> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Mucize Ve Büyük Özellikleri > Ay´ın Yarılması Mucizesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ay´ın Yarılması Mucizesi  (Okunma Sayısı 3850 defa)
24 Aralık 2009, 22:50:37
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 24 Aralık 2009, 22:50:37 »



Ay´ın Yarılması Mucizesi


Peygamber Efendimiz´in sahih haberlerle sabit bulunan mucizelerinden birisi de, Ay´ın yarılması mûcizesidir ki buna Şakkı-Kamer mucizesi denilmektedir. Üzerinde ittifak edilmiş bulunan sahih hadisler ve haberler, Ay´ın bü-fiil ikiye ayrılmasına şehadet ettiği gibi; ilgili âyet-i kerime de bu hususta sarihtir; açıkça buna delâlet etmektedir. Nitekim Kamer Sûresi´nin birinci âyetinde aynen şöyle buyurulmaktadır:

"Kıyamet saati yaklaştı, Ay yarıldı."

Buharı ve Müslim de sahihlerinde Enes´ten şöyle rivayet ederler: "Mekke halkı Peygamber (s.a.v.)´den kendilerine bir mucize göstermesi ni istediler. Peygamberimiz de onlara Ay´ın ikiye yarılması mucizesini gösterdi." Yine her iki sahihlerin Ibn-i Mes´ud´dan rivayetleri de şöyledir: "Peygamber (s.a.v.) zamanında Mekke´de Ay iki parçaya ayrıldı. Peygamber Efendimiz Mekke´lilerin dikkatini bu mucizeye çekerek: "Şahit olunuz" buyurdular.

Buharî ve Müslim´in yine, İbn-i Mes´ud´dan olan diğer bir revâyetleri de şu mealdedir."Mekke de Ay ikiye yarıldığı zaman biz peygamber Efendimiz´in yanında bulunuyorduk. Ben şahsen bu mucizeye şahit oldum. Ay ikiye ayrıldı, bir parçası dağın öbür tarafında, bir parçası da bu tarafînda oldu. Peygamberimiz Mekke´lilere hitaben: "Şahit olunuz" buyurdular.

Yine îbn-i Mes´ûd´dan sahihlerin bir diğer rivayetinde: "...Ay´ın bir parçası dağın üst kısmında, diğer parçası da beri kısmında idi" denilmiştir.

Yine îbn-i Mes´ûd´dan Beyhakî´nin bir rivayeti var. Bu rivayette ise şöyle denilmektedir: "Ben Mekke´de ayın ikiye ayrılışına bizzat şahit olup kendi gözümle gördüm. Peygamber Efendimiz henüz Mekke´den çıkmamış idi. (Hicretten evvel idi). Mekke´lilerin kendisinden bir mucize göstermesini istemeleri üzerine, Peygamber Efendimiz mub.ârek parmağıyla Ay´a işaret etti ve Ay ikiye ayrıldı. Bir parçası Ebû Kubeys dağının üzerinde, diğer bir parçası da aşağı tarafta idi. Müşrikler dediler ki: "Muhammed Ay´ı büyüledi" îşte bunun üzerine: "Kıyamet saati yaklaştı, ay ayrıldı" mealindeki ilgili âyet nazil oldu. [17]

Beyhakî ve Ebû Nuaym´in îbn-i Mes´ûd´dan olan rivayetleri de şöyledir: "Mekke kâfirleri Peygamberimizden bir mucize istediler. Peygamberimiz de onlara Ay´ın yanlışı mucizesini gösterdi. Kâfirler bunun üzerine: "Bu bir sihirden ibarettir, Ebû Keşbe´nin oğlu (Muham med) sizi büyüledi!" dediler. Sonra, seferde olanlar döndüklerinde onlardan bunu sormaya karar verdiler. "Eğer seferde bulunanlar da sizin gördüğünüzü görmüşlerse, Muhammed sözünde sâdıktır, eğer görmemişlerse, burada size sihir yapıldığından hiç şüpheniz olmasm(!)" dediler. Seferde olanlar da dönmeye, çeşitli cihetlerden gelmeye başladılar. Onlar da her gelene soruyor, sorduklarından: "Evet gördük" diye cevab alıyorlardı." [18]

Ay´ın ikiye yarılması mucizesini Buharı ve Müslim Abdullah îbn-i Abbas´tan rivayet ettikleri gibi, ayrıca Müslim Abdullah îbn-i Ömer´den de kısaca şöyle nakleder: "Mekke´de Ay´ın ikiye yarılması mucizesi vukua gelmiştir. Ay´ın bir parçası dağın öbür tarafında, bir parçası da beri tarafında idi. Peygamberimiz de bunun üzerine: "Allah´ım şahit ol!" demişti."

