Konu Başlığı: Milletlerarası Çifte Zekât Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Ağustos 2012, 11:26:59 Milletlerarası Çifte Zekât: Milletlerarası çifte vergi, her memleketin ilgili kanunlarının kendi ülkelerindeki uygulamalarından meydana gelmektedir. Asıl önemli olan ve giderilmesi güçlükler doğuran vergi mükerrerliği budur. Bu tür çifte vergi millî hukuk düzeninde çözülebileceği gibi, genellikle milletlerarası vergi anlaşmaları ile çözümlenmektedir. Hatta vergileme yetkilerinin çatışmasından doğan sorunların incelenmesi ve çözümlenmesi kuralları, milletlerarası vergi hukukunu ortaya çıkarmıştır. [671] Bu genel açıklamaları tamamlamak üzere, hangi hallerin çifte vergi sayılmaması gerektiğine değinmek gerekir: [672]: 1) Bir kimsenin gelirinin vergilendirilmesinden sonra bu gelirin bir hizmet karşılığında verildiği ikinci bir kimse elinde vergilendirilmesi halinde çifte vergi yoktur. 2) Bir gelirden ayrı ayrı yapıda vergiler alınması halinde de çifte vergi bulunmamaktadır. 3) Bir kimsenin ayrı ayrı gelir kaynaklarından vergi alındıktan sonra (sedüler vergi) bunların gelir toplamı üzerinden şahsi bir vergi alınması halinde de çifte vergi sözkonusu olmaz. [673] Bunun gibi, bir kişinin ölümü dolayısıyla terekenin tamamından bir vergi ve mirasçılarından, hisselerine göre ayrı ayrı vergi alınması da çifte vergi sayılmamak gerekir. Bu anlamda, gerek toplam gelir vergisi, gerekse mirasçıların vergisi tamamlayıcı vergi olarak kabul edilmektedir. Bütün bu hallere rağmen, çifte vergi konusunun sınırlarını kesin olarak belirtmek mümkün değildir. Kaldı ki verginin kamu hizmetlerinin karşılığı olduğu Anayasalarda bile gösterildiğine göre, bu hizmetleri ayrı ayrı yapan devlet, il ve belediyelerin, aynı bir gelirden aynı bir dönem için vergi alabilmeleri haklı görünmektedir. Ancak çifte verginin, vergi adaleti ile bağdaşmadığı da açıktır. Çeşitli vergileme makamlarının alacakları vergiler, aynı bir gelirin tamamının vergi olarak alınması sonucunu doğurabilir. Bu bakımdan, zamanımız devletleri, gerek kendi içlerinde, gerekse aralarında çifte vergiyi önleyebilecek tedbirler almaktadırlar. Milletlerarası çifte vergileme, ilgili devletlerin, kendi aralarında yaptıkları vergi anlaşmalarıyla hal şekline bağlanmaktadır. Zekâtla ilgili kanunî düzenlemeleri bulunan günümüz müslüman ülkeleri de, aynı mal ve geliri aynı takvim yılı içinde aynı sebeple birden çok zekâta tâbi tutmamak için andlaşmalar imzalanmalıdırlar. Zekâtın önemli prensiplerinden birisi olan “çifte zekâtın yasaklığı”nı hukukçuların şu görüşlerinden daha iyi izleyebiliriz: [674] 1) Ebu Hanife'ye göre, mükellef, zekâtını ödediği hayvan bedellerini, nakdî nisabına eklemez. Zira eklemesi halinde, çifte zekât durumu ortaya çıkar. 2) Aynı şekilde, nakit zekâtını ödeyen mükellef, bu nakitleriyle hayvan satın alır ve kendisinin satın aldığı cinsten sâime hayvan varsa, elindeki sâimelenn yılı doldurması halinde, satın alınanlar eldekine eklenmez. 3) Ürün kendisi dolayısıyla elde edileceği için, şahsî işte çalıştırılan hayvan zekâta tâbi tutulmaz. Zekâta tabi tutulması, çifte zekâtı andırır. Kısaca belirtirsek, zekâta konu olan mal ve gelir, aynı dönem içinde yalnızca bir kez zekâta tâbi tutulabilir. [671] Bu konuda geniş bilgi için bkz. Erginay, Vergi Hukuku, s. 22-28, 37. [672] Erginay, Kamu Maliyesi, s. 132-133. [673] Bkz. yukarıda 10 4 2. [674] Bkz. yukarıda 25 5 2, aşağıda 53 2 2 1.2. |