๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 10 Eylül 2012, 14:01:43



Konu Başlığı: Kılınmasını Günah Sayanlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 10 Eylül 2012, 14:01:43
Kılınmasını Günah Sayanlar:

İkinci gruptaki hukukçular, bid’at esasından yürüyerek, zuhr-i âhirin kılınmasını yasaklamış ve günah saymışlardır. Şevkanî, M. Şemsuddin el-Azim abadı, Cemaîuddin el-Kasımî, Mustafa el-Galâyinî, Ali eş-Şebramellisî, M. Reşid Rıza gibi zevatın içinde bu­lunduğu bu grubun delilini şöylece özetlemek mümkündür: “Bâtıl olduğunu bilerek, cuma namazı kılmak haramdır; cumanın sahih olduğuna   inanılıyorsa,   öğle   namazını   kılmaya ihtiyaç yoktur; böyle bir namaz sahabe, tâbiun ve müctehid imamlar devrinde kılınmamıştır;  dinde olmayan bir ibadeti âdet haline getirip ona yamamak bid’atfcir; bunu yapan günahkâr olur.”

Karşılıklı   olarak  görüşler   değerlendirilirse,   zuhr-i   âhirin kılınmasının gereksiz olduğu sonucuna varılır:

(a) Fıkhın  ibadetler,   muamelât ve  ukubâta  dair her bölü­münde, müctehidlerin sayısız ihtilafı, ictihad ve görüş farkı vardır. Müslümanlar -şayet bizzat ictihad edecek kadar âlim değilseler- bu ictihadlardan   birine  uymakla  mükelleftirler. İctihadlarına veya tâbi oldukları müctehide (mezhebe) göre, yaptıkları ibadet sahih ise, artık başka bir mezhebe göre sahih olmaması onları ilgilendirmez ve ibadetlerine zarar vermez. Üzerinde ihtilaf edilmiş binlerce me­selede bir müctehide tâbi olarak ibadet ederken, sadece cuma na­mazında ihtilafı gözönüne alarak ihtiyata riayet etmeye kalkışmak lüzumsuz bir davranıştır.

(b) Her bid’at, bir sünneti öldürür. Bu zuhr-i âhir sebebiyle, cumanın farzından sonra kılınacak namaz arttırıldığı için, halk cumanın son sünnetini de terketmeye başlamıştır. Halbuki farzdan sonra sadece iki veya dört rekât namazın sünnet olduğu anlatılsa ve tatbikat da buna göre olsa, bu sünneti yerine getireceklerin sayısı artacaktır.

(c) İhtiyata ancak faydalı olduğu zaman riayet edilir. Yola çıkacak adam, belki yolda yiyecek bulamam diye bir oturuşta ihti­yaten üç öğünlük yemek yese, ihtiyaten doktorun tavsiyesinden faz­la ilaç alınsa zararlı olur. Allah ve Rasulü müslümanları ne ile mükellef kılmışsa onları yerine getirmek, buna bir şey ilave et­mekten kaçınmak ihtiyatın ta kendisidir.

 
4- Şekli

 
Genel Olarak: [289]

 

Cuma  namazı  aynen  sabah  namazı  gibi  iki  rekât kılınır. Kıraat açıktan yapılır.

 
Özel Olarak:

 
Kıraat:

 

Cuma namazının kıraati açıktan yapılır. Hz. Peygamber ilk rekâtte Cum’a, ikincide Munafikun veya birincide A’lâ, ikincide Gaşiye sûrelerini okurdu.

Caferi Mezhebine göre, cuma namazının kıraatini açıktan yapmak, birinci rekâtte Cum’a, ikincide Munâfikûn sûresini oku­mak müstehaptır; cuma namazında iki kunût vardır, ilki birinci rekâtin rükûundan önce, öteki ikinci rekâtin rukûundan sonradır.

 
İstihlâf: [290]

 

İmamın abdesti, hutbeden sonra ve fakat namazdan önce bozu­lursa, hutbenin tamamını veya bir kısmını dinlemiş birini istihlâf etmesi caizdir; aksi halde caiz değildir, böyle biri istihlâf edil­mezse, cuma değil, öğleyi kıldırır. Cuma namazında böyle bir du­rum olunca kendiliğinden  imamete  geçilmez, ancak kadı veya onun seçtiği biri geçebilir.

Yolcu ve kölenin, cuma namazı için istihlâf edilmesi, Züfer’e göre caiz değildir.




[290] Şeybânî, Asl, c. I, s. 315-317; Şafiî, Umm, c. I, s. 207; Serahsî, age, c. II, s. 26, 122. Nadir uygulama örnekleri için bkz. Kâsânî, BS, c. I, s. 265-266.