Beyhakî ve Ebû Nuaym Cübeyr bin Mut´im´den rivayet eder. O şöyle demiştir: "Mekke´de Ay ikiye ayrıldığı zaman bir Peygamber Efendimiz´in yanında bulunuyorduk. Ay´ın bir parçası şu dağın üzerinde diğer parçası da şu dağın üzerinde idi. insanlar yâni kâfirler: "Muhammed bizi büyüledi!" dedi. İçlerinden birisi de: "Sizi büyüledi ise, bütün insanları da büyüledi değil ya!" diyerek söz attı. Yine Ebû Nuaym´ın Atâ- ve Dahhâk tarikiyle İbn-i Abbas´tan bir rivayeti var.

Bunda da denilmiştir ki: "Müşrikler toplanıp Peygamberimiz´e geldiler ye: "Ey Muhammed, eğer davanda sâdık isen, bize şu Ay´ı ikiye ayır! Öyle ki bir parçası şu Ebû Kubeys dağının üzerinde, diğer parçası da şu Kuaykân dağının üzerinde olsun!" dediler. Vakit gece idi, Ay da aydınlık idi. Resûlüllah Efendimiz Allah´a duâ ettiler, Rabbi´nden müşriklerin kendisinden istedikleri şeyi vermesini dilediler. Bunun üzerine Kamer ikiye ayrıldı. Yarısı Ebû Kubeys dağının üzerinde, diğer yarısı da Kuaykân dağının üzerinde oldu... Mucizenin gerçekleşmesi üzerine Peygamber Efendimiz de: "Şahit olunuz!" buyurdular.

(Ebû Nuaym´m yalnız Dahhâk tarîkinden sevkettiği bir rivayet daha var. Burada ise yine îbn-i Abbas´m şöyle dediği kaydedilir: "Ay İki parça oldu. Bir parçası Safa tepesi üzerinde, diğer parçası ise Merve tepesi üzerinde idi. ikindi vaktinden akşam vaktine kadar olan müddet mfEtarmca Ay´ın parçaları bu tepeler üzerinde kaldı. Onlar da buna bakmaya devam ettiler. Sonra Ay battı.)[19]

İslam âlimleri dediler ki: Ay´ın ikiye ayrılması mucizesi, gerçekten çok büyük bir mucizedir. Diğer Peygamberlere verilen mucizelerden hiç biri, bu büyüklükte bir mucize değildir... Çünkü bu mucize bu alemde carî bulunan tabiî ve fıtrî kanunların fevkinde olan bir mucize ve tecellîdir... Tamamen semavî ve ulvî bir tecelli ve mucizedir. Tabiatta var olan kânun ve özelliklerin dışında büyük bir harikadır. Tabiî yollardan herhangi biriyle başkasının buna ulaşmasına ve taklîd etmesine asla imkân yoktur. Bu itibarla, bu mucizeyi izhar edenin davasında sâdık olduğuna delâleti de, çok açık ve kesindir. [20]



[17] Kamer suresi, 1

[18] O günden bugüne Hind ülkesinde dahi, Ay´ın yarılması mucizesi hakkında tarihi bilgiler veren yazılar bulunmaktadır.

[19] Ay´ın ikiye ayrılmasından sonra bir parçasının biı; dağın üzerinde, diğer parçasının ise diğer bir dağın üzerinde olduğuna dair sevkedilen bu riayetler hakkında müellifimiz, herhangi bir tenkidde bulunmamıştır. Hâlbuki bu ve benzeri rivayetler, ma´kul ve makbul olamazlar. Zira adı geçen Ebû Kubeys dağı İle Kuaykân dağlarından biri Mekke´nin doğusunda; diğeri de batısındadır. Ay´ın ikiye ayrılmasından sonra, parçalarının iki ayrı dağ üzerinde olması nasıl olabilir? Zâten bu kabil rivayetlerden hiç birisi, sahihlerde rivayet edilmiş de değildir. Özellikle Ay´ın yarılması mucizesi sırasında orada bulunan ve bunu gözleriyle görmüş olan Ibn-i Mes´ud´a âit rivayetlerde, böyle bir şey yoktur. Mâkul ve makbul olan, rivayet bakımından sahih bulunan; "Ay´ın varıldığı, bir kısmının Ebû Kubeys dağının üzerinde, diğer kısmının da aynı dağın beri tarafında görüldüğüdür."

[20] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/222-224.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ay´ın Yarılması Mucizesi
« Posted on: 24 Nisan 2024, 05:07:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ay´ın Yarılması Mucizesi rüya tabiri,Ay´ın Yarılması Mucizesi mekke canlı, Ay´ın Yarılması Mucizesi kabe canlı yayın, Ay´ın Yarılması Mucizesi Üç boyutlu kuran oku Ay´ın Yarılması Mucizesi kuran ı kerim, Ay´ın Yarılması Mucizesi peygamber kıssaları,Ay´ın Yarılması Mucizesi ilitam ders soruları, Ay´ın Yarılması Mucizesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes