๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 28 Aralık 2009, 14:47:43



Konu Başlığı: Tayy Heyetinin Gelişi Ve Bu Sırada Vukua Gelen Ayetler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 28 Aralık 2009, 14:47:43
Tayy Heyetinin Gelişi Ve Bu Sırada Vukua Gelen Ayetler


Beyhakî İbn-i îshak´tan şöyle rivayet eder: Tayy Heyeti geldiği za man, içlerinde Zeydü´l-Hayr da vardı. Hep birlikte Resûlüllah´m huzu runda müslüman oldular... Resûlüllah Efendimiz, bu sırada Zeyd´in adım "Zeydü´1-Hayr" olarak değiştirdi... Sonra kabilelerine döndüler... Onlar giderken, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Zeyd, Medine´nin sıtmasından halâs bulamıyacak!" Necid taraflarında yollarına devam e-derlerken, bir su başına vardıklarında Zeyd hastalandı ve orada vefat etti..."

Tayy kabilesinden olan Adiyy bin Hâtim´den de Buharfnin şöyle bir rivayeti bulunmaktadır: Adiyy diyor ki: "Birgün ben, Peygamber (s.a.v.)´in huzurunda idim. Adamın biri gelip fakirlikten şikayette bu lundu... Bir diğeri gelip yol emniyetinin bulunmayışından şikayette bu lundu... Bunun üzerine Peygamberimiz buyurdular ki:

"Ey Adiyy, eğer Ömrün uzun olursa, devesine binmiş bir kadının Hîra´dan (Kûfe´den) kalkıp Mekke´ye vardığını ve Kabe´yi tavaf ederek yurduna döndüğünü, bu esnada Allah korkusundan başka hiçbir kor kusunun bulunmadığını kendi gözlerinle göreceksin!´ (iyice yerleşip kuvvetlenen islâm sayesinde; can, mal ve namus emniyetinin bu derece gerçekleştiğine şahit olacaksın!)" Ben, Resûlüllah Efendimiz´in bu mübarek tebliğlerini kendi ağızlarından duyunca, ister istemez içimden şöyle geçti: "Ortalığı fesada veren, kasıp-kavuran Tayy kabilesinin eş-kiyâsı; acaba o zaman nereye gidecekler?" Resûlüllah Efendimiz ise, sözüne devam, ederek buyurdular ki: "Eğer Ömrün uzun olursa, Iran Kra-lı´nın hazînelerinin de müslümanların eline geçtiğini, oraların dahi fet-hedildiğini gözlerinle görürsün!" Ben bunun üzerine: "Ey Allah´ın Resulü, Hürmüz oğlu Basra´nın hazînesini mi?" diye sordum. Peygam berimiz de: "Evet, Hürmüz oğlu Kisrâ´nın hazînesi" buyurdu... Ve yine sözüne devam ederek: "Yine ömrün uzun olduğu taktirde, malın da son derece çoğalıp bereketlendiğini görürsün! O derece ki, adamcağız iki a-vucunu altın veya gümüş ile doldurup evinden çıkar ve bunu kendisin den kabul edebilecek olan birisini arar... Fakat kabul eden kimseyi bulamaz..."

Adiyy bin Hatim, Resûlüllah Efendimiz´in gelecek hakkındaki bu sözleri üzerine derdi ki: "Ben, aynen Resûlüllah Efendimizin haber ver dikleri şekilde, tek başına devesine binip de Kabe´ye gelip tavaf ettikten sonra, Mekke´den yine tek başına yola çıkıp memleketi olan Hîra´ya (Kûfe´ye) giden ve bu esnada Allah korkusundan başka hiçbir korku ak lına gelmeyen islâm kadınının, bu mutlak emniyet günlerini gözlerimle görüp yaşadım... Keza Iran Krah´nm hazînelerini ele geçiren islâm as-keleri arasında, bizzat kendim dahî bulundum. Bunun da aynen ger çekleştiğine gözlerimle şahit oldum... Eğer sizlerin benden sonra ömrünüz uzun olursa, Resûlüllah Efendimiz´in haber verdikleri üçüncü hâlin gerçekleştiğine de şahit olursunuz."

Beyhakî der ki: "Resûlüllah Efendimiz´in haber verdikleri üçüncü hâl de, Râşid Halîfelerden Ömer bin Abdü´l-Azîz´in zamanında gerçek leştirilmiştir..."

Beyhakî bunu söyledikden sonra, Abdurrahmân bin Zeyd´in torunu Ömer bin Esîd´ten şu haberi nakleder: "Ömer bin Abdü´l-Aziz, ancak iki buçuk sene hilâfette kalabilmiştir... Bununla beraber adaletli ve is-tikâmetli idâresinin bereketi, huzur ve emniyeti her tarafta kemâliyle hissedilmiştir... Henüz o sağken, kişi bize büyük ve çok miktardaki bir mal ile gelir ve bunu, istediğimiz şekilde ve istediğimiz yere harcamak üzere bize vermek isterdi de, içimizden onun bu malını kabul eden ol­mazdı... Adamcağız da dönerken: "Gerçekten Ömer bin Abdü´1-Azîz, in sanları, başkalarının malına ihtiyâç duymayacak kadar zengin kılmıştır!" demekten kendisini alamazdı..." [13]






[13] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/48-49.