๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Aralık 2009, 20:46:44



Konu Başlığı: Maune Kuyusu Vakası İle İlgili Bazı Ayetler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Aralık 2009, 20:46:44
Maune Kuyusu Vakası İle İlgili Bazı Ayetler


Buharı, Hişam bin Urve tarikinden rivayet eder. O der ki: Bana babam şöyle anlattı: Maune kuyusu vakası meydana geİdiği zaman, Rasulüllah´m gönderdiği islam tebliğcileri burada şehid edildiler. Amr bin Ümeyye de esir edildi. Amir bin Tufeyl öldürülen müslümanlardan birine işaret ederek: "Bu kimdir?" diye Amr bin Ümeyye´ye sordu. O da: "Bu, Amir bin Füheyre´dir" dedi. Amir bin Tufeyl bunun üzerine şöyle konuştu: "Bu adamcağız, öldürüldüğü zaman semaya kaldırıldı, ta yerle gök arasına kadar çıkarıldı. Sonra yere indirildi. Ben bunu kendi gözlerimle bakarak gördüm."

îslam tebliğcilerinin Bi´ri Maune´de şehid edildikleri haberi Peygamber efendimize ulaştırıldığı zaman, ashabına hitaben şöyle buyurdular: "Arkadaşlarınız şehid oldular! Ölmezden Önce Allah´a dua edip O´ndan şöyle dilekte bulundular: "Ey Allah´ım, bizim rabbimiz olarak senden razı olduğumuzu, senin de bizlerden razı bulunduğunu kardeşlerimize ulaştır! Onları bundan haberdar kıl!" îşte ashabım onların rablerinden bu dilek ve duaları kabul olunmuştur, onların b*u güzel haberi de sizlere ulaştırılmıştır,"

Müslim ve Beyhakî´nin ise Enes´ten naklettikleri bir haberde şöyle denilmektedir: "Bazı kimseler Peygamber efendimize müracat ederek: "Bizimle beraber bazı islam muallim ve tebliğcileri gönder. Onlar bizimle beraber kabilemize gitsinler, bizlere Kur´an´ı ve sünneti öğretsinler" dediler. Peygamber efendimiz de onların bu dileğini kabul ederek ensardan yetmiş kişiyi onlarla birlikte gönderdi. Bunların hepsi ehli Kuran olduklarından bunlara Kurra deniliyordu. Yolda giderlerken müşriklerin taarruzuna uğradılar. Gidecekleri kabileye varmadan yolda öldürüldüler. Bu sırada yüce Allah´tan bir dilekte bulunup şöyle dua ettiler: "Ey Allah´ımız! Sevgili Peygamberimize ulaştır ki biz sana senden razı olarak kavuşmak üzereyiz! Senin de bizlerden razı olduğuna inancımız tamdır!"

îşte Rasulüllah efendimiz de ashabına, onların bu halini bildirmek üzere: "Kardeşleriniz Allah yolunda şehid oldular! Şehid olmak üzere iken yüce Allah´tan güzel bir dilekte bulunup: "Allah´ımız, bizim sana senden razı olarak, senin de bizden razı olarak kavuştuğumuz haberini; sevgili habibine ulaşürıver!" dediklerini duyurmuştur."

Vâkıdî´nin Mus´ab bin Sabit´ten naklettiğine göre, Münzir bin Amr da bu kıssayı rivayet etmiş ve demiştir ki: "Amir bin Tufeyl, Amr bin Ümeyye´ye: "Burada şehid düşenleri şahsen tanıyor musun?" diye sormuş. O da: "Evet" cevabını vermiş. Bunun üzerine şehidlerin cesetle ri arasında gezinerek: "Bu kim? Bu kim?" diyerek teker teker sorup cevap almış. Sonra: "Burada şehid düşüp te cesedine rastlamadığımız var mı?" diye sormuş. O da: "Evet, öldürülenler arasında olduğu halde Amir bin Füheyre´ye rastalayamadık" demiş. Bunun üzerine Amirdin Tufeyl: "Onun haberini sana´söyleyeyim mi?" demiş ve şunları anlatmış: "O aldığı bir mızrak darbesiyle şehid düştüğü zaman, semaya kaldırıldı, ta görülmeyecek derecede yukarılara çıkarıldı. Ben peşinden bakakaldım ve artık onu göremez oldum."

Amir bin Füheyre´yi şehid eden adam, Kilâb kabilesinden Cebbar bin Selma idi. O bizzat kendisi bu hususta şunları söylemiştir: "Ben mızrağımı ona sapladığım zaman o: "Vallahi ben kazandım diyerek haykırdı. Ben onun bu halini gelip Dahhak bin Süfyan´a anlattım ve müslüman oldum. Benim müslüman olmama; ondan duyduğum bu söz ve onun semaya kaldırılışını görmüş olmam sebep olmuştur." Dahhak bin Süfyan da, Cebbar bin Selma´nın bu söylediklerini: Amir bin Füheyre´nin cesedinin melekler tarafından semaya kaldırılmış olduğunu, bir mektub yazarak bildirmiştir."

Beyhakî bu haberle ilgili olarak: "İhtimaldir ki onun cesedi, Önce semaya kaldırılmış sonra yere indirilmiş, sonra da kaybolmuştur. Eğer bunu bu şekilde kabul edersek, yukarıda geçen Buhari´nin haberi ile ilgili haber birleşmiş olur. Zira Buhari´nin haberinde "Sonra yere indirildi" kaydı vardır.

Musa bin Ukbe´nin el-Megazi adlı eserinde de denilir ki: "Urve, "Amir bin Füheyre´nin cesedi bulunamamıştır" demiştir. Onlar bunu, meleklerin götürüp gizlediği, şeklinde yorumlamışlardır."

Yine Beyhakî´nin Urve´âen, onun da Aişe´den bir rivayeti bulunmaktadır. Bu rivayette ise: "Ben gördüm ki onun cesedi semaya kaldırıldı, yerle sema arasında duruyordu" denilmektedir. İşte bu rivayette: "Sonra yere indirildi" kaydı bulunmamaktadır. "Semaya kaldırıldı ve orada gizlendi" rivayeti, çeşitli tanklardan geldiği için, birbirini desteklemekte ve bir nevi kuvvet kazanmaktadır." [51] Ayrıca İbni Sad´ın da Vâkıdî yoluyla sevkettiği bir rivayette, Aişe´nin: "Amir bin Füheyre semaya kaldırılmıştır, onun cesedini yerde bulamamışlardır" dediği kaydedilmektedir ve bu´ yüzden melekler tarafından Ötelere çıkarıldığı görüşüne sahip olmuşlardır."[52]



[51] Şüphesiz sahih olan Buhari´nin rivayetidir ve onun rivayetinde: "Sonra yere İndirildi" kaydı açıktır. Ayrıca, Aişe (r.a.) validemizden sevkedilen rivayette de: "Melekler onu semada sakladı" ifadesi de mevcud değildir. Sıhhatli ve kuvvetli olmayan rivayet yollarının çokluğu ise; o rivayetlere sahihiik veya kuvvetlilik kazandıramaz. Allah yolunda şehid olmayı en büyük bir kazanç sayarak: "Vallahi ben kazandım" buyuran Amir b. Füheyre´ye Cenab-ı Allah´ın verdiği keramet; melekleri vasıtası ile onun cesedini müşriklerin ellerinden kurtarıp semaya kaldırmasıdır. Sonra onu arza iade etmiş ve yine arzdan çıkararak hasredip huzuruna alacaktır, ilgili ayetin, herkes hakkında bildirdiği ve haber verdiği gibi.

[52] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/388-389.