๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 24 Aralık 2009, 20:39:12



Konu Başlığı: Hâlid Bin Saîdin Gördüğü Rüya
Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Aralık 2009, 20:39:12
Hâlid Bin Saîdin Gördüğü Rüya

[8] îbn-i Sa´d ve Beyhakî Muhammed bin Abdullah bin Amr´den[9] nakleder: ´Hâlid bin Saîd, Islâm´in ilk günlerinde müslüman olmuştu. O´nun müslümanlığı kabul edişi gördüğü bir rüyaya dayanır. Şöyle ki: Rüyasında pek büyük bir ateş görür, babası kendisini bu ateşe itmektedir. Kendisi de bu ateşin kenarında bulunmaktadır. Peygambe rimiz ise gelip ateşe düşmesin diye arkasından tutup onu çekmektedir. Ürpererek uykusundan uyanmış ve: "Allah´a yemin ederim ki bu, bir hak rüyadır!" demiş. Derhal Ebû Bekir´e giderek rüyasını anlatmış. Ebû Bekir de: "Bu gerçekten hayırlı bir rüyadır" demiş ve: "Hiç durma, işte Resûlüllah, hemen gidip kendisine imân et!" tavsiyesinde bulunmuştur. O da hemen Peygamberimiz´e gidip: "Ey Muhammed, sen insanları neye çağırıyorsun?" diye sormuş. Peygamberimiz: "Ben Allah´ın elçesi olarak insanları Allah´ın birliğine, eşi ve benzeri olmadığına, Muhammed1 in de Allah´ın kulu ve elçisi olduğuna inanmaya çağırıyorum. İşte seni de buna ve putları aradan çıkarıp atmaya çağırıyorum! Elbette ki insan, fayda da, zarar da vermekten âciz bulunan, kendisine ibadet edenle etmiyeni farketmiyen taş parçasına tapınamaz!... buyurmuştur. Bunun üzerine Hâlid müslü man olmuştur. Durumu öğrenen babası Hâlid´in peşine adam takmış, yakalatıp getirmiş, fena sözler söyleyip doğmuştur. Öfkesini yenemeyip: "Vallahi ey Hâlid, sana bir lokma yiyecek vermeyeceğim!" diyerek haykırmıştır. Hâlid de babasına hitaben: "Eğer sen yiyeceğimi vermezsen, Allah benim rızkımı istediği şekilde verecektir!" diyerek karşılık vermiştir."

îbn-i Sa´d Salih bin Keysân´dan [10] şöyle nakleder; "Hâlid bin Saîd gördüğü rüyayı arılatarak demiştir ki: Peygamberimiz´i gönderilmesinden önce idi. ... Ben, bütün Mekke´yi kaplayan, dağları ve vadileri örten bir karanlık gördüm, rüyamda... Sonra Zemzem tarafın dan sabah aydınlığı gibi bir nûr çıktı. Büyüdükçe büyüdü ve iyice yukarıya çıktı. îlk önce bu nurun aydınlığında gördüğüm şey Kabe olmuştur. Sonra sırasıyla dağları ve vadileri gördüm... îyice büyüyen ve yükselen bu nûr, o kadar yayılmıştı ki tâ Medine´nin hurmalıklarını aydınlatıyordu. Bu nurun içinden biri şöyle sesleniyordu: "O, münezzehtir, münezzehtir!... Söz tamam olmuş» şirkin bütün yolları kaldırılmıştır! Bu ümmet mutlu olmuş, Peygamberini bulmuştur! Şu karyenin yalanladığı Kitab kemâline ermiştir. Bu karye iki defa azâb görmüş, üçüncüsünde tevbeye gelecektir." Hâlid, bu rüyasını kardeşi Amr´e anlatmış, Amr de demiştir ki: "Gerçekten sen şaşılacak bir şey görmüşsün! Nurun Zemzem´den çıktığını gördüğüne göre, ben derim ki: "Senin bu rüyanın karşılığı, Abdü´l-Muttalib Oğullarından çıksa gerektir..."

Darekutnî ve îbn-i Asâkîr Vakıdî tarikiyle nakleder: İbrahim bin Ukbe´nin oğlu İsmail, amcası Mûsâ bin Ukbe´den rivayetle der ki: "Hâlid bir Saîd´in kızı Ümmü Hâlid, babasının bu rüyasını aynen nakleder ve bu esnada babasının "Bu seseble Allah beni îslâm´a hidayet etmiştir" sözüne temasla: "Babam ilk müslüman olan kişidir! O, rüyasını Rasûlüllah´a gidip anlatmış, Resûlüllah Efendimiz de kendisine: "Ey Hâlid, vallahi ben, senin gördüğün bu nurum! Ben, Allah´ın Resulüyüm!" buyurmuş, bunun üzerine babam da derhal müslüman olmuştur" şeklinde ifade etmiştir." [11]




[8] Ebû´l-Yazkân ve başkası Haüd´in Ebû Bekir´den evvel müslüman olduğunu zikreder. Fakat sahih olan, Ebû Bekir´in ondan önce İslâm´ı kabul ettiğidir. Resûlüllah, Hâlid´i Zebid Oğullarının vergilerini toplamaya vazifelendirmiştir. Hâlid, Yermuk savaşında şehid olmuştur

[9] Zehebi muhammet binabdullah bin amrin sağlam olduğunubir başka defasında ise kavi olmadıgını söylemiştir imamı buharide onun hakkında neredeyse rivayetlerine itibar edilmeyecektabirini kullanmıştır

[10] El-Meârif´te Salih bin Keysân´ın künyesinin Ebû Muhammed olduğu ve kendisinin; Decs´li Muaykıb bin Fâtıma ailesinin azadlısı bulunan bir kadının azadlısı olduğubildirilmektedir hicretin 140.yılında vefat etmiştir.zehebi el-mizan ?daqnun hakkında ülemadan itimat edilir bir zattır der kaderiyeden qldugu iddaa edilmissede bunun asılsız olduğu bildirilir

[11] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/218-219.