๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucize Ve Büyük Özellikleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Aralık 2009, 23:41:39



Konu Başlığı: Aişe (Ra.) Hadisi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Aralık 2009, 23:41:39
Aişe (Ra.) Hadisi


Sahihtir kaydiyle Hakim, îbn-i Merduye ve Beyhakî, Zühri tarikiyle Urve´den, o da Aişe´den rivayet eder, O şöyle demiştir: "Peygamber (s.a.v.) geceleyin Mescid-i Aksa´ya götürüldüğü zaman, aynı gecenin sabahında Mekke´de insanlara bunu anlatıyordu. Müminlerden bir kısmı, bu haber karşısında şaşkınlık geçirip irtidad etmiş, dinlerinden dönmüştü. Bunlar Ebubekir´e koşarak: "Ya Ebubekir, duydun mu, Muhammed bir gecede Beytül-Makdis´e gidip geldiğini iddia ediyor!?" dediler. Ebubekir de onlara: "Eğer bunu o söylüyor ise, muhakkak doğru söylüyordur" dedi. Onlar yine şaşkınlık içinde: "Yani sen buna inanıyor musun?" dediler. Ebubekir de kendilerine: "Evet, ben bunu tasdik ediyorum! Ben, bundan çok daha ileri olan hususta da onu tasdik etmiş bulunuyorum. Bilmez misiniz ki, her gün o bize, göklerden haber (vahiy) getirip tebliğ eder de ben bütün bunlarda kendisini tereddütsüz tasdik ederim" karşılığım verdi ve bu yüzden de kendisine "Ebubekir El-Sıddık denildi."

Ebû Yâlâ ve îbn-i Asâkîr´in Yahya bin Ebû Amr´den sevkettikleri Ümmü Hâni Hadisi de şöyledir: "Ben yatağımda iken, sabahın alaca karanlığında peygamberimiz teşrif ettiler ve şöyle buyurdular: Mescid-i Haram´da uzanıp biraz uyumuştum. Cebrail gelip beni Mescid´in kapısına götürdü, bir de baktım ki orada Burak var. Buna bindirdi ve birlikte ilerledik., Beytü´l-Makdis´e geldik. Ben burada Burak´ı kendi elimle halkaya bağladım. Daha önce de peygamberler, bineklerini bu halkaya bağlarlar idi. Burada enbiyânın bir kısmı gösterildi, ibrahim, Mûsâ ve Isa da bunlar arasında idiler. Ben onlara namaz kıldırdım, onlarla konuştum. Bu sırada bana, biri kırmızı, diğeri beyaz iki kadeh sunuldu. Beyaz olanı içtim. Cebrail: "Sütü içtin, şarabı bıraktın! Eğer şarabı içmiş olsaydın, ümmetin dininden dönerdi" dedi. Sonra Burak´a bindim, yine Cebrail ile birlikte Mescid-i Haram´a geldim sabah namazını burada kıldım.

"Ben, peygamberimizin elbisesinden tutarak: "Ey amcamın oğlu, Allah aşkına, bundan Kureyş´e bahsetme! Onlar seni yalanlar. Hattâ sana inanmış olanlardan bâzılarının bile yalanlamasından korkarım!" diyerek yalvardım. Fakat o, elbisesini çekerek elimden kurtardı ve dışarı çıkarak gördüklerini Kureyş´e anlattı. Ben, cariyeme: "Koş, Pey­gamberimiz onlara neler anlatıyor, onlar peygamberimize neler söylü yor, güzelce dinle ve gelip bana anlat" diye gönderdim. O da dönüşünde duyduklarını bana anlattı. Onun anlattığına göre: Peygamberimiz onlara; yatsı namazını kıldıktan sonra Mescid-i Haram´dan Mescid-i Aksâ´ya gittiğini, orada bâzı peygamberler ile karşılaştığını ve bu peygamberlerin sıfatlarını anlatmış. Kureyş´ten Mut´im bin Adiyy, Amr bin Hişâm, Velid bin Mugîra da, bütün dinlediklerini inkar etmiş: "Biz oraya, gidişi bir ay, dönüşü de bir ay olmak üzere tam iki ayda gidip dönüyoruz, sen bir gecede nasıl gider gelirsin?" diyerek itiraz etmişler. Buna rağmen Beytü´l-Makdis´in binası ve şekli hakkında kendilerine bilgi vermesini söylemişler. Peygamberimiz önce: "Ben, Beytü´l-Mak dis´e gece girip gece ayrıldım" demiş. Fakat Cebrail (a.s.) gelip Beytü´l-Makdis´i Peygamberimizin önünde tecelli ettirmiş, Peygamberi miz de ona bakarak onların sorularını cevaplandırmıştır. Ebu Bekir de derhal tasdik edip: "Doğru söylüyorsun ya Rasulallah" demiştir, işte bu sıradadır ki Peygamberimiz: "Ey Eba BeJir, Allah seni Sıddîk olarak isimlendirmiştir" buyurdu.

Kureyş daha sonra kervana katılan develeri, develerin başındaki adamları sormuş, Peygamberimiz de bu hususlarda kendilerine bazı bilgi ve haberler vermiş, hattâ bazan ilgili devenin üzerindeki yükü, çuvallarının rengi hakkında bile haberler vermiştir. Sonunda Vcîiû bin Muğira: "Haydin arkadaşlar, bütün bunlar sihirdir, şu sihirbazıu etrafından dağıhnız" diyerek arkadaşlarını alıp, kervanı gözlemeye

başlamışlar. Kervanın gelişi dahi, peygamberin kendilerine haber verdiği gibi çıkınca, "Velid doğru söylemiş, bunlar hep sihirdir" diyerek dağılmışlar. Cenab-ı Hak da bu hususta şu ayetini indirmiştir:

"...Habibim, Biz sana gösterdiğimiz rüyayı, ancak insanlar için bir imtihan (vesilesi) kıldık." [41]




[41] Isra suresi, 60


Konu Başlığı: Ynt: Aişe (Ra.) Hadisi
Gönderen: Ramazan. üzerinde 10 Nisan 2015, 17:32:18
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü . Peygamber Efendimiz (S.A.V.) miraca yükseldiğini anlatınca bazıları Peygamber Efendimizin söylediklerini gelip Hz. Ebu Bekire anlattılar ve Hz. Ebu Bekir Efendimizi  (S.A.V.) tereddütsüz tasdik etti ve ona bu yüzden ''Ebu Bekir El-Sıddık'' denildi .  Kureyşliler Peygamber Efendimizin (S.A.V.) miraca yükseldiğine inanamayıp yalanladılar . Efendimize (S.A.V.)inanmak için sorular sordular . Efendimiz  (S.A.V.) hepsinin sorusuna cevap verdi ama  Kureyşliler hala inanmayıp sihirbaz dediler fakat kureyşliler ne kadar büyük bir yanlışın içindeler . Kureyşliler  Yüce ALLAH'ın Resulünü yalanladılar .


Konu Başlığı: Ynt: Aişe (Ra.) Hadisi
Gönderen: Sefil üzerinde 22 Ekim 2015, 23:14:07
Evet, ben bunu tasdik ediyorum! Ben, bundan çok daha ileri olan hususta da onu tasdik etmiş bulunuyorum. Bilmez misiniz ki, her gün o bize, göklerden haber (vahiy) getirip tebliğ eder de ben bütün bunlarda kendisini tereddütsüz tasdik ederim" karşılığım verdi ve bu yüzden de kendisine "Ebubekir El-Sıddık denildi."

İnşaallah bizlerde cenabı hakkın sadık kullarından olmak duasıyla...

Allah razı olsun