Fizikî Kapasite Yönüyle Yeterlilik

3. Fizikî Kapasite Yönüyle Yeterlilik

Gerek yaygın din eğitimi kurumları olan Kur'ân Kursları, gerekse örgün din eğitimi kurumları olan İmam-Hatip Liseleri, kuruluşlarından bugüne dek halkın önemli maddî-manevî katkılarına mazhar olmuşlardır. Nitekim 1987 yılında yapılan bir araştırmada,[817] 188 İmam-Hatip Lisesinden 130 (%69.15)'-unun %100'ünün halk tarafından yaptırıldığı belirlenmiştir. Resmî ödenekle yaptırılan okul sayısı 17 (%9.04) olup, 1 adet İmam-Hatip Lisesi ise T.Diyanet Vakfı tarafından yaptırılmıştır. Geri kalan 40 adet Lisede ise, yine halkın %10'dan %90'a varan oranlarda katkısı olmuştur. Buna rağmen yine aynı araştırmadan, müdürlerin % 59. 57'sine göre binalarının yetersiz olduğu ve ihtiyaca cevap veremediği anlaşılmaktadır. Yine bu müdürlerin % 62.65'i, okulları yanında bulunan pansiyonların da yetersiz kaldığını ifade etmektedirler.[818]

1990 yılma ait tesbitlerde ise 383 İmam-Hatip Lisesinden 248 (%64.75) adedi, dernek, vakıf veya diğer kuruluşlarca, yine halk tarafından yaptırılmıştır.[819]

Anketimizi cevaplayan dört okuldan üçünün yöneticileri fizikî kapasite yetersizliğinden şikayetçiydiler [820]. Şahsî müşahedelerimizle de gözlemlediğimiz ve fizikî kapasite olarak yetersiz oldukları açıkça gözlenen bu okullarda bazı sıralarda öğrencilerin 2-3 (hatta Bursa ve Erzurum'da yer, yer 4) kişi oturdukları görülmektedir. Bazı öğretmen ve öğrencilerin de serzenişlerine sebep olan bu durum, ideal din eğitimi-öğretiminin en önemli engellerinden biridir. Yaygın din eğitimi kurumları olan Kur'ân Kurslarının ise özellikle yaz aylarında fizikî kapasite yönüyle yetersiz kaldıklarını ifade edebiliriz.

Fizikî kapasite eksikliği ve yetersizliğinin disiplinsizlik sebeplerinden biri olduğu göz önüne alınacak olursa, [821] bazı öğrencilerin "özellikle ortam müsait olmalıdır. Şöyle ki bir sınıfta 18-19 yaşlarındaki öğrenciler bir sırada üç kişi oturuyorsa bu tabii ki öğrenciyi bunaltacaktır. Bodrumdan Kur'ân Kursu olmaz" gibi şikayetleri anlam kazanmaktadır. Bu itibarla, gerek öğretmenler, gerekse öğrenciler tarafından zaman zaman dile getirilen"üvey evlat" muamelesi görmekten, bu kurumların kurtarılması gerekmektedir. Her şeyden önce, halk tarafından yaptırılarak açılmayı bekleyen İmam-Hatip Liseleri, bir an önce hizmete açılmalıdır.

Anketimizi cevaplayan öğrencilerden %11'i; öğretmenlerden ise %7'si, fizikî kapasite probleminden şikayet ederek, meselenin çözümü yolunda şu tekliflerde bulunmaktadırlar: "Fizikî kapasite eksikliği en önemli sorundur. Bu okullara gelen öğrenci sayısı çok fazla. Hem yer dar, hem araç gereç eksikliği var. Öğrencilerle yeterince ilgilenilemiyor.Daha az öğrencinin bulunduğu sınıflar olmalıdır.Bu okulların, insanın içini ferahlatacak ve insana sevinç verecek binalara sahip olması gerekir." Bu isteklere ek olarak gerek yaygın, gerekse örgün din eğitimi kurumlarında mutlaka oyun ve spor alanlarının bulunması ve öğrencilerin bu alanlardan istifade ederek ruhî ve bedenî bakımdan deşarj olmalarına imkan tanınması gerektiği inancındayız.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın