> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Mucize Ve Büyük Özellikleri >  Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır  (Okunma Sayısı 756 defa)
05 Ocak 2010, 22:49:32
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 05 Ocak 2010, 22:49:32 »




Peygameberîmizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır


icabet saati, Kadir gecesi, Ramazan ayı, Ramazan ayındaki beş haslet (ki bunlar, günahların affına vesiledir), kurban bayramı, kurban kesmek, kabirde cenaze için sapma açılması, oruca imsak vakti sahur yemeği yiyerek başlamak, orucu akşam olur-olmaz açmak, şafak vaktine kadar oruç bozan şeylerin serbest olması, arefe günü, arefe gününün o-rucunun iki senelik günâha keffâret oluşu...

Allâme Konavî Şerhu´l-Mühezzeb adlı eserinde şöyle der: "Kadir gecesi, bu ümmete mahsûs bulunan bir fazilettir! Allah Teâlâ, onun şe refini artırsın, çok da şerefli bir gecedir. Bu, bizden önceki ümmetlerde yoktu..."

îmâm Mâlik Muvatta´ adlı kitabında şöyle der: Bana ulaşan habere göre, Peygamber´e (s.a.v.) kendinden Önceki ümmetlerin ömürleri göste rilmiş, onların ömürlerinin çok uzun olduğunu görünce kendi ümmetinin kısa olduğuna, ümmetinin önceki ümmetlerin ameline ulaşamıyacakla-rına üzülmüş... Yüce Allah da, O´na ve ümmetine Kadir Gecesini ver miştir ve lütfettiği bu Kadir Gecesinin, "bin aydan hayırlı olduğunu" bildirmiştir."[171]

Bu haberi destekleyen diğer bazı haberlerde bulunmaktadır. Ben bunları, el-Tefsirü´1-Müsned adlı kitabımda açıklamış bulunuyorum.

Deylemî Enes´ten şöyle rivayet eder: Resûlüllah (s.a.v.) buyurdu: "Allah, ümmetime Leyle-i Kadr´i lütfetti. Bunu daha önceki ümmetlere vermiş değildir." [172]

Îbni Cerîr de Atâ´nın, "Oruç üzerinize yazıldı, sizden Öncekilerin üzerine yazıldığı gibi..." [173] mealindeki âyetle ilgili olarak şöyle dedi ğini kaydeder: "Yâni üzerinize her ayın üç gününde olmak üzere oruç farz kılınmıştır." Ramazan ayı´nın orucu farz kılınmazdan önce insan ların tuttuğu oruç bu idi. Sonra Allah, Ramazan orucunu farz kıldı." [174]

Yine îbni Cerîr el-Süddî´nin, yukarıdaki âyetle ilgili olarak şöyle dediğini nakletmiştir: "Bizden öncekiler, nasrânüerdir. Onların üzerine de Ramazan Orucu farz kılınmıştı. Fakat onların, uyuduktan sonra ye meleri ve içmeleri yasaktı. Sonra Ramazan boyunca hammlarıyla yat maları da yasaklanmıştı. Bu kendilerine zor geldiği için, toplanıp bir karara vardılar. Bu karara göre, her sene Ramazan Oruçlarını, yılın ilk baharında tutacaklardı ve bu yaptıklarına karşı bir keffâret olmak üzere de, oruca yirmi gün daha ilâve ettiler... Müslümanlar da ilk yıllarında Ramazan oruçlarını, bu şekilde tutuyorlardı. Nihayet Ebû Kays bin Sarma ile Ömer bin el-Hattâb´m olayları meydana geldi. Bundan sonra Yüce Allah, işi kolaylaştırıp hafifletti. Yâni oruç gecelerinde müslü-manlarm, imsak vaktine kadar yeme-içmelerini ve hanımlarına yaklaş malarını helâl kıldı."

