๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Aralık 2009, 23:17:02



Konu Başlığı: Uraniyyin Olayında Vukua Gelenler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Aralık 2009, 23:17:02
Uraniyyin Olayında Vukua Gelenler


Buhârî ve Müslim Enes´ten rivayet ederler, O demiştir ki: "Ukel veya Ureyne´den birkaç adam Medîne´ye gelip Peygamberimiz´e mürâcâtta bulundular; müslüman olduklarını söylediler ve müslüman oldukları kabul edildi. Onlar, birgün Peygamber Efendimiz´e debiler ki:

"Ey Allah´ın Resulü, biz yayla havasına alışmış, süt ile gıdalanan kimseler idik. Şimdi şehre gelince, buranın havası bize yaramadı, hepimiz hastalandık." Peygamber (s.a.v.) de kendilerine Beytü´l-Mâl´e ait develerin yanına gitmelerini, develerin süt ve bevlini içerek tedâvî olmalarını emretti. Onlar da bunun üzerine Medine´den çıkarak develerin yanına gidip bir müddet kırda kaldılar ve orada iyileştiler. Bir gün, kendileri ve devlete âit develer ve bu devletin çobanları Harra yakınlarında iken, çobana saldırıp onu oracıkta öldürdüler. Devlete âit develeri de önlerine katarak, İslâm´dan da irtidâd ederek gittiler. Durumdan haberdâr olan Peygamber Efendimiz, bu mürted ve katillerin peşine adamlar gönderdi. Bunlar onların izini tâkîp ederek kendilerini yakaladılar. Gözlerini oyarak, ellerini keserek oracıkta bıraktılar. Devletin develerini de alarak geri döndüler. Onlar da orada cezalarını buldular, ölüp gittiler."

Beyhâki de bunun bir benzerini Abdullah bin Câbir´den rivayet eder ve fazladan olarak şunları kaydeder: "Peygamberimiz bu katil ve mürtedlerin arkasından adamlar gönderdi ve onların aleyhine duâ etti. Buyurdu ki; "Allah´ım, yolu onlar üzerine kapat! Gepgeniş yol, başlarına dar gelsin, bîr bilezik kadar küçülüp onlara geçiş vermesin! Hâinler cezalarını bulsun." Gerçekten gepgeniş yollar başlarına dar gelmiş, kendilerine geçit vermemiştir. Peşlerinden giden müslümanlar, kolayca kendilerini yakalayıp cezalandırmıştır. Ellerini, ayaklarını keserek, gözlerini oyarak onları ölüme terketmiş, onlar da orada ölüp gitmişlerdir." [85]




[85] Bu haberler ve bu cezalandırma şekli, oldukça müşkil görünmektedir ve pek çok ilim adamını meşgul etmiş ve bunun üzerinde çeşitli münâkaşalar yapılmıştır... Verilen cevaplar arasında: "Bu, müsle yapmanın İslam´da yasaklanmasından önce olmuş bir olaydır" tevcîhi, dikkatimizi çeken noktalardan birisidir... İhtimal ki onlar, devletin devesini gütmekte olan çobanın gözlerini oymuş, ellerini ve ayaklarını kesmiştir de, kendileri dahî aynı cezaya çarptırılmışlardır...

Not: Bu hususta yetkili âlimlerin tetkîk ve tahkîkleri hakkında geniş bilgi edinmek isteyenlere, Mezhepler ve Dinler Târihi Profesörlerinden Muhammed Ebû Zehra´nın; Ebu Hanife adlı kıymetli kitabı´nın ilgili bölümünü, dikkatle okumalarını tavsiye ederiz... (Bakınız Ebu Hanife, Terceme Osman Keskioğlu, s. 239-241. İst. 1966).

Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/418-419.