๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 12 Ağustos 2012, 15:44:22



Konu Başlığı: Hacla İlgili Şartlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 12 Ağustos 2012, 15:44:22
Hacla İlgili Şartlar;

Geçinme Ve Yol Masrafı Kudreti: [374]

 

Yol masrafı kudreti, Cumhur'a göre şartken, Malik’e göre şart değildir:

a) Hanefî ve Hanbelî Mezheplerine göre, bir kimsenin, kendi­sinin ve ailesinin geçinmesi için zaruri ihtiyaçlarından fazla ola­rak hacca gidiş dönüş için yeterli yol ve yiyecek masrafını karşı­layacak bir maddî imkana sahip olması gerekir. Zaruri ihtiyaçlar, genel olarak bakmakla mükellef olunan kimselerin nafakası, ev için gerekli olan eşya ve malzeme ile ödenecek borçlardan ibarettir.

b) Ebu Yusuf’a göre, haccı yapıp döndükten bir ay sonraya ka­dar geçim masraflarının karşılanmış olması gerekir.

Mekke ve 90 km. uzağındaki çevresindekiler için yol masrafı kudreti şartı aranmaz. Çünkü onlar, yürüyerek de haccedebilirler. Caferî Mezhebine göre, Mekke'de ve 86.4 km. çevresinde oturanlar, kıran veya temettü haccı yapmak zorundadır, zahir olan, temettü haccıdır.

Haram malla yapılan hac, Cumhur'a göre sahihtir, ancak bu­nun günahı kendinde kalır; Ahmed b. Hanbei'e göre haram malla yapılan hac sahih değildir. [375]

Yukarıda da belirtildiği gibi, geçinme ve yol masrafı kudre­tinin bölgedeki hacı adaylarının gideceği zamanda bulunması ge­rekir.

Geçinme ve yol masrafı normal ölçülere göre hesaplanır. Bu kudrete sahip olmayanların, malî gücünü zorlayarak hacca gitmesi farz değildir.

c) Malikî Mezhebine göre, geçinme ve yol masrafı kudreti şart değildir. Bu konuda, Mekke'ye gidip hac eylemlerini yerine getir­meye imkân bulunması yeterlidir. Bu sebeple, fazla güçlük bulun­maksızın yayan olarak veya kiralanarak temin edilen bir binekle hacca gitmeye ve nafakasını sanatıyla yolda günden güne elde et­meye gücü yeten bir müslümana -canı ve malı hakkında bir tehlike yoksa- hac farz olur. Yurdunda kendisinin ve ailesinin nafakaları için herhangi bir şey bırakıp bırakmaması önemli değildir. Fakat bu, yok olacakları derecede değildir. Bu durumda hacla mükellef olunmaz.

 
Yeterli Zamanın Bulunması:

 

Hanefî ve Şafiî Mezhepleri ile Züfer'e göre, hac vazifesini ye­rine getirmek için, yeterli zamanın bulunması gerekir. Bunun için, kendisine hac farz olduğu halde haccetmek için müsait bir vakit bulamadan vefat eden kimse, hac ibadetinden sorumlu değil­dir.  Bu zaman, Hanefî Mezhebine göre hacı adayının bulunduğubölgedeki hacca gidiş tarihidir; Şafiî Mezhebine göre bu zaman, Şevval ayının başından Zilhiccenin onuna kadar devam eder.

 
Hürriyet: [376]

 

Haccın farz olması için, köle olmayıp hür olmak şarttır. Gü­nümüzde bu şart, her bakımdan serbestçe karar verebilecek du­rumda olmak şeklinde anlaşılmalıdır. Nitekim hacı adayı olacak kişinin ülkesi veya Suudî Arabistan hükümetinin hac kotası koy­ması gibi durumlar buna örnek olarak gösterilebilir.

 
Haccın Farziyetine Vukuf:

 

Hanefî Mezhebine göre, darı harpte gayri müslimlere ait bir ülkede bulunup ihtida eden kimse, haccın farz olduğunu bilmedikçe hac ile mükellef olmaz. Fakat İslâm ülkesinde böyle bir bilgisizlik mazeret olamaz. Bu sebeple, İslâm yurdunda bulunan bir gayri müslim, haccın farz olduğunu bilsin veya bilmesin ihtida edip ge­rekli şartlan taşıyınca hacla mükellef olur.


Haccın Edasının Şartları:


 

Haccın farz olma şartlarını taşıyan mükellef, aynı zamanda haccın edasının erkek ve kadınlar için ortak şartları, kadın mü­kelleflerin de kendileri için gerekli özel şartları da taşıması gere­kir




[374] Ahmed b.Hanbel, Mesâil, s. 197, no:735-736; Kâsânî, BS, c. II, s. 122; Mavsılî, İhtiyar, c. I, s. 140; Şafiî, Umm, c. II, s. 113, 116.

[375] Ahmed b.Hanbel, age, s. 232, no: 869-870.

[376] Mergınânî, age, c. I, s. 136; Şafiî, Umm, c. II, s. 110-112, 117.