๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 30 Aralık 2009, 22:39:13



Konu Başlığı: Necaşi´nin Öldüğü Gün Onun Ölümünü Haber Vermesi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 30 Aralık 2009, 22:39:13
Necaşi´nin Öldüğü Gün Onun Ölümünü Haber Vermesi
   [1]


Buharı ve Müslim Ebu Hüreyre´den şöyle rivayet ederler: "Pey gamber (s.a.v.), Necaşi´nin öldüğü gün onun ölümünü ashabına haber verdi ve onları alarak namazgaha çıktı, onları saf halinde dizdi ve Ne-caşi´nin cenaze namazını dört tekbir alarak kıldırdı. [2]

Beyhakî ise Ümmü Gülsüm´den şu haberi nakletmiştir: Peygamber (s.a.v.), Ümmü Seleme´yi nikahladığı zaman şöyle buyurmuştur: "Ben, Necaşi´ye, birkaç okka misk ve elbiseler gönderdim. Fakat ben onun ve fat etmiş olduğunu görüyorum. Bu sebeble benim kendisine gönderdiğim hediyeler, yakında bana geri gelecektir." işte Peygamberimiz böyle bu yurdular ve aynen O´nun buyurduğu gibi oldu Necaşi vefat etti ve hedi yeler geri geldi."

Beyhakî el-Kelbi tarikiyle Ebu Salih´ten, o da îbn-i Abbas´tan şöyle rivayet eder: "Peygamber (s.a.v.), çok şiddetli bir şekilde hastalandı, iki melek kendisine gelip biri başucuna, diğeri de ayakucuna oturdu. Biri .diğerine: "O´nun durumu nedir?" dedi. Diğeri de: "Hasta" dedi. Biri: "Hastalığı nedir?" diye sordu. Diğeri de: "O´na sihir yapıldı" dedi. Biri: "O´na kim sihir yaptı?" diye sordu. Diğeri de "Lebid bin el-Asam adındaki yahudi" cevabını verdi. Biri: "Üzerine sihir yapılan şey şimdi nerede?" diye sordu. Diğeri de: "Fülan aileye ait kuyuda, kuyunun tabanındaki taşın altındadır" cevabını verdi ve: "Gidip onun suyunu çekiniz, taşın altındaki sureti çıkarınız ve onu yakınız" dedi. Bunun üzerine Peygam ber (s.a.v.) sabahleyin Ammar bin Yasir ile birlikte bazı kimseleri oraya gönderdi. Onlar, kuyuya vardıkları zaman onun suyunun kına gibi sap sarı kesilmiş olduğunu gördüler. Suyunu çektiler, tabandaki taşın al­tındaki sureti çıkardılar ve orada yaktılar. Yakılan suretin içinden on bir düğüm atılmış bir ip çıktı. Bunun üzerine şu iki sure: Kul Euzü bi-Rabbi´l-Felak ve Kul Euzü bi-Rabbi´n-Nasi Sureleri indirildi Peygambe rimiz bu iki surenin ayetlerinden her birini okudukça, düğümlerden de her biri çözüldü ve tamamen iyileşip hiçbir şikayeti kalmadı." [3]

(Buhari ve Müslim´in Uz. Aişe´den îbn Sa´d´ın Cübeyr tarikiyle Dahhak´tan, onun da İbn-i Abbas´tan rivayeti dahi bu mealdedir. Bura da dahi, Kul Euzü Surelerinin bunun üzerine indiği ve her bir ayet o-kundukça, bir düğümün çözüldüğü, bu suretle büyünün bozulduğu ifade edilmiştir. Ebu Nuaym´in Enes´den olan rivayetinde de: "Bu suretle Peygamberimiz´in şiddetli bir şekilde hastalanması üzerine Cebrail (a.s.) Kul Euzü Surelerini indirdi ve bu iki sure ile Peygamberimize o-kudu. Peygamberimiz de tamamen iyileşip ertesi sabah ashabının ara sına çıktı" denilmektedir).

Yine îbn-i Sa´d, Abdurrahman bin Ka´b bin Mâlik´ten şöyle nakle der: "Peygamberimiz´e Lebid bin el-Asam´ın kız kardeşleri sihir yaptılar. Lebid de bunu götürüp o kuyuya bıraktı. Lebid´in kız kardeşlerinden biri, durumu anlamak için Aişe´nin yanma gider-gelir oldu ve Aişe´nin Peygamberimiz´in hastalığına dair konuşmasından durumu anladı. Di ğer kardeşlerine giderek durumu haber verdi, içlerinden biri dedi ki: "Eğer O, bir peygamber ise, durum kendisine haber verilir. Değilse, te´sirini göstermeye başlayan sihir, onu helak eder!" Peygamberimiz ise durumdan haberdar edildi ve kurtuldu."

(Yine Ibn-i Sa´d, Ömer bin el-Hakem´in şöyle dediğini kaydeder: Peygamberimiz´e Hudeybiye Andlaşmasından döndüğü sırada muhar rem ayı içinde sihir yapıldı.)





[1] Necâşî, Habeşistan Kralı demektir ve o sıradaki kralın adı, az sonraki rivayette açıklandığı gibi Ashama idi.

[2] Gâib üzerine cenaze namazının kılınmasını caiz görenler, mezheblerine bu hadîsi delîl kabul etmişlerdir. Gerçekten bu hadîs de, çok kuvvetli bir delîl ve hüccettir. Sahih olan da budur. Bunu caiz görmeyenler ise, bazı teviller iieri sürmüşler ve bunun özel bir olay olduğunu iddia etmişlerdir. Ayrıca demişlerdir ki: "O sırada Necâşî´nin namazını kılacak kimseler orada bulunmadığı için Cebrâîl onun cenazesini kaldırıp Peygamberimiz´e gösterdi, Peygamberimiz ve ashabı da onun namazını kıldılar

[3] Birkaç rivayette, Kul eûzü sûrelerinin bu sebeble indirildiği söylenmektedir. Ebu Saîd el-Hudrî hadîsinde ise şöyle denilmektedir: "Peygamberimiz, cinlerin şerrinden ve göz-değmesinden Allah´a sığınırdı. Fakat bu iki sûre İndikten sonra, hep bunları okudu, diğerlerini ise terk eyledi."´

Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/193-194.