> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Mucize Ve Büyük Özellikleri > Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi  (Okunma Sayısı 1292 defa)
24 Aralık 2009, 17:02:07
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 24 Aralık 2009, 17:02:07 »



Altıncı Bölüm






KUR'AN'IN EŞSİZ BİR MUCİZE OLUŞU, HİÇ BİR BEŞER KELAMINA BENZEMEYİŞİ VE KUREYŞ?İN BUNU İTİRAF ETMEK ZORUNDA KALIŞI


Yüce Allah şöyle buyuruyor:

"De ki: An dolsun eğer insanlar ve cinler şu Kur´ân´uı bir benzerini getirmek üzere toplansalar, yine onun berzerini getiremezler. Birbirlerine arka olup yardım etseler bile!" [1]

Yüce Allak buyuruyor:

"Eğer kulunuz Muhammed´e indirdiğimizden şüpheniz varsa, haydi onun gibi bir sûre de siz getiriniz! Allah´tan başka bütün şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırınız, eğer doğru iseniz bunu yapınız!"

´Yok eğer yapamadınızsa, ki asla yapamıyacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkarcılar için hazırlanmış ateşten sakınınız." [2]

Yüce Allah b uyuruyor:

"Eğer doğru iseler, haydi onun gibi bir söz getirsinler!"[3]

Buharî, Ebû Hüreyre´den rivayet eder. O demiştir ki: "Peygamber (s.a.v.) buyurdular: "Önceki peygamberlerden her birine, insanla rın o sayede imâna girecekleri bir mucize verilmiştir. Ancak Allah´ın bana verdiği mucize, Allah´ın vahyinden ibaret olan Kur´ân mucizesi´dir... Ümmetinin sayısı en çok olan peygambe rin, Ben olacağı ümidindeyim."

Alimlerimiz dediler ki: Bu hadis-i şerifin manâsı şudur: Önceki peygamberlere verilen mucizeler, geçici mucizeler olmuştur; onları ancak o zaman hazır bulunanlar görmüştür. Asırların sona ermesiyle, onların mucizeleri de sona ermiştir. Kur´ân ve Kur´ân´m mucizeleri ise kıyamete kadar süreklidir. Kur´ân; gerek üslûbunda, gerek belagatında ve gerekse gaybî haberleri ihtiva edişinde harikuladedir .^Hiç bir asır veya devir geçmez ki, Kur´ân´ın verdiği gaybî haberlerden biri zuhur etmesin... Elbette zuhur eder ve Kur´ân´m dâvasının gerçek olduğuna delâlet eder..."

Yukardaki Buhâri tarafından rivayet edilen hadisin açıklanması konusunda bâzı âlimler de şöyle demiştir: Geçmişteki mucizeler hissî ve maddî mucizelerdi. Gözle görülür, elle tutulur cinsindendi. Salih (a.s.)´m devesi Musa (a.s.)´m asası gibi... Kur´ân mucizesi ise, basarla (gözle görmekle) değil de basiretle görülebilen bir mucizedir. Kalb gözleri kör olanlar, onu göremezler. Aynı zamanda Kur´ân mucizesi, bir zamana mahsus olmayıp devamlı bir mucizedir. Bu sebeble, ona uyanlar da çok olmaktadır. Bütün zamanlarda ve asırlarda pek çok sayıda insan ona inanmakta ve uymaktadır, yâni uyanların sayısı, onun indiği zamana münhasır kalmamaktadır. Yalnız kafa gözüyle görülen bir şey, onu görenin zail olmasıyla, zail olur gider. Kalb ve akıl gözüyle görülen bir şey ise, onu görenlerin zail olmasıyla zail olup gitmez; devamlı ve sürekli olur. Her asırdaki akü ve kalb sahibi kimseler, sanki gözleriyle görmüşcesine ona inanırlar ve onun devamlılığına birer sebeb ve vesile teşkil ederler."

