๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Aralık 2009, 15:44:25



Konu Başlığı: Ömer Bin El-Hattab'ın Müslümanlığı Kabul Edişindeki Fevkaladelik
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Aralık 2009, 15:44:25
Ömer Bin El-Hattab'ın Müslümanlığı Kabul Edişindeki Fevkaladelik


îbn-i Sa´d, Ebû Yâlâ, Hâkim ve Beyhakî´nin Enes´ten tesbitlerine göre, o şöyle demiştir: "Ömer bir gün kılıcını kuşanarak yola çıkmış gidiyordu... Zühre Oğullarından bir adam kendisine rastlayıp: "Nereye yöneldin, yâ Ömer?" diye sormuş. Ömer: "Muhammed´i öldürmeye gidiyorum!" demiş. Adamcağız: Hâşim ve Zühre Oğullarının elinden nasıl kurtulacaksın yâ Ömer?" demiş... Ömer: "Her halde sen de müslüman olmuşsun!" demiş. Adamcağız: "Daha fazla şaşıracağın bir şey söyleyeyim mi? Kızkardeşin ve enişten bile müslüman olmuş durumdalar" diye karşıiık vermiş. Ömer büyük bir öftkeyle eniştesinin evine gider ve kapıyı çalar... Onun gelişini hisseden Hâbbab hemen saklanır. İçeri giren Ömer: "Birşeyler mırıldanıyordunuz, neydi okuduğunuz?" der. Onlar ise o sırada Tahâ Sûresini okuyorlarmış... Fakat Ömer´den çekindikleri için on"a verdikleri cevapta: "Hiç öyle aramızda konuşuyorduk" demişler. Ömer: "Hayır, siz birşey okuyordu nuz, siz müslüman olmuşsunuz!" diyerek bağırmış. Eniştesi kendisine: "Ey Ömer, eğer hak senin dîninin dışındaki bir dinde ise, buna ne dersin?" diye karşılık vermiş. Bunun üzerine Ömer, eniştesinin üzerine yürümüş ve onu yere serip ezmeye başlamış. Kızkardeşi gelip Ömer´i iterek kocasını onun altından kurtarmak istemiş. Ömer kardeşinin yüzüne bir yumruk vurarak yüzünü kanlar içinde bırakmış ve: "Okuduğunuz şeyi bana vereceksiniz ve ben ne okuduğunuza bakacağım!" diye ısrar etmiş... Kardeşi kendisine: "Sen pissin, gusül yapmazsın; bizim okuduğumuza ise temiz olmayanlar dokunamaz; kalk yıkan da okuduğumuz şeyi sana verelim" karşılığını vermiş... Ömer de kalkıp yıkanmış ve onların okuduğu şeyi eline alarak okumaya başlamış. Tâhâ Sûresini tâ:

"Gerçekten ben evet Allah´ım; Ben´den başka hiçbir tanrı yoktur! O halde yalnız Bana kulluk et, Beni anmak için namaz kıl!" [40]âyetine kadar okumuş. Derin bir düşünceye dalan Ömer: "Muhamme-din bulunduğu yere beni kılavuzlayın, O´nu görmek istiyorum" demiş. Saklandığı yerde Ömer´in bu sözünü duyan Habbâb saklandığı yerden çıkmış ve: "Ey Ömer, sana müjde ederim! Sevgili Peygamberimiz Perşembe gecesi şu duayı yapıyordu: "Allah´ım, yâ Hattâb´m oğlu Ömer ile, yahut Hişâm´m oğlu Amr ile İslâm´ı azız kıl." O´nun bu duasının senin hakkında kabul olduğunu umuyorum!" diyerek kendisini müjdelemiş ve İslâm´a teşvik eylemiştir. Doğruca Peygamberimiz´in bulunduğu yere giden ve O´nunla konuşan Ömer, Peygamberimiz´in huzurunda müslüman olmuştur."

îmam-ı Ahmed Hz. Ömer´den nakleder. O demiştir ki: "Birgün ben dışarı çıkmış Resûlüllah´ın önüne geçmeye çalışmıştım. Hâlâ müslüman olmamıştım... Baktım Resûlüllah beni geçmiş ve benden evvel Mescid´e varmış... Ben O´nun arkasında idim. Kendisi Hakka Sûresini okumaya başladı. Ben onun okuduğunu dinliyor, Kur´ân´ın fesahat ve belâğatine hayran oluyordum. Diyordum ki: "Bu ne kadar güzel bir şiirdir! Nitekim Kureyş de böyle söylemektedir..." Derken Resûlüllah: "Gerçekten o şerefli bir elçinin sözüdür, bir şâirin sözü değildir, ne kadar az inanı yorsunuz!" mealindeki âyeti okudu. Ben de: "Öyleyse o bir kahindir"

dedim. Peygamber: "O bir kahin sözü de değildir! Ne kadar az düşünüyorsunuz. O âlemlerin Rabbi Allah´ın indinden indirilmedir" âyetini okudu ve sûrenin sonuna kadar devam etti. O gün îslâm sevgisi, bütün kalbimi istilâ etmişti."

