๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mükafat ve Ceza => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 21 Ekim 2010, 19:12:18



Konu Başlığı: Katı Disiplin ve Fizikî Cezaları Terketmek
Gönderen: Ekvan üzerinde 21 Ekim 2010, 19:12:18
10- Katı Disiplin ve Fizikî Cezaları Terketmek

Disiplini sağlamak amacıyla başvurulacak metodların en sonunda bu konuya yer verişimizin sebebi, anket sonuçlarımıza dayanarak, fizikî (bedenî) cezanın en ağır şekli olan dayak ko­nusunda bazı değerlendirmeler yapmaktır.

Bugün toplumumuzda gerek okul dışındaki aile eğitiminde, gerekse eğitim-öğretim kurumlarında dayak cezasına önemli oranlarda başvurulmuş olması, üzerinde ciddiyetle durulması gereken önemli bir realitedir. Gerçekte, ne Millî Eğitim Bakan­lığına bağlı Ortaöğretim Kurumları Disiplin Yönetmeliğinde, ne de Kur'ân Kursları Yönetmelik ve Genelgelerinde yer alma­yan bu ceza türüne, [807] araştırmamız bulgularına göre yaygın din eğitiminde % 32.65;örgün din eğitiminde ise %16.43 ora­nında başvurulmaktadır [808].

Gerçekte dayak sadece ülkemizde değil, Amerika gibi ba­zı ülkelerde de [809] halen uygulanmakta olan bir ceza türüdür. Ancak bilinen bir gerçek, dayak cezasıyla başarı artmadığı gibi, olumsuz davranışların terki de sözkonusu olmamaktadır. [810] Bu­na karşı dayak, öğretmen-öğrenci ilişkisini zedeleyen ya da yok eden bir faktördür. Gerek Quintilianus, Erasmus, Locke, Lacombe gibi pedagogların, gerekse Maverdî, İbn Miskeveyh, İbn Haldun, Alaeddin Çelebi, Taşköprîzade ve İb­rahim Hakkı gibi İslâm eğitimcilerinin de karşı çıktıkları da­yak cezasının öğrenci üzerindeki olumsuz etkileri konusunda analitik çalışmalar henüz yeterli seviyede yapılmış değildir.[811] Ancak şunu ifade edebiliriz ki, araştırmamıza katılan öğrencile­rin %32.65'i, yaygın din eğitimi kurumlarında maruz kaldıklarıbu ceza türünden %31.4 oranında olumsuz yönde etkilenmiş­lerdir. Tekrar bu kurumlara gitmek istemeyişlerinde bu ceza tü­rüne maruz kalmalarının etkisi % 27.2 gibi yüksek bir orandır [812]. Analitik incelemede ise, öğrenciler kendile­rine uygulanan dayak cezalarından dolayı bu kurumlardan soğuduklarını ve bir daha gitmek istemediklerini ifade etmişlerdi.[813]

Öte yandan yine ilgili soruyu cevaplayan öğrencilerden % 16.43'ü, okulları olan Îmam-Hatip Liselerinde dayak cezasına maruz kaldıklarını ve bundan % 70.7oranında olumsuz yönde etkilendiklerini ifade etmişlerdir [814]. Açık uçlu soru­lara verdikleri cevaplarda ise dayak cezasının okullardan kaldı­rılması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Bu konuda öğ­rencilerin % 60.2'si, öğretmenlerin ise % 34.4'ü,"Dayağın eği­timin her kesiminden kaldırılmasını istemektedirler. Aynı şekil­de, öğrencilerin %74.9'u öğretmenlerin ise % 56.2' si, "dayak ve benzeri cezaların öğrenciyi dersten soğutacağına" inanmak­tadırlar .

Sorular arasındaki ilişkinin anlamlılık oranının oldukça yüksek olduğunu belirlediğimiz [815] bu istatistikî sonuçlar deste­ğiyle de denilebilir ki yaygın veya örgün din eğitiminde dayak cezasına başvurmak, ne eğitim-öğretimde başarı adına, ne de kazandırılmak istenen davranışlar konusunda olumlu etkide bu­lunmamaktadır. Bilakis, öğrencilerden bir kısmı, bu kurumlar­da uygulanan dayak cezasından şiddetle şikayetçidirler. Her ne kadar öğrencilerin bu şikayetlerinde sübjektif olmaları ihtimali akla gelse de gerek anket uygulanan öğrenci grubunun (örneklem) sayısının yüksekliği, gerekse sorular arasındaki ilişkinin is­tatistikî açıdan anlamlı olması, bu ihtimali ortadan kaldırmakta­dır. Bu itibarla denilebilir ki, dayak cezasına başvurularak-yaygın din eğitimi kurumlarında- öğretilen Kur'ân, kısa zamanda Kur'ân'a karşı antipati haline dönüşebileceği gibi, dine karşı nefrete de yol açabilir.[816] Aynı şekilde, İmam-Hatip Liselerin­de, meslek dersleri öğretmeninin başvuracağı bu ceza türü, öğretmene karşı antipatiyle beraber bu kurumlara karşı nefrete de dönüşebilir. Böylesi durumlarda, şayet öğrenci dine ve dinî değerlere de sırt çevirecek olursa bunun vebalinde öğretmen ve öğreticilerin de payları olacaktır. Şunu da ifade etmek iste­riz ki, sağlam bir kişilik ve karaktere ve yeterli bir meslekî-pedagojik formasyona sahip bir öğretmen veya öğreticinin, eğitimcilik hayatı boyunca başvurma gereği duymaması gere­ken bir ceza türü varsa, bu dayak cezası olmalıdır.