> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Nurdan Damlalar > Şükretmenin derinliği ve güzelliği
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şükretmenin derinliği ve güzelliği  (Okunma Sayısı 428 defa)
25 Eylül 2010, 19:33:59
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 25 Eylül 2010, 19:33:59 »



                                                  Şükretmenin derinliği ve güzelliği
 

"ŞÜKÜR" KELİMESİNİN aklımıza getirdiği ilk mana te­şekkür ermektir. Gördüğümüz bir iyiliği yine iyilikle anmak, bize karşı yapılan güzel bir davranışa, yine güzel bir davra­nışla karşılık vermektir.

 

Şükür aynı zamanda nankör olmamaktır. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) buyuruyor ki: "Kim insanlara teşekkür etmesini bilmezse, Allah'a da teşekkür etmez. Kim aza şük­retmezse, çoğa da şükretmez."

 

Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de mealen buyuruyor: "O Allah ki, gökleri ve yeri yarattı, gökten de bir su indir­di ki, onunla sizin için rızık olarak meyvelerden bitirdi. O-nun emriyle denizde seyretsinler diye gemileri sizin hizme­tinize verdi. Nehirleri de yine sizin hizmetinize verdi.

 

"Birbiri ardınca dönüp duran güneşi ve ayı da sizin hiz­metinize verdi. Geceyi ve gündüzü de sizin hizmetinize ver­di.

 

"O, sözünüz ve halinizle istediğiniz her şeyden size ver­di. Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız saymakla bitire­mezsiniz. İnsan ise, şüphesiz ki, çok zalim ve çok nankör­dür." (İbrahim Suresi, 32-34)

 

Demek ki şükür, bu kadar sayısız nimetlere karşı nankör­lük yapmamak, onların kıymetlerini takdir edip minnettar olmak demektir. Şükür bize karşı yapılan iyiliklere, uygun karşılıklar vermemizdir.

 

Allah'ın verdiği nimetleri, Allah'ın izin verdiği, emrettiği şekilde kullanmak demektir.

 

Cenab-ı Hak, "Gördün mü o kimseleri ki, Allah'ın nimet­lerini nankörlükleriyle nikmete çevirirler" buyuruyor.

 

Onlar, Allah'ın nimetlerinden günahlar fışkırtırlar. Ce­nab-ı Hak nimetler verdikçe onlar da karşılık olarak isyanla­rını arttırırlar. Onlar tüm imkânlarını bir günah fabrikası gi­bi olan hayatlarım işlettirmek için çalıştırırlar. Allah, onlara hangi nimeti bağışlamışsa, onlar da o nimetle isyan ederler.

Mesela, Cenab-ı Hak onlara dil nimeti vermişse, o dille Allah'ı inkâr ederler. Allah'ın dinine, peygamberine iftira ederler. Allah'ın kitabını inkâr ederler. Sadece inkâr da yap­mazlar o dille... Yalan söyler, dedikodu yaparlar. Yani Al­lah'ın verdiği dil nimetini günah fabrikası gibi çalıştırırlar. Böyle bir davranış sizce de o nimeti inkâr etmek, o nimeti bize bağışlayana isyan etmek manasına gelmez mi?

 

Bu şükürsüzlük demek değil mi?

 

Demek ki şükür Cenab-ı Hakk'ın verdiği bütün nimetleri, ihsanları O'nun razı olacağı şekilde kullanmaktır. Sadece dil­le "Çok şükür" demek de yeterli değildir.

 

İnsanların öylesi vardır ki Cenab-ı Hak onun .çevresini servetle doldurduğu halde, o malıyla, mülküyle zekât ve sa­daka vermemekte, hacca gitmemekte, hayır yapmamakta, aksine bütün gücüyle isyan etmek için tüm mal varlığını kul­lanmaktadır.

 

Zenginliğiyle şımarmakta, kumar oynamakta, içki içmek­te, fuhşiyata girmekte, insanlara karşı gururlanmakta ve o zenginlik yoluyla, Allah'a nankörlük ermektedir.

 

Cenab-ı Hak her kuruşu, her bakmayı, her koklamayı, her duymayı, her sevmeyi bizden teker teker soracaktır. "Sana verdiğim nimetleri nasıl kullandın?" diyecektir. Eğer doğru kullandıysak şükreden kullar arasına gireceğiz. Eğri kullandıysak küfreden yani nankörlük eden kullar arasına girece­ğiz.

Evladını sünnet ettiren birisini düşünelim. Bunu dinî usullere uygun yapmak dururken, bu adam tutuyor, haram yollara sapıyor. Elbette oğlunun sünneti sırasında neşelene­cek, neşesini dostlarıyla paylaşmak isteyecek, eğer gücü ye­tiyorsa akrabalarına, komşularına yemek verecek, ardından da ya dua, ya Kur'an, ya da mevlit okutacaktır. Fakat öyle yapmıyor...

