๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 28 Ağustos 2012, 14:25:57



Konu Başlığı: İlk Halifeler Devri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 28 Ağustos 2012, 14:25:57
2- İlk Halifeler Devri:

Hz. Ebû Bekr Devri:

Zekâta tâbi mallar ve ödenecek zekât miktarı hakkında Hz. Peygamber'in ilgili vazifelilere gönderdiği mektupları, Hz. Ebu Bekr tarafından saklanmış ve halifeliği sırasında bunlar esas alınarak hareket edilmiştir. Esasen, Hz. Ebu Bekr'den sonra gelen üç raşid halife de bu yolda yürümüştür. [232]

Hz. Peygamber'in vefatından sonra Arap kabilelerinden pek çoğu İslâm'dan dönmüş ve zekât vermekten kaçınmışlardı. Ayrıca, mürtedler toplanarak, Medine'yi ellerine geçirmeyi plan­lamışlardı. Bunun üzerine Hz. Ebu Bekr, hazırlıklara başladı ve onları itaate mecbur edecek kesif faaliyetlerde bulundu. İslâm'dan çıkan gruplarla harbetti ve onları ya teslim olmaya ya da evet deyip boyun eğmeye mecbur bıraktı. Böylece bazıları tekrar imana geldi. Bir kısmı da, namaz kılmayı kabul etmekle beraber, zekât vermekten kaçındılar ve Hz. Ebu Bekr'in bu esaslarla hareket etmesi için teklifte bulundular. Fakat Halife, zekât vermekten kaçınmayı ibadetsizlik olarak görüyor ve bir takım kimselerin zekâttan kaçmakla, devletin ayakta duramayacağını biliyordu.

Sahabeden bazıları ilk önce Ebu Bekr'e karşı çıkmışlarsa da, o fikrinde ısrar ediyor,

“Allah'a yemin ederim ki, Hz. Peygamber'e verdikleri bir deve yularını bana, vermekten kaçınırlarsa, sırf bu­nun için bile onlarla çarpışabilirim. Allah'a yemin olsun, sizin he­pinizden ayrı ve tek bir fert olarak kalsam bile, onlarla ölünceye veya gayeme ulaşıncaya kadar harbedeceğim” diyordu, önceleri Hz. Ömer bile, karşı çıkanlar arasındaydı. Bunu gören Hz. Ebu Bekr, onun sakalını tutarak öfkeli öfkeli şöyle demişti:

“Anasız kalasın ey Hattab'ın oğlu! Sen ki cahiliye devrinde cesurdun, şimdi İslâm devrinde korkak mı oldun?”

Hz. Ebu Bekr, Allah, muhaliflerinin kalplerine kendi fikrini ilham edinceye kadar durmadı, dinlenmedi ve Hakk'ın sesini haykırdı. Neticede hep beraber, namaz için savaştıkları gibi, zekât için de savaştılar. [233] Esasen, onun bu uygulamasını destekleyen hadisler de bulunmaktadır. [234]




[232] Kâsânî, BS, c. II, s. 7-8, 35-6. Ebu Zehra, age, s. 152.

[233] Bu konuda geniş bilgi için bkz. Buhâri: İman, 40; Zebidi-Naim-Miras, Tecrîd-i Sarih, c. V, s. 19, No: 689; Malik, Zekât, 30; Müslim: îman, 7; Ebu Yusuf, Kıtabu't-Harac, s. 137; Ebu Zehra, İslâm'da Sosyal Dayanışma, s.  152-153; Nedvi, Dört Rükün, s. 160-164.

[234] Hamidullah, İslâm'da Devlet İdaresi, s. 135.