[60] Nur: 24/41.

[61] En'am: 6/162.

[62] En'am: 6/92; Enfal: 8/35.

[63] Ma'un: 107/5

[64] Bakara: 2/238.

[65] Bakara: 2/157 ve Hacc: 22/40.

[66] Tevbe: 9/99.

[67] Mu'minun: 23/9-mekkî.

[68] el-Mu'cemu'l-Vasit, c. I, s. 524.

[69] Meselâ Bakara: 2/3, 45, 83; Nur: 24/58.

[70] Maide: 5/106.

[71] Cum'a: 62/9-10.

[72] Tevbe: 9/84.

[73] İsra: 17/110.

[74] Nisa: 4/77.

[75] Hacc: 22/40.

[76] Tevbe: 9/103; Nur: 24/41.

[77] Bakara: 2/157.

[78] Hud: 11/87.

[79] el-Mu'cemu'l-Vasît, c. I, s. 524.

[80] Kıyame: 75/3; Alâ: 87/15; Alâk: 96/10.

[81] Ahzab: 33/56.

[82] Âl-i İmrân: 3/39; Ahzab: 33/43.

[83] Kevser: 108/2.

[84] Tevbe: 9/103.

[85] Ahzab: 33/56.

[86] Nisa: 4/102.

[87] Tevbe: 9/84.

[88] Nisa: 4/102.

[89] Ma'un: 107/4-medenî.

[90] Mearic: 70/22-mekkî

[91] Muddesir: 74/43-mekkî.

[92] Bakara: 2/125.

[93] Bu konuda ve salât okumanın hükümleriyle ilgili geniş bilgi için bkz. Sabunî, Tefsîru Âyâti'l-Ahkâm, c. II, s. 356-372.

[94] Cum'a: 62/9.

[95] Âl-i İmrân: 3/41; Hıcr: 15/98; Tâhâ: 20/13; Gafîr: 40/55; Rum: 30/18; Nur: 24/36.

[96] Sad: 38/34.

[97] Bakara: 2/143.

[98] Hamidullah, İslâm'a Giriş, s. 96; Hamidullah, İslâm Peygamberi, c. II, s. 53.