 

Çocuğuna güzel güzel elbiseler alıyor, sonra ne kadar ta­nıdık varsa onları bir salona dolduruyor; şarkıcılar, türkücü­ler, dansözler getiriyor. İçkiler su gibi içiliyor, sarhoşlar, ay­yaşlar sünnet töreninde firik atıyor. Böylece Peygamber sünnetiyle şeytanın âdetleri birbirine karışıyor. "Ben çocuğumu sünnet ettirdim" diye, kendi kendisini teselli ediyor. Bilmiyor ki, bu yaptığı Peygamber Efendimizin sünnetine hakaret etmektir. Bu sünnet değil "cinnettir!"

 

İşte aynen böyle... Buna benzer kötü hadiseler her yerde yaşanıyor. Düğünlerde, askere uğurlamada, askerden geldi­ğinde vs. yine böyle yanlış yollara gidiliyor.

 

Oysa bakın Cenab-ı Hak bize ne buyuruyor: "Eğer şük­rederseniz, nimetimi daha da çok artırırım. Eğer küfreder, nankörlük ederseniz, biliniz ki benim azabım çok şiddetli­dir."

 

Öyleyse kârın nerede olduğu iyi idrak edilmeli ve bize bunca nimeti veren Allah'a içten ve samimi bir şekilde te­şekkür edilmelidir.

 

Peki, "Elhamdülillahi Rabbi'l-Âlemin" derken nasıl bir mana ifade etmiş oluyoruz?

 

Cenab-ı Hakk'ın sayısız esması vardır. En meşhurları 99 tane olmakla birlikte Cevşen'de bin tanesi geçmektedir. "Bü­tün güzel isimler Allah'ındır" ayetinin de işaretiyle anlıyo­ruz ki, Cenab-ı Hakk'ın isimleri sonsuzdur, sayısızdır.

 

O'nun zatının ismi "Allah"tır. Bunun dışında kâinattaki tasarrufatına ait isimlendirmeler de yapılabilir. Allah'ın her fiiline delalet eden isimleri vardır. Allah halk eder (yani ya­ratır) ve bu fiili O'na Halik (yani yaratan) ismini vermemizi sağlar.

 

Bu açıdan baktığımızda, Cenab-ı Hakk'ın isim sayısının, fiillerinin çeşidi kadar çoğaltılabileceğini görürüz. Bu güzel isimlerden bir tanesi de "Rab" ismidir.

 

"Ya Rabbi!" çok kullandığımız, dilimizin çok aşina oldu­ğu bir hitaptır. "Ey benim Rabbim" manasına gelmektedir.

 

"Ya Rabbena" ise "Ey bizim Rabbimiz" demektir. "Ya Rabbe'1-Âlemin" ise "Bütün Âlemlerin Rabbi" demektir.

 

Rab kelimesinin iki manası vardır. Bir tanesi sahip, ha­kim, sultan demektir. Yani istediği gibi tasarruf etme yetki­sine sahip sultan ve hâkim anlamında kullanılır. Bir.tanesi de terbiye eden, eğiten demektir.

Durumu iyi insanların, çocuklarına eğitim vermeleri için bir mürebbi veya mürebbiye tuttuğunu mutlaka görmüş ve­ya okumuşuzdur.

 

İşte Allah-u Teala da kâinatı öyle bir terbiye eder ki, hepsi gayelerine, maksatlarına uygun çalışırlar. İncir ağacını, Allah öyle bir eğitmiştir ki, kendi çamur yediği halde bizlere bal gibi meyveler verir.

 

Oksijeni öyle bir eğitmiştir ki, nefes aldığımız zaman kanımızdaki karbonları kendine çekerek temizler. Hayat kay­nağımız olur. Yani hangi şey, ne için yaratılmışsa, Allah ona, o işleri yapacak kabiliyeti ihsan eder, öğretir.

 

Bütün nimetlerin, nimet haline gelmesi için, bütün mah­lûkların yaratılış gayelerine doğru adımlarla yürümeleri için Cenab-ı Hak, kâinatı eğitmiştir.

 

"Elhamdülillahi Rabbi'l-Âlemin" diyerek aslında "Bütün âlemlerin sahibi olan, onları yaratan, eğiten, yönlendiren ve onları faydalı kılan ve bizlere nimetler olarak gönderen Al­lah'a, verdiği bütün ihsanları ve ikramları için şükürler ol­sun. Onların yaptığı bütün övgüler, teşekkürler O'nadır" demiş oluruz.

 

Abdülhamit Oruç



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şükretmenin derinliği ve güzelliği
« Posted on: 29 Mart 2024, 12:50:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şükretmenin derinliği ve güzelliği rüya tabiri,Şükretmenin derinliği ve güzelliği mekke canlı, Şükretmenin derinliği ve güzelliği kabe canlı yayın, Şükretmenin derinliği ve güzelliği Üç boyutlu kuran oku Şükretmenin derinliği ve güzelliği kuran ı kerim, Şükretmenin derinliği ve güzelliği peygamber kıssaları,Şükretmenin derinliği ve güzelliği ilitam ders soruları, Şükretmenin derinliği ve güzelliğiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes