Konu Başlığı: Peygamberimizin, Zeyd Bin Sûhân İle Cündübün Hallerini Haber Vermesi Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Ocak 2010, 23:25:50 Peygamberimizin, Zeyd Bin Sûhân İle Cündübün Hallerini Haber Vermesi Ebu Yâlâ, îbn-i Mende, Beyhakî Ali´nin şöyle dediğini rivayet e-derler: Peygamber (s.a.v.) buyurdu: "içinizden herhangi biri, cennete kendisinden Önce uzuvlarından bazısı gidecek olan bir adama bakmak isterse, işte Zeyd bin Sûhân´a baksın!" Yine îbn-i Mende ile îbn-i Asâkır Büreyde´den şöyle rivayet ederler; Peygamber (s.a.v.), ashabı ile birlikte giderken: "Ah şu Cündüb, ne Cündüb´tür! Şu Zeyd, ne Zeyd´dir" buyurdu. Ashab sordu: "Ey Allanın Resulü, siz iki adamdan mı bahsediyorsunuz?" Peygamberimiz: "Cün düb, kahraman adam! Kılıcını çeker ve bir darbe indirir, bununla (hakkı bâtıldan ayırdığı gibi), tek başına bir ümmet oluverir. Hayırlı Zeyd´e gelince: O da kahraman bir adam. Savaşta elini kaybeder, eli kendisin den önce cennete gider." Velîd bin Ukbe, Osman bin Affân (r.a.) zamanında Küfe´ye vali ol muştu. Bir sihirbazı sokak başına oturtmuş, insanlara ölüyü dirilttiğine dâir birtakım sihirbazlık ve hokkabazlık oyunları gösteriyordu. Bu, Cündüb un kulağına gitti. Kılıcını kuşanıp oraya gitti. Baktı ki söyle nenler doğru imiş. Kılıcını çekip sihirbazın başını gövdesinden ayırıverdi ve sonra: "Ey sihirbaz, haydi şimdi kendi nefsini dirilt bakalım!" diye haykırdı. Zeyd bin Sûhân´a gelince:-Bu zâtın eli Kadisiye meydan muharebesinde kesilmiştir. Sonra Hz. Ali ile birlikte Cemel vak´asma katıldı ve oradr öldürüldü. (îbn-i Asâkîr, bunun bir benzeri rivayeti; Ali´den, îbn-i Abbas´tan ve İbn-i Amr´den de rivayet etmiştir. [159] îbn-i Sa´d ise, el-Eclah tarikiyle Ubeyd bin Lâhık´tan şu haberi nakleder: Peygamber (s.a.v.) bir seferde idi. Ashabtan bir grup, şarkılar söyleyerek geldi ve inip yerleşti. Sonra bir başka grup gelip mola verdi. Peygamberimiz de ashabının bazı ihtiyaçlarını karşılamak istedi. O da bu maksatla inip mola verdi ve şöyle demiye başladı: "Cündüb, bu Cün düb kimdir? Şu eli kesik hayırlı Zeyd de kimdir?" Sonra işi bitince binip yola koyuldu. Ashabı da kendisine yaklaşarak, az önce söylediklerinin mânâsını kendisinden sordular. Peygamberimiz de kendilerine şu cevabı verdi: "İlci adam. Bu ümmette görülürler. Bunlardan biri ki Cündüb´tür; kılıcını çekip kuvvetle vurur ve bununla bâtılı yok edip hak ile onun a-rasını ayırır. (Yâni bâtılı uzaklaştırmış olur.) Diğeri ise Zeyd´dir; bu da Allah yolunda elini kaybeder. Sonra Zeyd´in cesedinin geri kalanını da cennete göndererek, kendinden önce cennete gitmiş bulunan parçasıyla birleştirir." ilgili hadisi açıklamak üzere el-Eclah demiştir ki: Cündüb bin Zü-beyr el-Gâdırî´dir, Velîd bin Ukbe´nin yanında onun sihirbazını öldür müştür. Zeyd bin Sûhân ise: Elini Celulâ Savaşında Allah yolunda kaybetti, sonra kendisi de Cemel olayında şehid düştü." Hâkim Hasan-ı Basrî´den şu haberi nakletmiştir: Küfe emirlerinden biri, bir sihirbazı halkın önüne takdim ederek, birtakım oyun ve icrââtta bulunmasını emretti. Sihirbaz emîrin emri üzerine icrââta başladı. Halk çok sayıda toplanıp seyrediyordu. Cündüb´ün bundan haberi olunca hemen kılıcını kuşanıp oraya geldi. Baktı ki, du rum aynen kendisine söylendiği gibidir. Hemen kılıcını çekip sihirbazın kellesini uçuruverdi. Halk bunu görünce korkuya kapılıp dağılmaya başladı. Cündüb halka hitaben dedi ki: "Ey insanlar, korkmaymız! Be nim sizinle bir işim yoktur, benim maksadım sihirbaz idi. işte onun da vücûdunu ortadan kaldırmış oldum." [160] tbn-i Asâkîr´in yine bu konuda Haris el-Aver´den rivayeti de şöyle dir: Peygamberimizin (s.a.v.) anlattığı şeyler arasında "Zeydü´1-Hayr = Hayırlı Zeyd" diye anılan Zeyd bin Sûhân da vardı. Peygamberimiz´in bu husustaki sözü şöyleydi: "Yakında ashabımı gören tabiîn nesli arasında bir adam bulunur. O, Zeydü´l-Hayr´dır. Onun vücûdundan bir parça, kendisinden Önce cennete gidecektir. Yirmi sene sonra da kendisi (şehîd olup) cennete gidecektir." İşte bu Hayırlı Zeyd, Nehâvend taraflarındaki bir savaşta sol elini kaybetti. Yirmi sene sonra da Cemel vak´asına katıldı ve burada öldü rüldü. Öldürülmezden az önce demişti ki: "Ben bir rüya gördüm. Bu rü yamda yirmi sene önce kaybettiğim elim, yukarıdan bana "haydi gel, gel!" diye işaret ediyordu. Kanâatim odur ki, ben artık Ölüp elime kavu şacağım." Ve dediği gibi o, bu savaşta Ali´nin yanında şehid düşmüştür."[161] [159] O sihirbaz ortaya çektiği bir sığırın ağzından girer, arkasından çıkarmış. Bir defasında tam sığırın karnında iken, Cündüb kılıcını indirip ikiye bölmüş. Böylece hakkı bâtıldan ayırmış, bâtılı yok etmiştir. [160] Bu emîr, Velîd bin Ukbe´dir, Osman´ın ana bir kardeşidir. Bir gün, sarhoş bir vaziyette cemaate namaz kıldırmış, fazla rek´at kıldırdığı için namazdan sonra: "Ben namazı artırdım!" diye konuşmuştu. Halk derhal durumu halîfe´ye intikal ettirmiş, halîfe Osman da onu azledip Rikka´da ikâmete me´mur kılmış orada yalnız başına ölmüştür. [161] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/265-267. |