Konu Başlığı: Matrahın Tespiti Usulleri Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Ağustos 2012, 15:17:07 2- Matrahın Tespiti Usulleri: [511] Vergi borcunun hesaplanması amacıyla, matrahların tayin ve tespitinde çeşitli vergilere göre değişik usullere yer verilmiştir. Bu usuller, başlıca iki grupta toplanabilir: 1) Vergilendirilecek unsurun miktar olarak doğrudan doğruya bulunmasında imkân veya uygunluk görülmeyen hallerde, bu unsurun mevcudiyet ve miktarına karine ve emare sayılan dış alâmetlerin idarece matrah olarak alınması ve bazı esaslara göre matrahın idarece takdir edilmesi, birinci grubu; 2) Buna karşılık, vergilendirilecek unsurun doğrudan doğruya Kılunmasına imkân veya uygunluk görülen hallerde, matrahın mükellefin kendisi veya ilgili üçüncü bir şahıs tarafından tespit edilerek vergi dairesine bildirilmesi ikinci grubu oluşturur. Bu gruplardan birincisi Karineler Usulü, ikincisi de Beyan Usulü başlıkları altında incelenebilir: Karineler Usulü: Vergi hukukunda karineler usulü, vergilendirilecek gelir veya serveti (vergilendirilecek unsuru) belirttiği varsayımına göre, bazı dış alâmetlerin matrah olarak alınması ve değerlendirilmesidir. Karineler usulü, üç şekilde incelenebilir: Dış Alâmetler Usulü: Mükelleflerin gelir veya servetlerine karine sayılan bazı dış alâmetlerin, vergi matrahı olarak seçilmesi usulüdür. Küçük sanat erbabı veya perakendecilerden bunların nev'ilerine ve şehrin nüfusuna göre vergi alınması dış alâmetler usulüne bir örnektir. Mükelleflerin gerçek kazanç ve iratları veya servetleri bakımından olumlu bir anlam taşımayan, dolayısıyla adaletsiz ve verimsiz bir dış alâmetler usulüne zamanımız vergi sistemlerinde artık pek raslanmamaktadır. İdarece Takdir Usulü: Bu usulde, dış alâmetlere bağlanmak yerine, matrahın tayin ve tespiti konusunda idarenin takdir hakkı vardır. Vergi idaresi, u takdir hakkını, mükellefle ilgili bazı karinelere dayanarak kişisel vergileme unsurlarını tespit yoluyla kullanır. İdarece takdir usulü, bir fabrikanın üretimini tespit etmek amacıyla, o fabrikadaki makine sayısı, bunların gücü, işçi sayısı, kullanılan hammadde miktarı gibi karinelere bakılarak matrahın bulunması için uygulanabilir Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde uygulanan ikmalen ve re’sen vergi tarhı ile idarece verginin tarhı şekillerini, idarece takdir usulüne örnek olarak kısaca belirtebiliriz: İkmalen Vergi Tarhı: Her ne şekilde olursa olsun, bir vergi tarh edildikten sonra, bu vergiye ilişkin olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir. [512] Genel olarak sözleşme, makbuz, faturalar ve defterler gibi yazılı metinler maddî delil sayılır. Denetim sırasında bu belgelere göre beyan dışı kaldığı anlaşılan matrah farkı üzerinden yapılacak tarh işlemi ikmalen tarhtır. Re'sen Vergi Tarhı: Vergi Usul Kanununun verdiği tanıma göre, “Re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde, takdir komisyonlarınca tespit edilen matrah veya matrah kısmı üzerinde vergi tarhedilmesidir (m. 30). Bu tarh şekli, aslında arızî bir nitelik taşır; çünkü belirli bir vergide matrahın tespitiyle ilgili olmayıp, beyana dayanan vergilerde matrahın maddî delillerle tespitine imkân bulunmayan durumlarda bu usule başvurulur. Vergi beyannamesi kanunî sürenin sonundan başlayarak 15 gün geçtiği halde verilmemiş olursa, süre içinde verilmekle beraber beyannamede matraha ilişkin bilgiler gösterilmemişse... re'sen vergi tarhına gidilebilir. Verginin İdarece Tarhı: İkmalen ve re'sen vergi tarhı dışında kalan hallerde, mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunlarıyla tespit edilen zamanlarda başvurmamaları veya kendilerine yüklenen mecburiyetleri yerine getirmemeleri nedeniyle zamanında tarh edilmeyen verginin kanunen belli mattrahlar üzerinden idarece tarhedilmesidir. [513] Buraya kadar açıklanan takdir usullerinde ortak ölçü, matrahların her mükellef için ayrı ayrı tayin ve tespit edilmesi ve her mükellefin kendisi için takdir edilen matrah miktarına, yetkili mercilerde itiraz edebilmesidir. Buna karşılık, karineler usulünün diğer bir şekli olan götürü usulde, matrahlar belirli mükellef grupları hakkında birlikte tespit edilir ve mükelleflere matrahın miktarına değil, dahil edildikleri derecelere itiraz hakkı tanınır. Götürü Usul (Forfait): Matrahın dış alâmetlere göre veya idarece takdiri yerine, idarenin mükellefle anlaşarak veya belirli bir mükellef grubu hakkında genel olarak tespit edilmesi şekline götürü usul denir. Bu ısulde, matrahın gerçek miktarının bulunamaması dolayısıyla, karinelere dayanılarak ve bir nevi pazarlıkla, idare ve mükelleflerin, tahmini bir miktar üzerinde anlaşmaları yoluyla matrah tespit edilir. [511] Erginay, Vergi Hukuku, s. 75-82. [512] VUK, m. 299. [513] VUK, mükerrer s. 30. |