๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükafat ve Ceza => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 28 Ekim 2010, 01:14:03



Konu Başlığı: Mükafat ve Ceza Konusundaki Görüşlere Ait Değerlendirmeler
Gönderen: Ekvan üzerinde 28 Ekim 2010, 01:14:03
Tablo- 40: Öğretmen ve Öğrencilerin Mükafat ve Ceza
 Konusundaki Görüşlere Ait Değerlendirmeleri


(http://www.hizliupload.com/img/bbava.bmp)


Öğretmen ve öğrencilerce değerlendirilen bu görüşlere göre, öğretmenlerin % 100'ü, öğrencilerin ise % 80.2'si başa­rılı öğrencinin çeşitli ödüllerle mükâfatlandırılması tarafta­rıdırlar. Öğrencilerin % 13.5'i bu konuda kararsız iken, % 6.3'ü ise aksi yönde görüş belirtmişlerdir. Kanaatimizce bazı öğrenciler, verilen mükâfatların öğrenciler arasında bir ayrıca­lık meydana getirdiği inancındadırlar. Nitekim onlar "mükâfat­landırılan insana dinî bilgiler daha kolay verilebilir" görüşü­nü değerlendirirken de olumlu görüş yönüyle öğretmenlerden daha alt seviyededirler. Bu görüşü öğretmenler % 97 oranın­da olumlu bulurken öğrencilerde bu oran % 70.9'dur.

Böylece denilebilir ki, öğrenciler mükâfatlandırılma konu­sunda -öğretmenlere nazaran- fazla istekli bir tavır sergileme­mektedirler. Mükâfatın her halükarda başarının bir karşılığı olabileceği ya da mükâfatlandırarak eğitmenin daha iyi sonuçlar vereceği yönünde öğretmenlerden daha az iyimserdirler. Belki de onlar bu konuda öğretmenlerden daha objektif dav­ranmaktadırlar. Öğretmenlerin mükâfatlandırmaya eğilimli yönde cevaplar vermiş olmaları ise ihtiyatla karşılanmalıdır. Çünkü öğrencilerin daha önce verdikleri cevaplarda, okulların­da mükâfatlandırma oranının (bazen+sık sık) ancak % 45 dü­zeyinde olduğu anlaşılmıştır[696].Dolayısıyla, öğretmenlerin, öğrencinin mükâfatlandırılması, yönündeki görüşleri ol­dukça yüksek düzeylerde onaylamaları, yapmadıkları ya da çe­şitli sebeplerle yerine getiremedikleri bir konuda "vicdanlarının sesini dinlemek" şeklinde yorumlanabilir. Öğrencilerin okullar­da maddî-manevî ödüllerle mükâfatlandırılmadıkları öğretmen­lerce de doğrulanmaktadır. Bu konuda bazı öğretmenlerin "Göreve başladığımdan beri böyle bir hâdise görmedim. Sebebini de okulun kalabalık oluşuna bağlıyorum./ Maalesef bu ko­nuda alışkanlık elde edilmemiş./ Mükâfatın gereğine inanma­yan arkadaşlar "parayla ilim olmaz" görüşündedirler, benceyanlış.../ Sadece teşekkür ve takdirin etkisi geçicidir. Kitap vb. ödüller öğrenciyi gayretlendirir. Çünkü "insan ihsanın kölesidir". Ama ne yazık ki, maddî imkansızlıktan dolayı bu konuda yetersiziz" şeklinde görüş beyan etmeleri bu gerçeği ortaya koymaktadır.[697]

Tablodaki sonuçlara tekrar göz atıldığında, öğretmenler­den % 94'ünün cezalandırılmanın insan için bazen faydalı olabileceği kanaatini taşıdıkları görülecektir. Öğrencilerde ise bu oran % 72.9 düzeyindedir. Ortalama olarak % 83.5 oranın­da bir birliktelikle öğretmen ve öğrencilerin bu konuda ortak görüş bildirmeleri, cezaların her zaman kötü sonuçlar doğur­mayacağı, aksine bazen insan için faydalı olabileceği sonucuna ulaşmamıza imkan tanımaktadır. Nitekim bazı ceza türlerinin öğrenci üzerinde olumluluk oranı yüksek etkiler bıraktığını da­ha önce tesbit etmiştik.[698]

Dayak konusunda ise öğretmenlerle öğrenciler oldukça farklı düşünmektedirler. Dayağın eğitimin her kesiminden kaldırılması gerektiğine dair görüşe, öğretmenler,% 34.4 oranında "Fikrime uygun" derken, öğrencilerde bu oran % 60.2'ye yükselmektedir. Bu farklılığın ise tabiî karşılanması ge­rekecektir. Öğrenci psikolojisinin bu konuda rol oynayabileceği düşünülmelidir. Yine de öğretmen ve öğrenci ortalamasının % 47.3 oranında gerçekleşerek her iki kesimin de yarıya yakını­nın dayağın kaldırılması yönündeki isteği önemli bir bulgudur. Nitekim "Dayak ve benzeri cezaların öğrenciyi dersten soğu­tacağı" yönündeki görüş öğretmenler tarafından % 56.2; Öğ­renciler tarafından da % 74.9 düzeyinde "Fikrime uygun" şek­linde cevap almıştır. O halde bir kez daha dayağın eğitimde arzulanmayan bir vakıa olduğu ve genel eğitimden olduğu kadar din eğitimi-öğretiminden de kaldırılmasının yollarının araştırıl­ması gereği ortaya çıkmaktadır.

Öğrenciler ve öğretmenler dayağa karşı olmalarına rağ­men, disiplinsiz bir eğitim-öğretim olmayacağı yönünde de hem­fikirdirler. Buna göre "Din eğitimi ve öğretiminde dayaksız bir disiplin anlayışından yanayım" görüşünü öğretmenler % 76; öğrenciler ise % 77.9 oranında uygun bulmaktadırlar. Bu da da­yak hususunda katı davranan öğrencilerin dahi öğretmenlerle aynı düzeylerle, disipline taraftar olduklarını göstermektedir.