๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Aralık 2009, 23:19:34



Konu Başlığı: Şeddad Bin Evs Hadisi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Aralık 2009, 23:19:34
Şeddad Bin Evs Hadisi


îbn-i Ebu Hatim, Beyhakt, Bezzar, Taberânî ve îbn-i Merdüye Şeddad bin Evs´den rivayet ederler. O demiş ki: "Biz Resulüllah´a (s.a.v.): "Senin Isra mucizen nasıl olmuştur?" diye sorduk. O buyurdu: "Ben yatsı namazını ashabıma kıldırmıştım. Cebrail gelip beni Burak´a bindirdi. Hızla ilerledik. Hurmalık bir yere vardığımızda, Cebrail bana; "în iki *ekat namaz kıl!" dedi. Ben de inip kıldım. Sonra Burak´a binip ilerledik. Cebrail: "Nerede namaz kıldın biliyor musun?" dedi. Ben, "hayır" dedim. O: "Yesrib´de, Taybe´de (Medine´de) namaz kıldın" dedi. Burak üzerinde hızla giderken yine: "in, namaz kıl" dedi. Ben de inip kıldım. Sonra binip ilerlemeye başladık. O: "Nerede namaz kıldın?" dedi. Ben, "bilmiyorum" dedim. O: "Musa´nın ilahi tecelliye mazhar olduğu ağacın yanında namaz kıldın" dedi. Giderken yine; "in namaz kıl" dedi. Ben de inip namaz kıldım. Sonra Burak´a binip ilerledik. O bana "nerede namaz kıldın biliyor musun?" dedi. Ben de "hayır" dedim. O: "isa´nın doğduğu yer olan Beyt-i Lahm´de" dedi. Sonra şehre ikinci kapısından girdik. Mescidin kıble tarafına geçtik. Cebrail burada Burak´ı bağladı. Sonra mescide girdik. Girdiğimiz kapının üzerinde güneş ve ay resimleri vardı. Mescidde Allah´ın nasib ettiği kadar namaz kıldım. Sonra beni şiddetli bir susuzluk sardı ve bana iki kadeh sunuldu. Birinde süt diğerinde bal vardı. Ben, Allah´ın bana olan hidayeti sayesinde süt olan kadehi tercih edip içtim. Önümde yaşlı bir adam oturmakta idi. Cibril´e hitaben: "Arkadaşın gerçekten fıtratı seçti" dedi.

Sonra içinde büyük bir şehir bulunan bir vadiye geldik. Burada bana cehennem, serilmiş yaygılar gibi bölük bölük gösterildi, isi hamam suyu gibi kaynayıp kokuyordu. Dönüş esnasında Kureyşin bir kervanına rastladık. Develerinden birini kaybetmişler, onu arıyorlardı. Geçerken onlara selam verdim. İçlerinden bazıları: "Bu Muhammed´in sesi" diyordu. Sonra sabah olmadan Mekke´ye geldim. Ebu Bekir yanıma gelip: "Ey Allah´ın Rasülü, nerede idiniz? Gece boyunca sizi, ümid ettiğim yerlerde aradım, bulamadım" dedi. Kendisine, geceleyin Beytü´l-Makdis´e gidip geldiğimi söyledim. Dedi ki: "Ya Resülallah, orası bir aylık yoldur! Bunu bana anlatır mısın?" Beytü´l-Makdis gözümün önünde tecelli ettirildi, Ebu Bekir ne sorarsa ona bakıp cevap verdim. Ebu Bekir de: "Evet şehadet ederim ki sen Allah´ın resulüsün! " diyerek tasdik etti."

Müşrikler bunu duyduğu zaman şaşırıp: "Ebu Kebşe oğlu Muhammed, bir gecede bir aylık mesafedeki Beytü´l-Makdis´e gidip geldiğini nasıl iddia edebilir?" diye yaygara kopardılar. Peygamber (a.s.) onlara: "Bu hususta size bir alamet söyleyeyim: Kervanınız falan yerde kaybolan devesini arıyordu ve içlerinden falan ses onu bulmuş getiriyordu. Falan yolu takib ederek geliyorlardı ve falan günde buraya ulaşacaklar. Önlerinde de elbise yüklü bir erkek deve bulunacak" diye karşılık verdi. Onlarda beklemeye başladılar. Belirtilen günün öğle vaktine yaklaşılırken kervan geldi. Önünde de Peygamberimizin alamet ve vasfmı belirttiği deve vardı." [16]




[16] Bu hadise, sahih olmayan kısımlar da karışmıştır. Beyt-i Lahım´de namaz kıldığının, Beytü´l-Makdıs hakkında soru soranın Ebu Bekir olduğunun söylenmesi gibi ki bunlar, ibn Kesir´in bildirdiği gibi, sahih olmayan şeylerdir

Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/281-282.