îkrime tarikiyle Hâkim ve Beyhaki´nin îbn-i Abbas´tan rivayeti şöyledir: Bir gün, Velid bin Muğira Peygamberimize geldi. Hâlinde müs-lümanlığa yumuşamış gibi bir mana vardı. Sükunetle peygamberin kendisine okuduğu Kur´an´ı dinledi. Bu durum Ebû Cehl´in kulağına gitmiş, Velid´e gidip çatmış: "Ey Amca, senin kavmin, sana mal toplayı-vermek istiyorlar" demiş. Velid: "Sebep ne?" diye sormuş. Ebû Cahil: "Muhammed´e meylediyormuşsun. Çok sayıda mal vererek seni bundan vazgeçirmek istiyorlar" diye karşılamış. Velid: "Kureyş benim, hepsin den daha zengin olduğumu bilmiyor mu?" demiş. Ebû Cehil de: "Öyley se, Muhammed´e git, onu inkar ettiğine veya ondan nefret ettiğine dâir bir laf söyle de bu laf Kureyş´e malum olsun. O zaman seni mazur görürler" demiş. Velid: "Sen söyle bakalım, ne diyeyim? Şâirdir desem, şiirin her çeşidim iyi bilirim. Muhammed´de ise hiçbir şekilde .şairlik yok. Bâzı kahinlerin cinlerden veya gaipten duyarak söylediklerini iddia ettikleri söze de benzemiyor, O´nun okudukları. Vallahi O´nun okuduğu ne bunlara, ne de onlara benzemiyor! Yine yemin ederek söylüyorum ki, Muhammed´in okuduğu şeyin bambaşka bir tatlığı ve güzelliği var! O´nun üstü meyvelerle, altı salkımlarla tıklım tıklım! Bereket ve hayrj nihayetsiz. O devamlı büyüyor ve yüceliyor. Hiçbir şey onun üzerine çıkamaz. O, altına aldığı her şeyi ezer yok eder."

Bu sözler karşısında iyice kızaran Ebû Cehil, amcası Velid´e hitaben: "Amca, amca! Sen Muhammed´e gidip onu inkar ettiğine dair bir söz söylemedikçe, mümkin değil Kureyş seni hoş görmez!" diye ^haykırmış. Velid bu durum karşısında bocalayıp, "biraz zaman tanı da düşüneyim" demiş. Artık o; hayli düşündü, sonra surat asıp kaşlarım çattı, Ebû Cehil´e baktı ve: "Bu, emek çekilip öğretilen, başkasından Öğrenilen bir büyüden başkası değildir" dedi. Böylece, Ebû Cehl´i ve Kureyş´i memnun etti.

Onun böyle söylemesi üzerinedir ki yüce Kur´an´da ki şu mealdeki âyet nazil oluverdi: "Hâbibim sen, Benimle şu tek olarak (yani nev´i şahsına münhasır olarak) yarattığım kulu yalnız bırak!" [4]

Ibn-i Ishak ve Beyhaki Ikrime ve Said tarikiyle îbn-i Âbbas´tan rivayet eder. O demiştir ki: "Velid bin Muğıra Kureyş´ten bazıları ile bir toplantı yaptı. Mevsim yaklaşmıştı. Kendisi hayli yaşlı idi. Toplantıya katılanlara dedi ki: "Bakınız, yakında Kabe´yi ziyeret için çeşitli kabilelerden birçok Arap kardeşleriniz gelecek. Muhakkak bu gelenler de Muhammed´in zuhurunu duymuş olacaklardır. Bu hacc mevsiminde en çok konuşulacak mesele de şüphesiz budur. Bu hususta söyleye-ceğiniz sözü, şimdiden kararlaştırmanız gerekir. Her biriniz başka başka şeyler söyleyerek müşkil duruma düşmemelisiniz." Oradakiler dediler ki: "Ey Abdü Şems, sen bize bu hususta yardımcı ol, sen ne söylememizi tavsiye edersin?" Velid: "Ne söyliyeceğinizi kendiniz söylemelisiniz! Ben bunu şimdi sizden işitmek istiyorum" dedi. Oradakiler de: "Muhammed bir kâhindir" deriz dediler. Velid: "Olmaz, o kahin değildir, biz kâhinleri gördük, O´nun okuduğu şeyler ise kâhin´ mırıltısı değildir." Onlar: "Öyleyse mecnundur deriz" dediler. Velid: "O bir mecnun da değildir" dedi. Oradakiler: "Öyleyse o bir şairdir, deriz  dediler Velid: "Bu da olmaz. Çünkü Muhammed bir şair de değildir." Biz şairleri de, onların şiir çeşitlerini de gördük. Muhammed´in okuduğu şeyler ise, hiçbir zaman şiire benzer şeyler değildir." Onlar: "Öyleyse, O bir sihirbazdır deriz" dediler. Velid: "Hayır, O bir sihirbaz da değildir. Biz sihirbazları da, sihirlerini de gördük, Muhammed´de bunların hiçbirisi mevcut değildir" diye karşılık verdi. Oradakiler: "Peki ey Abdü Şems, sen söyle ne diyelim?" dediler. O da dedi ki: "Vallahi Muhammed hakkında ne söyleseniz boş ve bâtıl olduğu anlaşılacaktır! Zira O´nun okuduğu kelâm bunların hiç birisi değildir. O öyle bir şeydir ki, eşsiz bir güzelliği ve benzersiz bir tatlılığı var. Fakat buna rağmen, yine de "O bir sihirbazdır" demekten başka bir çaremiz bulunmamaktadır. Dersi niz ki: "O bir sihirbazdır; sihir yapıp kişi ile babasının arasını, kişi ile kardeşinin arasını, kişi ile ailesinin, kişi ile kabilesinin arasını açıyor." Böylece karşı koymaya, halkı ondan uzaklaştırmaya çalışırsınız."