Bizim Ramazan orucumuzun keyfiyeti ve bâzı özellikleri bulun maktadır. Bunlar da bir rivayete göre beş tanedir. El-Esbahânfnin el-Terğîb adınd ki kitabında bu hususla ilgili Ebû Hüreyre´den rivayeti şöyledir: "Peygamber (s.a.v.) buyurdu: "Ümmetime Ramazan´da beş haslet verilmiştir. Bunlar, daha önceki ümmetlere verilmemiştir. Şöyle ki:

1- Oruç tutanın ağız kokusu, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur!

2- Orucun iftar vaktine kadar melekler kendileri için istiğfar e-derler.

3- Şeytanların azgınları hapsedilir de diğer günlerde verdikleri zararı veremez olurlar.

4- Her gün cennetin süslenmesine ve kendisine layık olanlar için hazırlanmasını yüce Allah emreder...

5- Ramazanın son gününde Ümmet-i Muhammed´in günahları bağışlanır."

Peygamberimiz bu müjdeyi verdikleri zaman, ashâb: "Ya Resulal-lah, bu son gün, Kadir Gecesi midir?" diye sordular. Peygamberimiz de: "Hayır. Fakat bilirsiniz ki, bir işi yapan, işi bitirdiği gün onun ecrine nail olur" buyurdular.

Hâkim sahihtir kaydiyle îbni Ömer´den şöyle rivayet eder: "Pey gamber (s.a.v.) buyurdu: "Ben, Kurban Bayramı ile emrolundum ve Al lah bunu, bu ümmete lütfetmiştir." [175]

Müslim´in Amr bin el-As´tan rivayeti de şöyledir: Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdu: "Bizim orucumuz ile ehl-î kitabın orucu arasındaki fark, sahur yemeğidir!" [176]

Ebû Dâvûd ve îbni Mâce, Ebu Hüreyre´den rivayet eder. O şöyle der: Peygamber (s.a.v.) buyurdu:

"Müslümanlar, iftarlarını te´hîr etmedikleri müddetçe, bu dîn zahir (açık ve sâf) olarak devam eder! Biliniz ki yahûdîler ve nasranîler oruçlarım te´hîr ederler..." [177]

Kütübü Sitte´nin (Buharî ile Müslim dışında kalan) dördü, îbni Abbas tarikiyle Peygamber´in (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ederler: "Kabirlerdeki lahd bize, şakk da bizden başkalarına emredilmiştir!" [178]

Ahmed, Cerîr bin Abdullah el-Becelî´den şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (s.a.v.) buyurdu: "Lahd bizim içindir, şakk da ehl-i kitâb i-çindir."

Müslim de Ebu Katâde´den şöyle rivayet eder: "Bir gün Peygam-ber´e (s.a.v.) Aşûrâ Orucunu sordular. Peygamberimiz de cevâbında: "Geçmiş senenin günahlarına keffârettir" buyurdu. Arefe Gününün o-rucunu da sordular... O da: "Arefe Günü Orucu, hem geçmiş senenin, hem de gelecek senenin günahlarına keffârettir" buyurdu. Alimler derler ki: "Bunun böyle olması, Arefe Gününün (ki Kur ban Bayramından bir gün öncesidir), Peygamberimize ait bir gün olma sındandır. Aşûra Günü ise, Mûsâ (a.s.)´ın günüdür... Böyle olunca, Peygamberimizin sünneti, Mûsâ (a.s.)´ın sünnetinden afdal olmuştur. (Hattâ bu Arefe Günü, senenin bütün günlerinden daha faziletli bir gün olmuştur.) [179]

Hâkim´in Selmân´dan olan rivayeti de buna yakın durumdadır. Buna göre Selmân şöyle demiştir: Ben Peygamber´e (s.a.v.) dedim ki: "Ey Allah´ın Resulü, ben Tevrat´ta, yemeğin bereketinin yemekten evvel el leri yıkamak olduğuna dâir bir şey okumuştum?" O da buyurdu ki: "Ye meğin bereketi, yemekten evvel ve sonra elleri güzelce yıkamaktır."

