> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Mucize Ve Büyük Özellikleri > Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi  (Okunma Sayısı 883 defa)
30 Aralık 2009, 22:43:01
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 30 Aralık 2009, 22:43:01 »



Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi


Hakim ve Taberânî Seleme bin el-Ekva´dan şu haberi naklederler: "Bir gün ben, Peygamber (s.a.v.) ile birlikte idim. Adamın biri geldi: "Sen kimsin?" dedi. Peygamberimiz de: "Ben, bir nebiyim" buyurdu. Adam: "Nebi ne demektir?" dedi. Peygamberimiz de: "Allah´ın elçisidir" buyurdu. Adam: "Peki, kıyamet ne zaman kopacaktır?" diye sordu. Peygam berimiz de: "Bu, bir gaybtır. Gaybı ise Allah´tan başkası bilemez!" bu yurdu. Adam: "Peki bana kılıcım göster" dedi. Peygamberimiz de kılıcını o adama verdi. Adam da Peygamberimiz´in kılıcını kınından sıyırdı sonra Peygamberimiz´e verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz kendisine dedi ki: "Bak, sana haber vereyim, sen, bana karşı yapmak istediğin şeyi yapmaya asla kadir olabilecek değildin!" O adam da Peygamberimiz´i tasdik etti.

(Taberânî der ki: Peygamberimiz bu sırada buyurmuş ki: "Bu adam, kendi kendine şöyle konuştu da geldi: Gidip Muhammed´i göre yim, O´na bazı şeyler sorayım, sonra kendisinden kılıcını isteyeyim, sonra O´nu kendi kılıcı ile öldüreyim!)

îbn-i Ebu Şeybe, Ebu Yâlâ, Bezzâr, Beyhaki Enes´ten şöyle rivayet ederler: "Peygamber´in (s.a.v.) yanında, bir adamdan bahsettiler ve onun cihadmdaki ve ibadetteki kuvvet ve çalışkanlığından dem vurdular. Bir de baktılar ki, bahsettikleri adam, kendilerine doğru gelmektedir. Pey gamberimiz de bunun üzerinde: "Ben, bu adamın yüzünde şeytani bir iz görmekteyim" buyurdular. Adam geldi ve selam verdi. Peygamberimiz de kendisine: "Söyle bakalım, sen kendi kendine, bu ümmetin içinde senden daha hayırlı kimse olmadığını söyledin mi, söylemedin mi?" A-damcağız: "Evet" dedi. Sonra kalkıp gitti. Mescide girip namaz kılmaya başladı. Bu sırada Peygamberimiz: "Kim, gidip de şu adamı öldürecek?" diye sordu. Ebu Bekir kalkıp gitti, fakat onu namaz kılar vaziyette gö rünce öldürmeden geri döndü ve durumu haber verdi. Peygamberimiz ise yine: "Kim gidip onu öldürecek?" buyurdu. Ömer kalkıp gitti, öldür meden geri geldi. Ali gitti, o da öldürmeden geri eldi. Zira o adam, çoktan gitmişti. Peygamberimiz de bunu Ali´ye önceden haber vermişti: "Eğer onu yerinde bulursan" demişti. Ali de dönüp geldikten sonra Peygam berimiz: "Bu, ümmetimden çıkan ilk fitnedir! Eğer biriniz onu öldürmüş olsaydı, ümmetimde iki kişi arasında ihtilaf çıkmazdı!" buyurdu. [5]

Ahmed, Bezzâr, Ebu Yâlâ, Beyhakt ve Ebu Nuaym Vabisa el-Esedi´den şu haberi nakletmişlerdir: "Ben, Peygamber´e (s.a.v.), iyilik ve günahkârlığın ne olduğunu sormak için gittiğimde, henüz ben kendisine bir şey sormadan O bana dedi ki: "Ey Vabisa, bana sormak istediğin şe yin cevabını vereyim mi?" Ben de: "Evet, haber ver ya Rasulallah" dedim. Buyurdu ki: "Sen bana, iyilik ve günahkarlığın ne olduğunu sormaya geldin, değil mi?" Ben de: "Evet" dedim. Buyurdu ki: "İyilik, kalb ve vic­danının rahatça kabul ettiği şeydir; kötülük ve günahkarlık ise, kalb ve vicdanını tırmalayan şeydir. İnsanlar sana aksini söylese de, bu böyle dir!" [6]

