Konu Başlığı: İdare-Öğretmen-Veli İşbirliğinde Yeterlilik Gönderen: Ekvan üzerinde 21 Ekim 2010, 19:09:16 5. İdare-Öğretmen-Veli İşbirliğinde Yeterlilik Eğitim-öğretimin önemli bir konusu olan disiplini sağlamak konusunda nasıl ki "idare-öğretmen-veli" üçlüsü işbirliği içinde olması gerekiyorsa, ideal bir din eğitimi-öğretimine ulaşmak için de bu üçlüye büyük görev düşmektedir. Buraya kadar genellikle konunun öğretmen ve idare yönü ele alındı. Ancak veli, bir başka ifadeyle ailenin de bu konuda önemli oranda rol üstlendiği gözden kaçırılmamalıdır. Araştırmamız bulgularına geçmeden önce, gerek Kur'ân Kursları, gerekse İmam-Hatip Lisesi öğrencilerinin, velileri tarafından hangi duygularla bu kurumlara gönderildikleri konusunda kısa bir bilgi vermek istiyoruz. Kur'ân Kurslarına % 26.23 oranıyla ailelerinin isteği ve arzusuyla gelen öğrenciler,[829] ne yazık ki, aileleri tarafından yeterince ziyaret edilmemektedirler. Çocuğunu ziyarete sık sık gelen ebeveyn oranı ancak % 15.10'dur. Kursları bazen ziyaret eden % 73.77 oranındaki veliler ise, öğrencinin problemi olduğunda veya davet edildiğinde gelmektedirler. Bunun yanında,%11.42oranında bir veli grubunun çocuğunu ziyarete hiç gitmemeleri ise üzücüdür. Durum böyle olunca, öğrencilerden % 8.57'si ailesini çok özlemekte, % 47.34'ü ise biraz özlem çekmektedir. Buna göre evini özleyenlerin oranı % 56 düzeylerindedir. Anket uygulandığında eğitim-öğretime başlayalı henüz bir ay olduğunu belirten araştırmacı, evini çok özleyenlerin oranının ise % 8.57 düzeyinde oluşunu, üzerinde durmaya değer bir konu olarak görmektedir.[830] Bu veriler,ailelerin,çocuklarıyla yeterince ilgilenmediklerine en canlı misallerdir. Bu yetersiz ilgiye rağmen, ailelerin birçoğu çocuğunun İslâm'ı ve Kur'ân'ı öğrenmesini ve hatta hafız olmasını istemektedirler. [831] İmam-Hatip Lisesi öğrencilerine gelince: Öğrencilerin % 34.9 köy kökenli oluşu [832] ve aynı şekilde % 34.6'sının pansiyon veya yurtlarda, ya da arkadaşlarıyla birlikte evde (% 5.4) kalmaları [833],ebeveyn ilgisi ve denetiminden uzaklığın ilk işaretleridir. Her ne kadar öğrencilerin ebeveynlerince hangi düzeylerde ziyaret edildiklerini tesbiti amaçlayan bir sorumuz yoksa da, bu öğrencilerin aileleri tarafından ziyaret edilme oranlarının da, Kur'ân Kursu öğrencilerinden farklı olmadığını, hatta daha aşağı seviyede olduğunu tahmin etmekteyiz. Gerçekte ebeveyn ilgisi ve denetiminin öğrenci üzerinde oldukça etkili olduğu bir realitedir. Sözgelimi, çocuklarıyla yeterli oranda ilgilenen aileler onların başarılı olmalarına katkıda bulunurlarken, öğrencinin sosyal yönden gelişmesine de yardımcı olmaktadırlar.[834] Bundan önceki konuda, Îmam-Hatip Lisesi öğrencilerinin içine kapanık ve çekingen olmalarında,bu öğrencilerin köyden gelmiş olmalarının da sebepler arasında zikredilmesi,[835] bu öğrencilerin, velilerinden yeterli ilgi ve desteği görmedikleri sonucuna ulaşmamızı sağlamaktadır. Kanaatimizce, problemin esasını teşkil eden nokta, ailelerin sahip olduğu hatalı düşünce tarzıdır ki o da anne babanın, yaygın veya örgün bir din eğitimi kurumuna evladını vermekle, bütün vazifesinin bittiğini düşünmesi ve bu konudaki sorumluluğun bütünüyle bu kurumlara ait olduğuna inanmasıdır.[836] Bir öğrencinin, "Anne babalar çocuğunu Kur'ân kursuna vermekle, görevinin bittiğini zannediyorlar. Halbuki çocuk her zaman için onların ilgisine ve desteğine muhtaçtır" şeklinde dile getirdiği bu gerçek, aynı zamanda önemli bir realitenin de ifadesidir. Bu realite ise, halkın, din eğitimi kurumlarına karşı büyük oranda güven duymasıdır. Gerçekten de din eğitimi kurumları olarak büyük ümitler beslediği Kur'ân Kursları ve Îmam-Hatip Liselerine çocuğunu tahsil amacıyla gönderen bu aileler, [837] bu şekilde düşünmekte ya da düşünmek zorunda kalmaktadırlar. Çünkü okuma-yazma oranlarının oldukça düşük olduğu [838] bu aileler, çocuklarını dinî yönden yetiştiremeyeceklerinin şuuru içindedirler. Ancak onların hataya düştükleri nokta, anne babaya düşen görevler de dahil olmak üzere herşeyi bu kurumlardan beklemeleridir. Bundan dolayı, ebeveyn ilgisinin çocuğun başarı ya da başarısızlık kadar disiplin probleminde de önemli bir faktör olduğunu ifade etmek isteriz. İdare-öğretmen-veli işbirliğinin istenen düzeyde olmasının, bu kurumlardaki eğitim-öğretimin arzu edilen noktalara ulaşmasında, gerekli şartlardan biri olduğu kanaatindeyiz. |