๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 23 Aralık 2009, 16:21:36



Konu Başlığı: Peygamberimizin Anasının Vefatı Sırasında Zuhur Eden Alametleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Aralık 2009, 16:21:36
Peygamberimizin Anasının Vefatı Sırasında Zuhur Eden Alametleri


Ebû Nuaym Zührı tarikiyle Ümmü Semâa´dan o da anasından şöyle rivayet eder: Ben, Amine´nin vefatı ile neticelenen hastalığa yakalandığı zaman, onu gördüm. O sırada Muhammed de onun başucunda idi ve beş yaşlarında görünüyordu. Amine, büyük bir üzüntü ve hasretiyle oğlu Muhammed´in yüzüne baktı ve sonra şiir halinde şunları söyledi: "Ey oğlum! Allah seni mübarek kılsın! Sen ki, çok mi´metler ihsan edici Allah´ın yardımı ile ve adına yüz deve kesilerek kurtulmuş bir babanın evladısın! Baban Abdullah´a çıkmıştı kurrâ da, yerine bu yüz deve feda edilmişti. Oğlum, eğer **ü´yâda gördüğüm aynen çıkarsa, muhakkak sen insanlara peygamber olarak gönderileceksin; celâl ve ikram sahibi Allah tarafından meb´ûs olacaksın... Mekke´de ve Mekke´nin dışında hakikati ortaya çıkarmakla ve islâmı kullara tebliğ etmekle mükellef bulunacaksın... îslâm ki, Senin atan ve büyük insan İbrahim´in dînidir; îbrâhim ki, ne kadar iyi bir kuldur. Oğlum ben seni böyle görüyorum ve insanlara uyarak putlara saygı göstermekten seni sakındırıyorum!..."

Sonra Amine şu sözleri ilâve etti: "Şüphesiz her yaşayan ölür! Her yeni eskir, her genç kocar. îşte ben ölüyorum, fakat adım bakî kalacak! Ben, insanlara büyük bir hayır bırakıyorum, ben senin gibi tertemiz bir çocuk dünyaya getirmişim!" Bunları ifade etti ve sonra oracıkta vefat eyledi."

Cinlerin, Amine gibi büyük bir kadın için yas tutup ağladıklarım duyuyor ve onların şu sözleri söylediklerini işitiyorduk:

"Bizler, Amine gibi büyük bir kadının vefatına ağlıyoruz!" "Bu güzellik ve yüksek iffet sahibinin acısıyla içimizi dağlıyoruz!" "Öyle bir kadın ki, oğlu âhir zamanın peygamberi olacak!" "Öyle bir peygamber ki, mimber´i Medine´de kurulacak..." [46]



Mekkelilerin Peygamberimizin Dedesi Abdul-Muttalib İle Yağmur Duasında Bulunması, Yağmurun Yağması Ve Peygamberimiz Dedesinin Yanında İken Meydana Gelen Alametler