Beyhakî ve Ebu Nuaym îbn-i Ömer´den şu haberi naklederler: "Ben, Peygamberin (s.a.v.) yanında iken iki adam geldi ve soru yöneltmek is tediler. Peygamberimiz, bu iki adamdan Sakif li olana hitaben dedi ki: "Sormak istediğini sor, istersen sen sormadan ben sana onu haber vere yim!" Adam: "Ben sormadan, onu bana haber verirsen benim için daha iyi olur" dedi. Peygamberimiz de kendisine: "Sen buraya, geceleri kıldı ğın namazdan, tuttuğun oruçtan, aldığın gusül abdestinden sormak için geldin" buyurdu. O da: "Evet, seni hak peygamber olarak gönderene ye min ederim ki bunları sormak için gelmiştim" dedi. Sonra Peygamberi miz, ensardan olan adama hitaben: "istersen sor, istersen sormak istediklerini sen sormadan ben sana haber vereyim" buyurdu. Adam da: "Ben sormadan haber vermeniz, benim için daha hoştur ya Rasulallah" dedi. Peygamberimiz de kendisine: "Sen buraya, hacc maksadıyla evin den çıkman], Arafat´taki vakfeni, tıraş olmanı, Beyt´i tavaf etmeni, cemrelere taş atmanı sorman için geldin" buyurdu. Adam "evet" diyerek tasdik etti,"

(Bunun benzeri bir rivayet, Enes hadîsi olarak varid olmuş ve bu rivayet Veda Haccı Bölümünde geçmişti. Yine bu mealdeki bir hadîs, Ebu Nuaym´in Ubadetübnü´s-Samit´ten tahriri olarak varid olmuştur.)

Yine Beyhakî Cabir bin Abdullah´ın şöyle dediğini nakleder: "Ada mın biri Peygamber´e (s.a.v.) gelip: "Ey Allah´ın elçisi, babam benim malımı almak istiyor" diyerek şikayette bulundu. Peygamberimiz de bunun babasını çağırttı. Bu sırada derhal Cebrail gelip: "Bu kişinin ba bası, buraya gelirken içinden kendi kendine bazı şeyler söyledi" diye haber verdi. Peygamberimiz de, o kişinin yaşlı babasına bunu sordu. O da: "Evet ey Allah´ın elçisi, bu yaşta evladı tarafından peygambere şi kayet edilen bir kişi olarak kendi kendime söylendim ve bazı dokunaklı şiirleri hatırlayıp efkarlandım" diye itiraf etti. Peygamberimiz ise, bu nun üzerine kendisini tutamıyarak ağlamaya başladı ve babasını şika yet eden adama hitaben de: "Haydi git, sen de, senin malın da babana aittir!" buyurdu.

Yine Beyhakî Ali´den şu haberi nakletmiştir: "Ben, Peygamberi-miz´in kızı Fatıma´yı istemiştim. Hizmetçilerimizden biri bana dedi ki:

"Sen, Fatıma´yı isteyenler olduğunu biliyor musun? Niçin, Peygamberi-miz´e gidip de kızı Fatıma´yı ondan istemiyorsun?" Ben de onun bu sözü üzerine Hz. Peygamber´e bu maksatla gittim. Fakat Allah´a yemin ede rim ki, bir şey demeye kadir olamadım. Peygamberimiz bana sordu: "Ey Ali, niçin geldin?" Ben, susup; bir şey söylemedim. Peygamberimiz tek rar bana: "Ey Ali, öyle sanıyorum,, ki, sen benden kızım Fatıma´yı iste-miye geldin?" Ben de: "Evet" dedim."

