Konu Başlığı: Cuma Namazının Kılınması Gönderen: Sümeyye üzerinde 10 Eylül 2012, 14:05:28 81. Cuma Namazının Kılınması: 1- Vakti: [283] Başlangıcı: (a) ÜM’e ve Caferi Mezhebine göre, öğle namazının başlama vakti, cuma namazının da başlama vaktidir. (b) Hanbelî Mezhebine göre, cuma namazının başlama vakti, güneşin yükselmesinden itibaren, bayram namazının başlama vaktidir, ancak efdal olan, zevalden sonra kılmaktır; zeval vaktinde ise, cuma namazı kılınmaz. Sonu: (a) ÜM’e göre, cuma namazının vakti, öğle namazının vaktiyle birlikte sona erer: (1) Hanefî Mezhebine göre, namazın bütünüyle bitirilmesinden önce vaktin çıkmasıyla, cuma namazı bâtıl olur. (2) Şafiî Mezhebine göre, ancak kılınacak kadarlık bir zaman kaldığında namaza başlayıp, uzaması sebebiyle vaktin çıkması halinde namaz bozulmaz, öğle niyeti yapmaksızın cuma tamamlanır. Namazın kalan kısmında kıraat gizli yapılır. Böyle bir durumda namazın kesilip, öğleye başlanması haramdır. Vakit daraldığı halde, cumayı kılabileceklerini zannederek namaza başlar ve fakat tamamlamaz dan önce vakit çıkarsa namaz bozulur, öğleye de dönüşmez. (3) Hanbelî Mezhebine göre, cumaya son vaktinde başlanınca, namaz yine cuma olarak tamamlanır. (b) Malikî Mezhebine göre, cuma namazının vakti, güneş batana kadar devam eder. Bu durumda, namaza hutbe ve bir rekât kılınacak kadarlık bir zaman kalınca başlanmaz. Öğle kılınır, başlanırsa namaz yine de sahih olur. Tamamen kılacağına inanarak cumaya başlanır ve fakat tamamlanmazdan önce güneş batarsa, bu, secdelerle birlikte bir rekât tamamlanmasından sonra olunca, namaz, cuma namazı, bundan önce öğle olarak tamamlanır. (c) Caferî Mezhebine göre, cumanın vakti insanların gölgesi iki ayak oluncaya kadar sürer. Rükünleri: [284] Cuma namazının rükünlerinin, hutbe ve iki rekât namaz olduğu, Cumhur’un görüşüdür; ancak hutbe konusunda küçük bir görüş ayrılığı bulunmaktadır: Cumhur’a göre, hutbe, namazın hem şartı, hem rüknüdür; bir grup hukukçuya ve İbnu’l-Mâcişûn’a göre hutbe cuma namazının farzı değildir, Miktarı: [285] İslâm dünyasında bugün cuma namazı kılmak üzere camiye giden müslümanların, iki rekâtten onaltı rekâte kadar namaz kıldıkları görülmektedir. Bazı ülkelerde, cuma namazından sonra, cemaat halinde öğle namazının iade edildiğine rastlanmaktadır. Hz. Peygamber devrinden itibaren kılınmakta olan bir namazın aslında kaç rekât olduğunun meçhul olmaması gerekir; nitekim meçhul de değildir. [283] Şafiî, Umm, c. I, s. 194; Ahnıed, Mesâil, s. 125-126 (458-459); İbn Rüşd, BM, c. I, 8. 118, 123; Kâsânî, BS, c. I, s. 268-269; Cezîrî, Fame, c. I, s. 375-376; Mergınânî, Hidâye, c. I, s. 83; Cezîrî, Fame, c. I, s, 375-376; İbn Kudâme, age, c. II, s. 295; Humeynî, age, s. 89-90. Ahmed b. Hanbel'in bu görüşüne dayanılarak yapılmaya çalışılan bir dînî reform ve eleştirisi için bkz. Şeltût, Fetâvâ, s. 92-95. [284] İbn Rüşd, BM, c. I, s. 125-126; Sabunî, Tefsîru Ayâti'l-Ahkâm, c. II, s. 584. [285] Ahmed, Mesâil, s, 121.(436-437), 122 (441), 123 (446); Şafiî, Umm, c. I, s. 197; İbn Kudâme, age, c. II, 264-265; Serahsî, age, c. I, s. 157; Karaman, İslâm'ın Işığında Günün Meseleleri, s. 51-61; Şevkânî, es-Sumutu'z-Zehebiyye, s. 78; Humeynî, age, s. 87. |