îbn-i Sa´d, Ahmed, sahihtir kaydiyle Tirmizî, îbn-i Hibbân ve Beyhakl îbn-i Ömer´den rivayet ediyorlar. O demiştir ki: "Resûlüllah Efendimiz dua buyurup: "Allah´ım, şu iki adamdam hangisi sana daha sevimli ise, onlardan biri ile İslâm´ı azız eyle! Ebû Cehil bin Hişam ile Ömer bin el-Hattâb´dan birine müslümanlık nasib et" diye Cenâb-ı Hakk´a yalvarmıştı."

Bu mealdeki bir hadisi Beyhakî, Enes´ten de rivayet etmektedir, tbn-i Mâce ile Hâkimin Aişe´den olan rivayetinde ise, Resûlüllah Efendimiz´in bu duasında sâdece Ömer´in adının geçtiği kaydedilmiştir. Ayrıca Hâkim´in Enes´ten dahi bir rivayeti olup bu rivayette de sâdece Ömer´in adı geçmektedir.

Taberâni´ ve Hâkim îbn-i Mes´ûd´dan şöyle rivayet ederler: "Gerçekten Peygamber (s.a.v.): "Allah´ım, Ömer´e hidâyet vererek islâmı azız-kıl yahut Ebû Cehl´e hidayet vererek müslümanlığı te´yîd eyle" diyerek dua etmiş; O´nun bu duası Ömer hakkında kabul edilmiştir. Ömer müslüman olmuş ve islâm mülkünü Allah´ın lütfettiği bu hidayet üzerine bina kılmıştır.[41]

(Buharî´nin rivayetine göre îbn-i Mes´ûd: "Biz Ömer´in müslüman olduğu günden itibaren hep izzetli ve kuvvetli idik" demiştir. Diğer bir rivayete göre de: "Ömer´in müslüman olmasından önce biz, Kabe´de namaz kılamazdık" demiştir.)

Hâkim Huayfe´den şöyle rivayet etmiştir: "Ömer´in zamanında müslümanlık,-devamlı ilerliyen bir adam gibi hep terakki ve teali eylemişti! Ömer´in şehîd edilmesinden sonra ise, hep gerilemiştir."

îbn-i Sa´d Suheyb bin Sinan´dan şöyle nakletmektedir: "Ömer müslüman olunca müslümanlık aşikâre oldu... Açıkça îslâm´a davet devresine girildi. Kabe´nin etrafında halka olup oturduk, Kabe´yi tavaf eyledik, bize kötü sözler sarfedenlere karşı bir nevi intikam aldık..."

Yine îbn-i Sa´d´ın Saîd bin el-Müseyyib´ten bir rivayeti de şöyle: "Ömer müslüman olduğu zaman, kırk birinci olarak İslâm´ı kabul etmiş oldu... On aded de kadın müslüman vardı. Hepsinin sayısı elli bir idi. Ömer´in îslâm´ı kabul etmesi ile müslümanlık açığa çıktı."

Hâkim ve îbn-i Mâce´nin îbn:i Abbas´tan rivayetlerinde ise: "Ömer müslüman olunca, Cebrâîl gelip: "Ömer´in İslâm´ı kabul etmesine bütün gök ehli sevindiler, ey Allah´ın Resulü!" diyerek müjde getirdi" denilmiştir."[42]


[40] Tâhâ suresi, 14

[41] Gerçekten îbn-i Mes´ûd doğru söylemektedir. Zira nice imparatorluklara, iran´ın Osmanlı´nın, Mısır´ın kurduğu geniş İslâm Devletleri´ne şâmil bulunan Büyük İslâm Devleti´ni te´sis eden, Hattâb´ın oğlu Ömer olmuştur. Allah ondan razı olsun... Kendisinden sonra İslâmî fetihlerin devam ederek, bu genişlik ve büyüklükteki İslâm Devleti´ne erildiği tarihten itibaren bilinen bir keyfiyettir... Gerçekten Ömer´in müslüman olmasından itibaren müslümanlık aziz olmuş, şirkin temelleri yıkılmıştır. Bunun içindir ki müşrikler Ömer´i öldürmek istemişlerdi. Bu hususta, Peygamber Efendimiz´in güzel bir rüyasını anlatan sahih bir hadis var... Şöyle ki: Peygamberimiz kendisini bir kuyunun başında görmüş, elindeki kova ile kuyudan dilediği kadar su çekmiş.-.. Sonra kovayı Ebû Bekir´e vermiş. O, bir veya iki kova çekmiş, fazla çekememiş... O da kovayı Ömer´e vermiş... Ömer, bu kuyudan o kadar çok su çekmiş ki, kimselerin çekemiyeceği kadar... Bu husuta hiçbir kahramanın kendisiyle yanşamayacağı kadar... Allah ondan ve ashabından razı olsun!.

[42] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/233-236.