îbn-i Sa´d, îbn-i Ebi´d-Dünyâ, Beyhaki, Taberani, Ebû Nuaym ve îbn-i Asakir Mahreme bin Nevfel´den, o da anası Rukayka bint-i Sayfi´den rivayet eder. Rukayka Abdü´l-Muttalib´in yaşıtı olup şöyle demiştir: "Mekke´de pek çok yıllar peşpeşe kurak gidiyordu. Bedenler zayıflamış, kemikler incelmişti. Bir gün ben, hafif uykuya dalmıştım. Gizliden bir ses: "Ey Kureyş, size içinizden gönderilecek olan peygambe rin gelmesi günleri yaklaşmıştır. Haydi geliniz bol yağmura ve bereketli yeşilliğe! Gidiniz o orta boylu, güzel huylu, geniş omuzlu, büyük kemikli, beyaz renkli, herkes indinde hürmetli adama. O´nun öğünülecek hasletleri, uyulacak güzel adetleri vardır. O ve onun çocuğu ve torunu ortaya çıkıp seçilsinler. Her aileden bir adam güzelce temizlenip, güzel kokular sürünüp Haceru´l-Esved´i selamlasınlar, Kabe´yi yedi defa tavaf etsinler, sonra Ebû Kubeys dağına çıksınlar, o büyük zat (Abdü´l-Muttalib) dua etsin ve diğerleri de onun duasına amin desinler, işte bunu yapınız, bol ve bereketli yağmura kavuşunuz" diye nida ediyordu. Sabah olunca uyanmış ve beni şiddetli bir titreme kaplamıştı. Hayretler içindeydim. Mekke sokaklarında dikilip rü´yamı anlatmaya başladım. Herkes: "Tamam bu, Şeybetü´1-Hamd dediğimiz Abdü´l-Muttalib´tir!" diyordu. Sonra kadınlar da gelip topluluğa katıldı lar. Tulumlardan biraz su damlatıp ayrıca koku süründüler. Hacerü´l-Esved´i selamlayıp Kabe´yi tavaf ettiler. Sonra Ebû Kubels dağına çıktılar. Tâ zirvesine yürüdüler ve bu sırada Abdü´l-Muttalib, yanında torunu Muhammed de (s.a.v.) olduğu halde ayağa kalktı. Peygamberi miz henüz bulûğ çağına yaklaşmış bir çocuk idi. Abdü´l-Muttalib ellerini kaldırıp şöyle dua ediyordu: Ey açığımızı dolduran, fakirlik ve ihtiyacımızı gideren Allah´ım! Ey sıkıntılarımızı alıp üzerimize açıklık ve ferahlık getiren Rabbim! Şüphesiz Sen, her şeyi bilensin, her şey kendisinden istenensin! îşte kullarının hali Sana malûm, Senin Harem-i Şerifinin kenarında hallerini Sana arzedip Sana yalvarıyorlar ve Senden istiyorlar. Hayvancıklarını mahv u perişan eden kıtlık ve kuraklık belasından kurtarılmaları için, ancak Senden yardım istiyorlar. Allah´ım! Bol ve bereketli yağmurlarını yağdır, kullarının yüzünü güldür!"

Onlar daha yerlerinden ayrılmadan yağmur başladı ve Öyle bereketli yağdı ki, bütün vadi boyunca seller aktı. Bunun üzerine Kureyş´in yaşlıları Abdü´l-Muttalib´e hayır dualar ettiler. "Ey şu vadinin atası, ne mutlu sana! Sayende vadi hayata kavuştu" dediler.

Şâir Rukayka´nm şu sözleri de bu münasebetle söylenmiştir:

"Şeybe´nin hürmetine Allah, beldemizi suya kandırdı.

Sıkıntımız şiddetlenince Allah, bize kendini andırdı.

Yağmurlar dinmiş, sular çekilmişti vadimizde artık!

Şimdi, gitti susuzluk, yamandı hacetlerimi zdeki yırtık. Şüphesiz Allah´tan bir lütuf, Şeybe sâdece bir sebeb. Mudar´dakiler de anlamışlardı hayırla onu hep. Gerçekten mübarek adam! Öyle ki sayesinde yağmur istenilir. Halk içinde bir başka onun gibisi, nasıl gösterilebilir!" [47]



[46] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/143.

[47] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/144-145.



Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin Anasının Vefatı Sırasında Zuhur Eden Alametleri
Gönderen: Burcu 8D üzerinde 19 Nisan 2014, 16:43:34
ben herşeyi anladım daha önce okumuştum ama cinlerin ağlamasını pek anlayamadım.


Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin Anasının Vefatı Sırasında Zuhur Eden Alametleri
Gönderen: Ramazan. üzerinde 01 Nisan 2015, 14:25:22
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü . Mekkelilerin halleri kötüydü . Kuraklık bastırmıştı ki Efendimizin Peygamberliği kısa zamanda gerçekleşecekti . Bu yüzden Yüce ALLAH Mekkelilere bolluk ve bereket vermiş. Paylaşımdan ALLAH razı olsun .