๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Aralık 2009, 22:47:35



Konu Başlığı: Peygamberimizin Kureyş Üzerine Kıtlık İle Dua Etmesi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Aralık 2009, 22:47:35
Peygamberimizin Kureyş Üzerine Kıtlık İle Dua Etmesi

Buharı ve Müslim îbn-i Mes´ûd´dan rivayet ediyor. O şöyle diyor: Kureyş´in İslâm´ı red edip Resûlüllah´a karşı isyanda İsrar etmesi üzerine Resûlüllah Efendimiz dua edip buyurdu: "Ey Allah´ım, Yusuf Peygamber´in kıtlık içinde geçen yedi senesi gibi yedi sene kıtlık ile, Kureyş´e karşı bana yardım eyle!" Resûlüllah´m bu duasından sonra kıtlık başladı, her şey kuruyup yok oldu... O derece kıtlık oldu ki, insanlar cife ve hayvan Ölüsü yemeye başladılar... Açlığın şiddetiyle, yerle gök arasını dumanlarla kaplıymış gibi görüyorlardı. Sonra Resûlüllah´a karşı yaptıklarından pişman olup tevbe ettiler. Allah´a yalvarıp şöyle dua ediyorlardı: "Ey Allah´ım, şu azabı bizlerden defeyle! Biz, mü´minler olarak Sana sığmıyoruz, sana inanıyoruz!..."

Cenab-ı Hakk tarafından Peygamberimiz´e denildi ki: "Habîbim, eğer biz onlann üzerindeyken azabımı kaldırmış olsak, onlar yine eski hallerine dönerler." Derken Allah onlar üzerindeki azabını kaldırdı, kıtlık sona erdi. Onlar da eski hâline dönüp Allah´a ortak koşma yoluna devam ettiler. Yüce Allah da Bedir Gününde onlardan intikam aldı. Nitekim şu âyetleriyle de bunu haber verdi: "Habîbim, göğün açık bir duman getireceği günü gözetle. Biz sizden azabı birazcık kaldıracağız ama siz yine inkarınıza döneceksiniz. Fakat asıl o büyük yakalama ile yakaladığımız gün işte o gün biz intikamımızı alırız!" [7]

Beyhakî´nin îbn-i Mes´ûd´dan rivayeti şöyledir: Peygamber Efendimiz, insanların islâm´dan yüz çevirdiklerini görünce: "Allah´ım, Yusufun yedi senesi gibi yedi sene kıtlık cezası ver!" diye dua etti. Büyük bîr kıtlık oldu... İnsanlar hayvan ölüsü, deri ve kemikleri yemeye başladılar. Kureyş´ten bir grup başlarında Ebû Süfyan olduğu halde Peygamber´e geldiler ve dediler ki: "Ey Muhammed, Sen bütün insanlara rahmet olarak gönderildiğini söylüyorsun! Kavmin ise açlık tan helak oluyor. Azabını kaldırması için Allah´a dua edivermeni istiyoruz." Peygamber (s.a.v.) de dua buyurdular. Bol bol yağışlar oldu ve yedi gün aralıksız devam etti. Bu çok yağmurun da zararlı olabileceğini düşünerek yine Hz. Peygamber´e müracât ettiler. Peygamberimiz de: "Ey Allah´ım, üzerimize değil, etrafımıza, bol yağışlar olsun!" diyerek duada bulundu; Derhal bulutlar açılmaya, yağışlar etrafa dağılmaya başladı. [8]

îbn-i Mes´ud der ki: "Dühan alâmeti gerçekleşmiştir ki bu, açlık idi. Ayrıca Rûm´larla ilgili haber de tahakkuk etmiş, ilgili âyette "Batşa-i Kübrâ" olarak geçen büyük yakalayış Bedir´de vukua gelmiş, İnşikâk-ı Kamer denilen Ay´ın ikiye ayrılması mucizesi de gerçekleşmiştir."

Buharı ve Müslim´in bu hususta îbn-i Mes´ud´dan bir rivayeti var. Bunda şöyle denilmektedir: "Beş şey var ki bunlar geçmiştir: Lizâm, el-Rûm, Dühân, Batşâ-i Kübrâ ve înşikâk-ı Kamer." Beyhakî: bunu şöyle açıklar; Yâni bunlarla ilgili âyetlerin verdikleri haberler, Peygamberi mizin sağlığında vukua gelip gerçekleşmiştir. Aynen vukuundan önce haber verildiği şekilde olmuştur." [9]

Nesaî, Hâkim ve Beyhakî îbn-i Abbas´tan rivayet ederler. O demiştir ki: Ebû Süfyan Peygamber´e (s.a.v.) gelerek; "Ey Muhammed, bizler hayvan ölülerinin deri ve tüylerini yiyecek kadar açlığa mâruz kaldık, açlıktan helak olmak üzereyiz... Bizler için dua ediver!" diye ricada bulundu. Bunun üzerine Yüce Allah şu âyetini indirdi: "Andolsun biz onları-azâb ile yakaladık, fakat yine Rab´lerine boyun eğmediler, (hâlâ O´na ihlasla) yal varmıyorlar." [10]Resûlüllah Efendimiz onlar için dua ediverdi ve onların üzerindeki azâb ve sıkıntı kaldırıldı."

(Beyhakî der ki: Ebû Süfyan´ın kıssası ile ilgili rivayette, bunun Hicret´ten sonra Medine´de olduğuna delalet eden bir cihet bulunmaktadır, ihtimal ki bu durum, biri Mekke´de, diğeri de Medîne´de olmak üzere iki defa vukua gelmiştir.) [11]





[7] Duhan suresi, 10-16

[8] Sahih rivayet ile sabit olanı, bu olayın Medine´de gerçekleşmiş olmasıdır

[9] İbni Mes´ud´un sözünde geçen Uzamdan murad, Furkan suresininvson ayetinde haber verilen azabdır ki, bu ayette mealen şöyle buyurulmuştur: "De ki; duanız olmadıktan sonra Rabbım sizi ne yapsın? Siz ise, haber verdiklerimi yalanladınız, bu yüzden azab yakanıza yapışacaktır."

Ibn Kesir de Tefsirinde der ki: Bu yalanlamanız azaba uğramanıza sebeb olacak, dünyada da, ukbada da helak olmanızı gerektirecek. Kureyş´in Bedir´de uğradığı durum da bu azaba dahildir. Nitekim İbni Mes´ud, Ubeyy bin Ka´b, Muhammed bin Ka´b, Mücahid, Dahhâk, Katade, Süddîve başkası böyle tefsir etmişlerdir.

[10] Mü´minun suresi, 76

[11] Hicretten sonra olan; Ebu Süfyan´ın Kureyş murahhası olarak gelişi ve Hudeybiye andlaşmasını yenilemek, müddetini artırmak içindi..

Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/259-260.