Beyhakî şu haberi de Ebu Said el-Hudri´den nakletmektedir: "Bize, daha önce misli görülmemiş bir şekilde açlık isabet etmişti. Kız karde şim bana dedi ki: "Peygamber´e (s.a.v.) git, ondan birşeyler iste!" Ben de bu maksatla O´nun huzuruna vardım, vardığımda O hutbe okuyor ve hutbesinde şöyle buyuruyordu:

"Her kim afif kalmaya çalışırsa, Allah da onu afif kılar! Her kim istiğna gösterip kanaat ederse, Allah da onu zengin kılar!" Ben, onun bu şekilde hutbesini duyunca kendi kendime dedim ki: "O, bu sözleriyle herhalde beni kasdetmekte ve bana afif kalmayı tavsiye buyurmaktadır. O halde O´ndan hiçbir şey istemem eliyim! Ve geri döndüm. Durumdan kız kardeşimi de haberdar ettim. O da bana: "Çok isabetli davranmışsın" dedi. Ertesi günü ise, yiyecek bir şeyler bulursam diyerek ağaçlar ara sında geziniyordum. Derken birden Önümde bazı yahudi paralan gö ründü. Bunları alıp alış-verişte bulundum ve bu suretle karnımızı doyurduk. Daha sonraları ise, dünyalığımız o kadar genişledi ki, ensar içinde bizden daha zengini yoktu."

(îbn-i Sa´d´ın rivayetlerinden birinde ise: "Allah bana öylesine bol nzıklar verdi ki, hiç bu kadarım ummuyordum" denilmiştir.) [7]


[5] Heysemi, bu münasebetle ümmetin fırkalara ayrılacağına dair hadisi de zikret­miştir.

[6] Bu hususla ilgili rivayetlerin bazısında da şöyle gelmiştir: "Bil ki iyilik; nefsin ve kalbin itmi´nân duyup iyice yatıştığı şeydir. Kötülük ve günahkârlık ise, nefsi ve kalbi tırma lıyan ve insanı huzursuz eden şeydir! Her ne kadar insanlar veya ben, sana bunun aksini söylesek de bu yine böyledir! Kişi, kimden fetva veya haklılığına hüküm almış, olursa olsun, aslında haksız olduğu zaman, nefsi (yâni ruhu) ve kalbi mutlaka rahatsız ve huzursuz ola caktır, zira Allah İnsanların mayasına yaratılıştan böyle bir duygu ve asaleti koymuş, insan ları vicdan denilen bir duygu ile şerefli ve keremli kılmıştır."

İlgili hadislerden birinin meali de şöyledir: "Ne olduğunu sormak istediğin iyilik, güzel ahlâktır! Kötülük İse, vicdanını tırmalıyan ve insanların öğrenmesini hoş görmediğin şey dir."

Bİr şey sormaya gelen bir kimsenin, henüz konuşup mes´elesini sormadan Peygam-berimiz´in ona haber vermesi ise; şüphesiz Allah´ın kendisini bu hususta haberdâr etmesi ile olmaktadır.-

[7] O hutbede geçen hadîsi Peygamberimiz, başka bir münâsebetle de şu şekilde irâd buyurmuştu: "Ben, yanımda bulunan bir hayrı, asla sizlerden gizlemem ve sakınmam! Her kim afîf davranırsa, Allah da onu afîf kılar. Her kim İstiğna gösterir istemekten sakınırsa, Allah da onu zengin eyler! Her kim de gerçekten sabredecek olursa, Yüce Allah hiç bir kuluna da sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir lütuf ve ihsanda bulunmuş da değildir!."

Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/194-197.




[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi
« Posted on: 24 Nisan 2024, 17:59:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi rüya tabiri,Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi mekke canlı, Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi kabe canlı yayın, Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi Üç boyutlu kuran oku Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi kuran ı kerim, Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi peygamber kıssaları,Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesi ilitam ders soruları, Bazı Adamlara, İçlerinden Geçirdiklerini Haber Vermesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes