Konu Başlığı: Mülkiyette Ferdilik Ve Ortaklık Gönderen: Sümeyye üzerinde 27 Ağustos 2012, 13:47:16 Mülkiyette Ferdilik Ve Ortaklık: [412] Ortak Malda Zekâtın Ayrı Ayrı Ödenmesi: Hanefî ve Zahirî Mezheblerine göre, ortak mallarda mülkiyet, ortakların hisselerine göre düzenlenir. [413] Bu sebeple, iki veya daha fazla kişi arasında ortak olan bir maldaki paylardan biri nisabı doldurur, öbürleri duldurmazsa veya buna benzer daha değişik durumlar olursa, nisabı dolduranlara zekât düşerken, doldurmayanlara düşmez. Çünkü her ortağın nisabı, ayrı ayrı hesaplanır. Bütün ortakların hisseleri, nisabı doldurunca, hepsinin de zekât ödemesi gerekir. Biri mükellef olan, öbürü olmayan ortaklar arasındaki mallarda da bu hükümler geçerlidir. Sözgelişi, beş deveye (ki bir nisab teşkil eder) bir kişi sahip bulunuyorsa, zekât bu beş deve üzerinden ödenir. Fakat beş deveye, iki kişi ortak olarak sahipse, bunların hiçbiri zekât ödemez. Çünkü hiçbirinin ortaklık payı nisap miktarına varmamak tadır. Bu, keza mahsullere, meyvalara, altına ve gümüşe, ticaret mallarına da uygulanır. Miktarı belli bir mala hisseli veya eşit şekilde ortak olan iki kimseden biri, diğerinin izni ve emri olmadan mevcut malın tümünün zekâtını ödese, ödediği zekât, yalnız kendi hissesine sayılır, arkadaşının ise parasını öder. Zira, ortaklar ancak ticarî muamelelerinin icrasında birbirinin vekili olabilirler. İbadette birbirinin naibi durumunda değildirler. Zira ibadet, şahsa münhasırdır, onun sahih olması için niyet etmek gerekmektedir. Niyetsiz ibadetler Allah katında makbul değildir. Binaenaleyh, ortaklar, daha önce zekât vermek hususunda birbirlerine selahiyet vermedikçe verilen zekâtlar tek tarafın borcuna sayılır. Şayet iki ortaktan biri diğerini mevcut bütün malın zekâtını ödemek hususunda vekil etse, ortağı da bütün malın zekâtını ödese, her ikisinin zekâtı yerine geçer. Birinin diğerine bir şey ödemesi gerekmez. Ortak malın zekâtını Ödeyen, ister kendi şahsî malından ödesin, ister ortak maldan versin hüküm değişmez. [412] Bilmen, HFK, c IV, s. 88; İbn Rüşd, BM, c. I, s. 236; Kardavî, FZ, c. I, s. 218-221; Serahsî, age, c. II, s. 209; c. 3, s. 39-41, Şeybanî, Asl, c. II, s. 98-99, 109-110, Tahâvî, Muhtasar, s. 44; Yavuz, İZM, 469-470; Malik: Zekât, 25 Ayrıca bkz. aşağıda 69.2. [413] İAK, m. 3/d. |