๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 28 Aralık 2009, 15:27:21



Konu Başlığı: Darilerin Heyetinin Gelişinde Görülen Fevkaladelikler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 28 Aralık 2009, 15:27:21
Darîlerin Heyetinin Gelişinde Görülen Fevkaladelikler


îbn-i Sa´d Zührî tarhikiyle şöyle bir haber nakleder: "Dârî´lerin heyeti Resûlüllah Efendimiz´e, O´nun Tebük´ten dönüşü sırasında geldi, sayıları on kadardı... Temim el-Dârî de onların içinde idi. Hepsi derhal müslüman oldular... Temim-i Dârî dedi ki: Ey Allah´ın Resulü, bizim Rumlardan bâzı komşularımız var... Onların yakınımızda Hubrâ ve Beyt-i Aynûn adında iki kasabaları bulunmaktadır. Eğer Allah, Şam´ın fethini sana nasîb ederse, bu iki kasabayı bana hediye et.." Peygambe rimiz de: "Peki, hibe ediyorum" buyurdu... Ve bunu bir yazıya alarak Temîm-i Dârî´ye teslim etti... Vaktaki Ebû Bekir iş başına geçti, Pey-gamberimiz´e vekâleten o iki kasabayı Temim´e verdi..." [32]

Müslim Fâtımd bint-i Kays´ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Temîm-i Dârî, Resûlüllah (s.a.v.)´e geldiği zaman, şöyle bir olaydan bahsetmiş ve demiştir ki: "Ben denizde yolculuk ederken gemimiz is tikâmet şaşırıp bir adaya yanaştık... Adaya indik ve su aramaya başla dık... Saçları yerde sürünen bir adamla karşılaştık. Ben ona, "Kimsin?" diye sordum, o da dedi ki: "Ben, Cessâse´yim." Kendisine, hâlinden haber vermesini istedik. O da dedi ki: "Haber, az ilerideki adamdadır. Ona gi diniz!" Biz, o adamın yanma gittiğimizde onun bağlı olduğunu gördük. Bize kimler olduğumuzu sordu. Biz de Arabtan bâzı kimseler olduğu muzu söyledik. O dedi ki: "Peki, şu Araplar içinden Peygamber olarak ortaya çıkan adamın durumu nedir? O, ne yaptı?" Biz de dedik ki: "în-sanlar O´na inandı, O´nu tasdik etti ve O´na tabî oldular." Bunun üzerine o, "Bu, onlar için çok hayırlıdır" dedi. Sonra Şam tarafındaki Ayn-i Züğar beldesinin hâlini sordu, biz de haber verdik... Sonra Şam yakınındaki Beysan Hurmalığı´nın hâlini sordu: Hurmalarının meyve verip verme diğini öğrenmek istedi... Biz de meyve verdiğini haber verdik. Bunun üzerine son derece heyecanlanan ve yerinden sıçrayan o adam, Nere deyse arkasındaki duvarı delip çıkacak şekilde kendini çarptı... Ve şöyle haykırdı: "Eğer bana izin verilmiş olsa, Tayle hariç bütün beldeleri çiğ neyip harab ederdim!"´

Ben bunları anlattıktan sonra, Peygamber (s.a.v.), bana, bunu in sanlara anlatmamı söyledi ve bu vesile ile orada buyurdu ki: "İşte onun is tisna ettiği Taybe, şu yurdumuz Medine´dir, kendisi de deccâldir!" [33]





[32] Temîm-i Dârî´nin; kavminden gelen ve Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz´in huzurunda müslüman olan kişiler arasında, Müslümanlığı kabul ettiği, doğru ve sabittir... Fakat onun, Resûlüllah Efendimiz´den böyle gâhb bir talebde bulunduğu ise, tarihî deliller ile sabit gö rünmemektedir... Bu, tarihî ve ilmî bir şekilde isbât edilmedikçe, kabule şâyân sayılmaz... Şahsen ben bunun sahih olacağını sanmamaktayım... Sahîh olmadığına delâlet eden bir husus ise, Şam´ın fethinin ancak Ömer zamanında tamamlanmış olmasıdır...

(Temîm-i Dârî´nin Peygamberimizin yanındaki mevkii ve sevgisi ise; bilinen hakikat­lerdendir... O, Şam´dan getirdiği kandili Mescİd-i Nebevfye asarak ortalığı aydınlattığf za man, Resûlüllah onun hakkında: "Sen, şu Mescidimizi aydınlattığın gibi Allah da seni dün yada ve ahirette aydınlatsın! Eğer şimdi benim bir kızım olsaydı, derhal onu sana nikahlar, seni kendime damad edinirdim" buyurmuştur... (Mecalis-i Seniyye, 72, Amire, 1315).

[33] Müslim´in Sahîh´inde rivayet ettiği haberin kısaca özetidir bu... Müslim bunu, "Deccâl´in sıfatının, yanındaki şeylerin anlatılması" babında zikretmiştir. İsteyenler o bölüme bakabilirler... Ve bu rivayet, son derece garîbtir... Allah kendisine rahmet ihsan etsin, Ibn-i Kayyim, Zâdü´l-Meâd adlı kitabında bu haberin ravisi Fatıma bintî Kays´la ilgili olarak der ki: "Onun hafızasının, ilminin miktarını tanımak İstersen, Resûlüllah´ın minberde anlattığı U2un Deccâl Hadîsi´ni, nasıl o kadar uzunluğuna rağmen tam olarak kavrayıp ezberlediğine ve onu aynen başkalarına aktardığına dikkat et! Hadîs, oldukça uzun ve garîb olduğu halde, hiçbir kimse bu hadîsi, ona karşı İnkar etmiş de değildir.

Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/60-61.