๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükafat ve Ceza => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 21 Ekim 2010, 19:10:24



Konu Başlığı: Sosyal-Kültürel Faaliyetlerde Yeterlilik
Gönderen: Ekvan üzerinde 21 Ekim 2010, 19:10:24
4. Sosyal-Kültürel Faaliyetlerde Yeterlilik


İmam-Hatip Lisesi müdürlerine uygulanan ankette onlar okullarında sosyal-kültürel faaliyetler kapsamında en çok spor­tif faaliyetlere yer verdiklerini belirtmişlerdir. Ardından sırasıy­la, bilgi, şiir, kompozisyon, resim ve müzik, faaliyetlerine yer verilmektedir. Ancak bunların hiçbir zaman yeterli seviyede ol­madığı ifade edilmekte ve bu yetersizliğin meslekî faaliyetlerde de söz konusu olduğu belirtilmektedir,[822] Araştırmamız bulgula­rında da bu yetersizlik öğrencilerin ifadeleriyle bir kez daha or­taya çıkmaktadır. Öğrenciler sık sık meslekî tatbikat yaptırılmasını ve araştırmaya teşvik edilmelerini istemektedirler. Bir öğ­rencinin "Son sınıftayım daha bir kez bile hutbeye çıkmadım" ifadesi anlamlıdır.

İmam-Hatip Lisesi öğrencilerinin "içine kapanık, çekin­gen" şeklinde tanımlanmalarını, müdürlerin % 49.47'si "edepli, ağır başlı ve terbiyeli olmak" şeklinde yorumlarken; % 44.15oranındaki müdürler grubunca "bazıları için doğrudur"; % 6.38 oranındaki müdürler tarafından ise, "tamamı için doğrudur" şeklinde yorumlanmaktadır. Böylece, müdürlerin toplam % 51.53'üne göre İmam-Hatip Lisesi öğrencileri "içine kapanık ve çekingen" bir kişilik ve karakter yapısına sahiptirler. Bununsebepleri de aynı araştırmada tartışılmaktadır.[823] Ancak biz sosyal ve kültürel faaliyetler arttıkça öğrencilerde görülen bu özelliğin giderek azalacağı inancında olduğumuzu belirtmek is­tiyoruz. Bu durumun giderilmesi konusunda müdürlerce de ya­pılan teklifler konuya ışık tutmaktadır. Buna göre müdürler ge­nellikle, "Îmam-Hatip Liselerindeki sosyal tesislerin gelişti­rilmesi ve modernleştirilmesi/                        Öğrencilere gereksiz baskı ya­pılmaması/ Özellikle meslek dersleri öğretmenlerinin reh­berlik yapması/ Meslekî faaliyetlere daha fazla yer verilme­si/ Öğrencilerin araştırmaya yöneltilmesi, halkla röportaj­lar yaptırılması ve başarılı olanlara ödüller verilmesi/ Yaz tatillerinde okulca ücretsiz kamplar açılması...."gibi tekliflerde bulunmuşlardır.[824]

Bu tekliflerin gerçekleşmesiyle aynı zamanda okullardaki disiplin dışı davranışların önemli oranda azalacağı inancında­yız. Yukarıdaki tekliflere ek olarak ve sosyal-kültürel faaliyetler kapsamında olmak üzere, gerek İmam-Hatip Lisesi, gerekse Kur'ân Kursu öğrencilerinden başarılı olanların yaz tatillerinde açılan "Yaz Kur'ân Kursları'nda Diyanet İşleri Başkanlığı tara­fından görevlendirilmelerinin faydalı olacağı kanaatindeyiz. Böylece, genellikle yazları bir işte çalışmak isteyen, [825] buna belki de ekonomik şartları sebebiyle mecbur kalan başarılı öğ­renciler, genellikle tahsil seviyesi itibariyle düşük düzeyde (ilko­kul) bulunan [826] ve pedagojik formasyon yönüyle de yetersiz sa­yılan [827] cami hocalarına bu önemli görevde yardımcı olacak­lardır. Diyanet İşleri Başkanlığı ve halk işbirliğiyle gerçekleştiri­lebilecek bu uygulamanın XIV-XVI. yüzyıllarda Osmanlı eğitim sisteminde de varolduğu görülmektedir. “Yaylakiye" tabiriyleifade edilen ve medreselerde öğrendiklerini yaz aylarında başkalarına öğreten ve bunun karşılığında burs alan öğrencilerin varlığı, [828] güzel bir model ve örnektir. Bu uygulamanın gerek hafız öğrenciler açısından, gerekse diğer öğrencileri başarılı olmaya motive etmesi bakımından oldukça faydalı olacağı ve bu süreç içinde, öğrencilerin sosyalleşmeleri yönüyle de mesa­fe katedecekleri inancındayız.