Yine Hâkim, Aişe´den merfûan şöyle rivayet eder: Yemekten evvel elleri yıkamak, bir hasenedir! Yemekten sonra yıkamak ise, [180]




[171] İbni Kesîr demiştir ki: "Mâlik´in bu sözü, Kadir gecesinin bu ümmete mahsûs olma sını iktizâ eder. Cumhuru ulemânın kavlinin böyle olduğunu, Şafiî alimlerden el-Udde sahibi nakletmiştir. Hattâbî ise, bunda icmâ bulunduğunu, Kâdîde mezhebin bu olduğunu söylerler.

[172] Eğer bu hadîs sahih ise, bu husustaki ihtilâfı keser atar

[173] Bakara suresi, 183

[174] Biz öncekilerin oruçlarının ne ve nasıl olduğunu bilemiyoruz. Bir habere göre de, onlara Ramazan farz kılınmış, fakat onlar Ramazan´ı zâyî etmişler. Cûmâ´yı kayb ttikleri gibi...

İlgili âyetin zahirinden anlaşılan mânâ İse; onların oruçlarının bizim orucumuza key­fiyet bakımından değil de, farziyet bakımından benzediğidir. Yâni oruç; bize olduğu gibi, onlara da farz kılınmıştır

[175] Rivayet olunduğuna göre, Peygamber Efendimiz Medine´ye geldikleri zaman,´ ensârın oynayıp eğlendikleri iki günleri vardı. Onlar bu iki günü bayram kabul etmişlerdi. Peygamberimiz onlara hitaben: "Yüce Allah, sizlere bu iki gününüze bedel, çok hayırlı iki bayram vermiştir! Kurbân ve Ramazan Bayramları" buyurmuştur. (Ebû Dâvud, Nesâî.)

[176] Zira onlar, uyuduktan veya yatsıyı kıldıktan sonra yeyip-içmeleri yasaktı... Ni­tekim bidayette müslümanlar için de bu yasaktı. Fakat bu ümmete bir özellik olarak, sonra sahura kadar yemek-içmek helâl kılındı.

[177] Zira müslümanların böyle yapmaları, Sünnet-i Resûlüllah´a sımsıkı bağlı olduk­larını, başkalarının te´sîri altında bulunmadıklarını ifâde ve temsil eder. Sonraları bu üm mete arız olan zayıflık ise; hiç şüphesiz başkalarının te´sîri altında kalmaları sebebiyle olmuştur. Maalesef bu te´sîr, İslâm dînini ve medeniyetini çökertecek kadar fazla olmuş ve bugünkü duruma gelinmiştir. Gayr-i müslimlerin âdetleri ve merasimleri, alabildiğine taklîd edilerek onlardan müslümanlara nakledilmiştir.

[178] Tirmîzi bu rivayete garîb demiştir. Nevevî de, kabirde lahd ve şakk´ın caiz oldu ğunda icmâ bulunduğunu bildirmiştir

[179] Senenin en faziletli günü olan Arefe´ye, "Hacet Ekber" günüdür, denilmiştir. (Yâhud da, bayramın birinci gününden sonra, fazilette ikinci gelir.)

[180] Bunu Tirrnîzî ve Ebû Dâvud da rivayet etmiştir. Firuzâbâdî, zayıf olduğunu söy­lemiş... Sağânîise mevzu olduğuna hükmetmiştir.

Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/403-406.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır
« Posted on: 24 Nisan 2024, 03:20:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır rüya tabiri, Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır mekke canlı, Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır kabe canlı yayın, Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır Üç boyutlu kuran oku Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır kuran ı kerim, Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır peygamber kıssaları, Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardır ilitam ders soruları, Peygameberimizin Özelliklerinden Bazıları Da Şunlardırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes