๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Aralık 2009, 18:10:20



Konu Başlığı: Hamrâu'l-Esed'de Görülen Bazı Fevkaladelikler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Aralık 2009, 18:10:20
Hamrâu'l-Esed'de Görülen Bazı Fevkaladelikler


îbni îshak der ki: Bana Abdullah bin Ebu Bekir ki o, Muhammed bin Amr bin Hizam´m oğludur, şöyle nakletti: "Kureyş askerinin komutanı Ebu Süfyan, Medine´ye gitmekte olan Abdu´l-Kays kervanına dedi ki: "Muhammed´e söyleyiniz, işte biz onun ve ashabının kökünü kazımak üzere dönüş yapmaya ittifakla karar verdik!" Kervan Rasulüllah´a uğradığı zaman, Ebu Süfyan´ın söylediklerini nakletti. Peygamberimiz de yanındaki müslümanlarla birlikte: "Bize Allah yeter. O ne güzel vekil ve yardımcıdır!" diyerek karşılık verdi." [45]

Buharı îbni Abbas´tan rivayet eder. O demiştir ki: "ibrahim (a.s.) ateşe atıldığı zaman: "Hasbünallâh ve nîmel-vekîl = Allah bize yeter ve o ne güzel vekildir!" diyerek Allah´a sığındı; düşmanları kendisine korku vermek istedikleri zaman, Peygamberimiz Muhammed (a.s.) da; böyle diyerek Allah´a sığındı."

îbni Münzir tefsirinde îbni Cüreyc´den nakleder. O, Yüce Allah´ın kitabındaki: "Bundan dolayı Allah´tan bir nimet ve bollukla geri döndüler, kendilerine hiç bir kötülük dokunmadı" [46] anlamına gelen ayetiyle ilgili olarak şunları söylemişlerdir: Bedir´den dönen müşriklerden biri Mekke´ye gelip İslam ordusunun kuvveti hakkında korkutucu bir haber getirdi. Müşrikler de korkarak hiçbir harekette bulunamadılar.[47]




[45] Bu ayet, Küçük Bedir Gazvesi sırasında inmiştir. Çünkü Peygamber efendimiz Kureyş komutanı Ebu Süfyan´a meydan okuyarak Bedir´de karşılaşmaya davet etmişti. Ebu Süfyan ise bundan çekindi. Naîm b. Mes´ud adındaki adamını Medine´ye yollayarak: "Kureyş, çok büyük bir kuvvet halinde toplandı, siz, onlardan korkmalısınız" diyerek müslümanları korkutmasını ona emretti. O da gelip Medine´de bu şekilde müslümanlara korku salmak" istedi. İşte bunun üzerine müslümanların hem İmanı, hem de cesaretleri daha da kuvvetlendi. Hiçbir manevi sarsıntıya uğramadan, tam bir İman ve tevekkülle Allah´a sığındılar da: "Hasbünallahü ve ni´mel-vekil" dediler, ilgili ayet, bu sebeble nazil oldu ve bu ayetiyle yüce Allah; onların bu müstesna güzellikteki ve bütün müslüman nesillere örnek değerindeki hak ve imanlarını Kur´an´ında beyan ve tescil buyurdu. Evet bu ayetin Küçük Bedir´de veya Hamraü´l-Esed´de nazil olduğunu söyleyenler de vardır.

İbn Kesir´e göre sahih olan; Hamraü´l-Esed´de nazil olduğudur. Fakat bu; mevcud bulunan imani ve tevhidî bir hasletin tesbit ve tescilidir. Mühim olan da zaten budur. Yani gerçek müminler her zaman (özellikle Hz. İbrahim´den (a.s.) beri) hep Allah´a tevekkül etmişler: "Hasbünallahü ve ni´mel-vekil" demişlerdir. (Tefsinj´l-Kur´ani´l-Azim, İbn Kesir, 1/430).

[46] Al-i İmran suresi, 174

[47] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/382.