Bunun üzerine toplantıyı bitirip oradan dağıldılar. Hacc mevsimi dolayısıyla halka böyle böyle anlatmaya çalıştılar. "Sakının, Muhamme-d´e yaklaşmayınız!" diyerek tenbihler ettiler. Bu sebebledir ki Yüce Allah da Kitâb-ı Kerîm´inde Velid´le ilgili olarak bazı âyet-i celileler inzal buyurdu. Bunlar Müddesir Sûresinin: "Hâbibim sen, Benimle şu tek olarak yarattığım kulu yalnız bırak!" mealindeki âyetle ve: "Onu sekar´a (cehenneme) sokacağım" mealindeki ayetle sona eren âyetler topluluğu idi. Onun toplantısına katılan Resûlullah´m getirdiği hakkında o sözleri söyleyen müşrikler hakkında da şöyle buyurdu: "Onlar ki Kur´an´ı (Kur1 an hakkındaki sözleri) bölük bölük ettiler." [5]

Canâb-ı Hakk, yine onlar hakkında şöyle buyurdu: "Ya Muhammed, Rabb´ın hakkı için biz onların hepsine mutlakaSoracağız.[6]

Velid ve onun toplantısına katılan müşrikler, bütün güçleri ile insanları Muhammed (a.s.)´m davetinden çevirebilmek için çalışan bu müşriklerin böyle yapıp birtakım yaygaralar koparmaları neticesinde-dir ki, o seneden itibaren Arabların konuştuğu tek mesele Peygamber efendimiz ve O´nun daveti olmuştur. Bundan itibaren O´nun adı, Arap ülkesinin her tarafına yayılmıştır."

Ebû Nuaym el-Ûft tarikiyle îbn-i Abbas´tan şöyle rivayet eder: "Velid bin Muğirâ Ebû Bekir´e Kur´an hakkında soru yöneltti. O da kendisine Kur´ân´ın Allah kelâmı olduğunu söyledi. Velid Kureyş´in yanına gidip şöyle feryad ediyordu: "Ne şaşılacak bir şey! Muhammed´in okuduğu ne şiirdir, ne sihirdir, ne de bir deli saçmasıdır. O´nun söylediği muhakkak Allah kelammdandır."

Yine Ebû Nuaym ve îbn-i İshak ile Beyhaki îbn-i Abbas´tan şu haberi nakletmiştir: "Bir gün Nadr bin el-Hâris ayağa kalkıp: "Ey Kureyş, Vallahi başınıza gelen çok büyük bir iştir! Daha önce bunun benzeri birşeyle karşılaşmış değildiniz. Muhammed sizin aranızda büyüdü, içinizde en çok beğenilip razı olunan idi, en doğru sözlünüz idi, emânete en çok riâyet edeninizdi. Nihayet büyüyüp size yeni bir din getirdi. Başladınız "Muhammed bir büyücüdür!" demeğe... Vallahi O´nun size getirdiği sihir değildir. Çünkü bizler sihirin ne olduğunu gördük. O kâhindir, diyorsunuz. Bu da doğru değildir. Biz kâhinleri de gördük, onların kehânetlerini de... Şairdir diyorsunuz. Vallahi bu da doğru değildir. Biz bütün çeşitleri ile şiirin ne olduğunu da biliyoruz. Ve Muhammed´in getirdiğinin şiirle bir ilgisi olmadığı da meydandadır. O bir delidir diyorsunuz. Ne delisi? Yine Allah´a yemin ederek söylüyorum ki, Muhammed bir deli de değildir. Deliliğin saçmalarından, hezayanla-rından, vesveselerinden O´nda eser yok! Ey Kureyş, başınıza gelen şu iş üzerinde ciddi olarak düşününüz! Vallahi sizin başınıza çok büyük bir iş gelmiştir" diyerek uzunca bir konuşma...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi
« Posted on: 28 Mart 2024, 13:32:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi rüya tabiri,Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi mekke canlı, Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi kabe canlı yayın, Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi Üç boyutlu kuran oku Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi kuran ı kerim, Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi peygamber kıssaları,Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisi ilitam ders soruları, Kur'an'in Essiz Bir Mucize Olusu , Hiçbir Beser kelamina Benzemeyisiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes