๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 23 Aralık 2009, 16:30:39



Konu Başlığı: Peygamberimiz Amcası Ebu Talib'in Yanında İken Meydana Gelen Bazı Alametler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Aralık 2009, 16:30:39
Peygamberimiz Amcası Ebu Talib'in Yanında İken Meydana Gelen Bazı Alametler


Ata bin Ebû Rebâh´ın, hocası İbn-i Abbas´dan rivayeti aynen şöyle: "Ebû Talib´in oğulları, sabah uykudan kalktıkları zaman gözleri hep çapaklı olurdu. Peygamberimiz´in gözleri ise tertemiz ve son derece parlak olurdu. O, kendi çocuklarını ve Peygamberimizhi sofraya çağırır, onun oğulları derhal sofrada ne varsa kapışırlardı. Alan gider ve aldığını yerdi. Peygamberimiz ise, asla onlarla birlikte bir şey kapmak için elini uzatmazdı. Onlar, mevcudu kapar giderler, o da eli boş kalırdı. Bunu fark eden Ebû Tâlib, daha sonraları Peygamberimiz´in yiyeceğini ayırmış ve ona yalnız olarak yedirmiştir."

Yine aynı tarikten ve ilâveten Mücahid´den ve daha başkalarından rivayet edilir. Şöyle anlatılır: "Ebû Tâiib´in ev halkı, yemeklerini ister ayrı ayrı yesinler, ister toplu olarak yesinler, bir türlü doymazlardı, Peygamberimiz´le birlikte yedikleri zaman hepsi doyardı. Sabah veya akşam yemeği sırasında Ebû Tâlib ev halkına derdi ki: "Bekleyiniz! Yeğenim Muhammed gelmedikçe yemeğe başlamak yok!"

O gelir, hep beraber yerlerdi. Sofraya konulan yemeği bitiremezlerdi. Eğer Peygamberimiz sofrada bulunmazsa, hiç biri doymazdı. Süt içtikleri zaman da, önce Peygamberimiz içerdi. Kalanı ise ev halkının hepsine yeter, hepsi süte kanardı. Amcası, kendisine hitaben "Oğlum, sen gerçekten mübarek bir çocuksun" derdi. Amcasının çocukları sabahleyin uykudan kalkınca gözleri çapaklı olurdu. Peygamberimiz´in iki gözü ise tertemiz ve parlak olurdu. Yağlanmış ve sürmelenmiş bulunurdu."

Bazı kaynaklar, Ümmü Eymen´den bir rivayet sevkeder. Buna göre Ümmü Eymen demiştir ki: "Ben, hiç bir zaman Peygamber´in (s.a.v.) açlıktan veya susuzluktan şikayet ettiğine raslamadım. Sabahleyin Harem-i Şerife gider Zemzem´den içerdi. Bazen kendisine sabah kahvaltısını sunardık. O da yemek istemez ve: "Ben şimdi tokum" derdi."

İbn-i Sa´d´m Îbnü´t-Kıptıyye´den rivayeti de şöyledir: "Vadiye çıkıldığı zaman, Ebû Tâlib´in istirahat etmesi için bir yaygı dürülür, yastık haline getirilir ve onun yerine konulurdu. Peygamberimiz de gelir bu yaygıyı açar ve üzerine sırtüstü yatardı. Ebû Tâlib geldiğinde O´nu bu vaziyette görür ve: "Mekke´nin kudsiyetine yemin ederim ki şu benim yeğenim, gerçekten büyük bir nimet ve mutluluk hissetmektedir." Diğer bir rivayette de: "Muhakkak benim şu oğlum, büyük bir keramet hissetmektedir" denilmiştir. [50]




[50] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/148-149.