๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükayeseli İbadetler İlmihali => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Ağustos 2012, 09:08:49



Konu Başlığı: Balıkların Zekât Mevzuu Olması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Ağustos 2012, 09:08:49
92. Mevzu Ve Matrah
 
1- Balıkların Zekât Mevzuu Olması:
 
Zekâta Tâbi Değildir:

 

Klasik hukukçuların çoğunluğuna göre, balıklar zekâta tâbi değildir; daha doğrusu onlar böyle bir konuda zekât mevzuu olu­şunu benimseyen görüş bildirmemişlerdir. [1075] Ancak, hukukçuların, buna yer vermemelerinin sebebi, onların zamanında balıkçılığın bir iş kolu haline gelmemiş olması ve balıkçıların günlük azıklarını karşılamak için avlama yapmalarından dolayıdır. Ba­lıklardan büyük paralar kazanıldığını onlar da görseydiler, bun­lardan zekât alınmasını benimseyeceklerdi. Aramızdaki ihtilaf, bir delilden dolayı değil, çağ ve zamanın getirdiği bir ihtilaftır.

 
Zekâta Tâbidir:

 

a) Ömer b. Abdilaziz, zekât memuruna gönderdiği bir emir­namede, “Balığın nisabı, 200 dirhem gümüşe ulaşmadan zekât tah­sil etme, bu rakama ulaşırsa tahsil et” emrini vermiştir. Bu görüş, Ahmed b. Hanbel'den de nakledilmektedir. [1076] Buradaki, 200 dirhem gümüşü, nakit nisabı olarak anlamak gerekir.

b) İmamiye Mezhebine göre, balıklar, %20 oranında zekâta tâ­bidir.

c) Mısır Parlamentosu'na 1947 yılında sunulan ve Muhammed Ebu Zehra başkanlığında hazırlanan Zekât Kanunu Tasarısı, deniz, göl ve nehirlerden istihsal edilen her türlü canlı varlıklar­dan ve nimetlerden % 20 oranında zekât tahsil edilmesi hükmünü benimsemiştir. Anber ve inciye kıyas edildiği takdirde -Ebu Yusuf­'un bunlar için benimsediği şekilde- bu oranın benimsenmesi ma­kul olur.

d) Yusuf Kardavî ve İbrahim Fuad, balıkların zekât mevzuu olduğu görüşünü savunmaktadırlar.




[1075] Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, s, 353; Bilmen, HFK, c. IV, s. 104; Kâsânî, BS, c. II, s. 68; Ebu Zehre-Şekerci, age, s. 28; Şeybanî, Asl, c. II, s. 113.

[1076] Kardavî, FZ, c. I, s. 455-456.