๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 28 Aralık 2009, 14:28:02



Konu Başlığı: Peygamberimizin Haris El Gassani´ye Yazdığı Mektub Ve Bu Sırada Vukua Gelenler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 28 Aralık 2009, 14:28:02
Peygamberimizin Haris El Gassani´ye Yazdığı Mektub Ve Bu Sırada Vukua Gelenler


îbn-i Sa´d Vâkıdî tarikiyle onun şeyhlerinden şu haberi naklet-miştir: Resûlüllah (s.a.v.), Şücâ´ bin Vehb el-Esedî´yi Haris el-Gassânî´ye elçi olarak gönderdi. Beraberinde Peygamberimiz´in mektubunu Hâris´e götüren Şücâ, bu görevine dâir haberi bizzat kendisi şöyle nakletmiş tir: "Ben, yola çıkıp Dımaşk yakınındaki Gota´ya vardım Hâris´in hatibini" (kapıcısını) gördüm ve durumu anlattım. O bana dedi k? "Kendisini an cak falan gün dışarı çıktığında görebilirsin". Hâris´in kapıcısı Rum icl ve benimle konuşmak istedi. Bana, Resûlüllah hakkında bâzı şeyler sordu, ben de kendisine gerekli bilgileri verdim... Ayrıca Resûlüllah´m davet ettiği dinden ve bu dînin başlıca özelliklerinden bilgi verdim... Kapıcı çok mütehassis oldu, hattâ ağlamaya başladı ve Peygamberimiz´e âit bâzı sıfatları, okuduğu înrîl kitabından öğrenmiş olduğunu söyledi ve:

"Bu zât, hak Peygamberdir. Ben, kendisine inanır ve O´nun getirdiği haberleride tasdik ederim! Fakat inancımı açığa vuracak olursam, emîrimiz Hâris´in beni Öldürmesinden korkarım..." dedi... Sonra Haris dışarı çıkıp halka hitab etmek estedi Tacını başına giyip makamına o-turdu. Ben de kendisine bu sırada Resûlüllah´ın mektubunu verdim. Mektubu okuyup yerine koydu. Ve halkına hitab ederek dedi ki: "Hü kümdarlığı benden hanginiz teslîm alacak? Ben, gerçekten bu adama gitmek istiyorum! Tâ Yemen´de bile olsa, Ona gitmek istiyorum..." Bu nun üzerine İsrar etti, hatta bir atının hazırlanmasını bile söyle di. .. Sonra bana iltifat ederek Git Peygamberiniz´e bunu haber ver ve bu hususta ne buyuracağını öğrenip bana da haber getir" dedi... Sonra Kayser´e bu hususta bir mektub yazıp gönderdi... Kayser ise kendisine gönderdiği cevabda: "Sakın O´nun yanma gitme, kesinlikle O´nu bırak!" diye emrediyormuş... Kayser´m cevabını aldıktan sonra beni çağırttı ve bana dedi ki: "Ne zaman buradan ayrılmayı düşünüyorsun?" Ben de: ´Yarın" dedim. Bana yüz mıskal altın verilmesini emretti ve bana hita ben şunları söyledi: "Resûlüllah (s.a.v.)´e benden selam söyle!" Ben ora dan ayrılıp Hz. Peygamber´e döndüğüm zaman, Peygamberimiz1 e durumu arz ettim... Bunun üzerine Peygamberimiz: "Onun mülkü elin den gitmiştir!" buyurdu. Ve fetih yılında Haris el-Gassânî vefat etti..."[12]



[12] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/22-23.